denizin dalgalı olduğu bir gün sahilde otururken annem ve babamın karsıda oturan turistin popo çapı hakkında yaptığı geyikten sıkılıp denize attım kendimi. 1 saat kadar yüzdükten sonra sahile döndüm baktım ki annem telaşla oturmuş beni bekliyor,babamsa piyasada yok.annemin yanına gitmemle şamar oğlanı olmam bir oldu. anneme, babam nerde diye sordugumda dalgalı denizden korkup beni aramak için açıldığını öğrendim.bu sefer ben telaşlanıp babamı aramaya cıktım.biraz acıldıktan sonra babamı gördüm uzakta.kimsenin gitmeye götü yemediği dubaları aşmış bir oraya bir buraya kulaç atıyor adam.yanına doğru yaklaştığımda beni gördü,rahatladı,kulaç atmaktan bitap düşmüş kollarını iki yana açtı ve yırt üstü yattı suya boylu boyunca.o an anladım babalığın ne demek olduğunu.babamın benim için neler yapabileciğini,beni ne kadar büyük sevdiğini...
üniversite okumaya gitmek için ilk olarak terkettiğim eskişehir'imin garında bana sarılması ve "kendine dikkat et" derken gözlerinin ilk kez sulandığını gördüğüm anlar...
Evladın mutlu olduğu anlardır. Ancak bu anların çoklaşması ve sıklaşması durumunda evlat bunalabilir. Bunu da göz ardı etmemek gerekir. Bunun için babama hem teşekkürü hem de "ama yeter yaaa!"yı bir borç bilirim.
kendi paramı kazanıyor olmama rağmen, hala odama girip benim görebileceğim yerlere harçlık koymasıdır... her defasında geri götürmeme rağmen bir kez olsun almaması o parayı...az önce alış verişe gittiler annemle ve yine yıllardır değişmeyen o soruyu sordu...
ne alayım kızıma ?
ömürleri uzun olsun ve hiç gitmesinler !
işte geçen sene, o gün doğum günüm. Akşam eve geliyorum sitede bi ferrari kırmızı. "vay be ne arabaymış" falan diyip fotoğrafını çekmiştim, ağzımın suyu aka aka eve gelmiştim. Neyse pasta geldi üfledik herkes hediye veriyo pantolon hırka falan babamda arkada sessizce bekliyo. Birden yaklaştı "al evlat" dedi bi anahtar uzattı. Bu ne falan derken anladım ki bana almış o arabayı. işte o zaman anlamıştım beni ne kadar sevdiğini. Şaka lan şaka. Olm babanın sevgisini anlamak için illa bişey mi yapması gerekiyo allah aşkına. Onun yaptığı her harekette vardır bişey. ince noktalar aramaya gerek yok.
hasta yatağında kendisi ile vedalaşırken gitme der gibi elimi sıkması ve gözlerinden yaşlar akması anı.
bu babamın ilk kez ağladığını gördüğüm andı. aynı zamandada babamı son gördüğüm andı.
O zamanlar çocuktuk yoyolar vardı çok isterdim bir gün kurstan sonra arabaya bindim. Oğlum baksana koltuğun altında birşey ayağıma batıyor demişti. Bir bakmıştım ki en çok istediğim yoyolar çok sevindim işte o zaman anladım. Birde annemin elleri tam tutmuyordu çay almaya gitmiştim birden çaydanlık ayağıma dökülmüştü hemen aldı beni 100 ün üstünde araba kullanmayan adam herşeyi göze alıp 150 ile gidiyordu. O zaman anlamıştım beni çok sevdiğini. Ve beni köpek ısırdığında köpek pitbull falan olsaaydı o adamı yaşatmazdım demişti.
Edit : Bu sene matematik notlarım 28 28 15 bir kere kızdıysa sözlük yazarlığım silinsin.
çocukluk işte babamın beni sevmediğini düşünürdüm hep.
sonra bir gün hasta oldum ve ameliyat olmam gerekti. beni ameliyata hazırlarken babamın gözlerinin dolduğunu gördüm o gün anladım ki babam beni çok seviyormuş.