Merak edip gizlice misafir olarak gelen teyzenin masa üstüne bıraktığı paketten bir dal sigara alınır.
koşa koşa arka bahçeye gidilir, hayatımda ilk defa bir sigara yakmanın heyecanı ile tam sigarayı yakacakken babam yanımda bitiverir.
Gülümseyerek hadi yakta çek bir fırt der. Ben utanç ve ne yapacağını bilemez halde kitlenir kalırım.
babam kısaca sigaranın zararından bahseder, beni çok sevdiğini ve zarar görmemi istemediğini belirtir. Yine de belli bir yaştan sonra kararı benim vereceğimi de belirterek daha 8 yaşında ki bir çocuğa özgüven aşılar.
Hala sigara içmiyorsam ve kimseye muhtaç olmadan ayaklarım üzerinde durabiliyorsam, rahmetli babamın bu dersi bana vermesi sayesindedir.
bu babamın bana sevgisini ifade ettiği ne ilk ne de son durumdur. Ama hayatıma en derin etkiyi veren anlardan biri olmuştur.
baba universiteyi biraktim, kafamda suan icin daha degisik planlar var, devamini bir kac sene icinde getirecegim dediginde canin sagolsun diyebilmesidir.
buraya bir şeyler yazmak istediğimde aklıma o kadar çok anı geldi ki hangisini yazacağımı şaşırdım. o yüzden, eğer sizi gerçekten seven bir babanız varsa her andır.
buraya bir şeyler yazmak istediğimde aklıma o kadar çok anı geldi ki hangisini yazacağımı şaşırdım. o yüzden, eğer sizi gerçekten seven bir babanız varsa her andır.
akşam eve giresiye 'oğlum nerde' diye soran baba.
sabah kalkasıya 'oğlum kalktı mı' diye soran baba.
oğlu için arabada türkçe rap bile dinleyen baba. *
hiç agladıgını görmediginiz o koca adamın ufacık görüş kabininde hüngür hüngür agladıgını gördügünüzde....
öldükten sonra...koltugunu boş gördügünüzde...
ayakkabılıkta tabanı erimiş ayakkabısını gördügünüzde..
hasta yatagında yatarken astegmen elbisesiyle gelip selam çaktıgınızda. çenesinin titredigini gördügünüzde...