babanın sigarayı bırakması çok tehlikelidir.
çok dikkatli olmak gerekir. ateş ve tütün mamüllerinden asla ve asla bahsetmemeli dolaylı yoldan bile konuşulmamalıdır.
ve benim gibi salaklık yapıp sigarayı bırakmış babadan, 'baba çakmak varmı ?' diye sorulmamalıdır.
18 sene önceki yaptığım işi bir daha yaparım dedi bana !*
bilse insan yaşayacakalarını sigara masrafını bile üstlenir.
eve gelir surat asar kokuyu alıp, gece mutfakta sigara içerken su içmeye gelir, su mu içiyor kafada bardak mı kırıyor belli olmaz. sigara almak istersin marketten mız mız mız...
Hele sigara içilen yere "üffff...." diye bir girişi vardır ki insanı hayattan soğutur...
kesinlikle sigara kokusunu 30 metre öteden alabilir. ayaklı kuruyemişçi olarak gezer.arabanın torpido gözü, yatak odasında kendi tarafındaki komodin çekmecesi ceplerinden sonraki zulasıdır. ama benim babam bu sayede 1 yılı aşmıştır. tavsiye edilir.
sorun yaratan babalar olsada kabuğuna çekilip herkese küskün duran babalar'da vardır. devamlı düşünen hiç konuşmayan bir baba oluşur. my net eksenim de bir duvarı var oraya yazmış.
seni terk ediyorum 50 yıllık dostum. sen benim dostum değilmişsin diye.
hiç bir şey koyamaz sigarasının yerine. bıraktıktan sonraki ilk dönemlerde allah aile üyelerine, özellikle anneye sabır versin.
sigara yerine bir çok şey konmaya çalışılır, iştah açılır gerginlikte hatsafhada.
-çerez gibi bir şey getir!
-(gibi bir şey ne ola)al babacım kuru üzüm...(kısa sürede öğütülür.)
-meyve gibi bir şey getir! (asabi ya rica falan yok, adam zor günler atlatıyor denir, sabır...)
-...(aynı aşama, giderek hız mı kazanıyordur ne?)
-of of kalk da kola gibi bir şey getir!
-soğuk bir şey istiyor, ama meyve suyu da olmaz, hem soğuk, hem asitli...dur bakalım, meyve suyuna soda koyalım bari...(aile üyleri hayal güçlerini zorlar.)
...
sonuç, baba giderek şişer, aile üyeleri pervane oldukları için etrafında süzülürler bir. çoluk çocuğun aburunu cuburunu da yemeye başlar, bir süre sonra baba...
evde isyan çıkar, yine yine yeniden, "gibi bir şey" istenmesi üzerine, bir paket sigara, yadigar çakmağı ve kültablası servis edilir babanın.
evde uzun bir süre olağanüstü hal ilan edilmesidir. babanızın sağlık açısından iyi olacağına neredeyse sevinmeyip bir paket sigara alıp eline veresiniz gelir.
baba gördüğü her şeye yorum yapar;çenesi hiç kapanmaz bir gürültü patırtı olunca fırtınayı koparır.tam bir stres makinası halini alır evin tüm bireylerini püskürtür.
boğazı hiç durmaz günde 25 30 tabak yicek ortalamasıyla hayatına devam eder.
anne akşam sekizden sonra komşuya kaçar babanın talepleri diğer bireylere kayar.
bırakmasın sigarayı baba denilesi durumdur.
12 yıl önce ablamın yoğun ısrarları üzerine yoğun içici eski tiryaki babamı akapunktur tedavisine razı etmesi ile başladı herşey, üç hafta boyunca babamın kulaklar delik deşik, kulakta bantlar içtiği sigaralardan daha fazla bir şekilde ortalıkta dolaşan babama sigarasıda eşlik etti, son seans geldi çattı doktor babama birdaha içersen bayılacaksın dedi babam dediğimiz adam 1,95 boyunda kapıya sığmayan insan ama bir tedirginlik ifadesi suratında yok desem yalan olur,
bir pazar sabahı doktorun son cümlesinden 3 gün geçtikten sonra ota boka bağran canım babam kendisine sigara yakma sebebi çıkartmayı başarmış ve sigaradan aldığı ikinci dumanda büyük ağaçların yıkılması sırasında geliyor diye bağran ormancı olmak istemiştim, evet evet babam kütük gibi yerdeydi o gün bu gündür ağzına sürmez, bayrağı ben taşıyorum artık neymiş akapunkturcuya gidilmezmiş.