babaları seçmek gibi bir şans olmasa da, kadir gecesinde doğmak ve çok şanslı olmak demektir. evet mirim, bir baba düşünün ki, fikrinizi soruyor, sizle karşılıklı mülahaza yapıyor, size güveniyor, anlayışlı davranıyor ve her şeyden önce kendi kararlarınızı vermenize itiraz etmiyor.
ve şöyle diyor; canım evladım! "sen kendi kararlarını kendin verebilirsin ama sadece demokrasiye uyacaksın, demokrasi yolundan hiç ayrılmayacaksın, o halde dilediğini yap!" "demokrasi halkın ve bireylerin kendi kendini yönetmesidir. kendi sorumluluklarını kendi üzerine almaktır, sorumluluktan kaçmak değildir." "demokrasilerin ortak yönü halka dayanmasıdır, bunu akılda tutarak halka karşı olmamalısın, halka rağmen demokrasi olmaz."
demokrasi ki; sosyal olmalıdır evlat! siyasi eşitliğin yanında sosyal demokrasi ile ekonomik eşitliğin de sağlanması gereklidir. azınlıkların hakkına da riayet etmelisin! aynı çatı altında ki en son bireye bile aynı adaleti götürmelisin...
Bir cumhuriyetin tam demokratik cumhuriyet olabilmesi için, gönüllü birlikteliklerle bir arada bulunan o ülke halklarının tüm kesimlerinin, çoğulcu özgür iradeleri ile katılımcı olarak yönetim ve denetim süreçlerine doğrudan katıldığı, demokrasiyi tüm sivil kurum, kuruluş ve kadroları ile var ettiği ve çok kimlikli, değişik inançlı ve çeşitli kültürlerin bir mozaik oluşturacak şekilde bir arada yaşamasına olanak veren bir devlet yapılanmasının gerçekleştirilmesi gerekir.
işte bu kadar evlat! eğer yukarıda bir yanlış gördüysen beni de uyarabilirsin...