ilk açtığı zamanlar rolleri resmen değiştirmiştik. baba hadi yemek yiyoruz, baba hadi çay içelim, baba hadi yeter bilgisayarda biraz da ben takılayım. zamanla sıkıldı tabi hilal bıyıklım. ha bir de neredeyse her şeyi tek tek sordu. aslı bu ne, aslı yorum nasıl yapılıyor... gibi.
Facebook hesabı kullananlar niye kullanır.. Cevabını veremediğim üç milyon ikiyüzelli altı bin on sekiz sorudan biri.. Ordayım, burdayım, şunu yiyyorum, bunu zıkkımlanıyoroum, onunla görüşüyorum, bununla arkadaşım gibi günlük dedikodular ile internette güzel yazılar, cuma mesajları, kamyon arkası yazılar diye arattırdığında çıkacak sözler haricinde ne var?
aslında bazen iyi bir şeydir. hele bir de emekli ise, facebook ile haşır neşir olmaktan, size karşı, etliye sütlüye karışmayı unutan bir baba'ya sahip olabilirsiniz. ama şu da var. sürekli soru sormasına katlanmak zorundasınızdır. şu nasıl oluyordu bir gel öğretsene vs tarzı çağrımlara hazırlıklı olun.
Bide 50'nin üstündeki insanların şu selfi merakını anlamış değilim.Adamın saç baş ağarmış gençler gibi her gün yakından kafa pozu yerme merakında.Kimisi de denizde koca göbeğini paylaşıyor.Ne kadar itici olduğunu birileri söylemeli.
Basıma gelmıs durum. Gulduruyor da yorumlarıyla. Ah babacım kac defa dedık "yaptıgın her yorumu arkadasların goruyor" dıye. Sacma sapan gruplara sacma sapan yorumlar.
Ama olsun. Saglıgı yerınde olsun yeterkı. O durumu yasamak ısteyen mılyon ınsan var.
