bunu bende yaptım küçükken, sonra kendimden utanı parayı babamın gömleğinin cebine tekrar koydum. sonra o para ile almak istediğim şeyi söyledim babamda aldı. bana da o zaman güzel bi nasihat verdi. ufak tefek masraflarını karşılamak için pazarcı arkadaşlarının yanında hafif işlere gönderdi beni. iyi ki öyle yapmış, şimdi kimseye minnet etmiyorum kendi kendime yetmeyi öğrendim.
hiç yapmadım be ,ne annemden ne babamdan habersiz para almadım,ama şöyle bişey var bana hiçbir zaman fazla para vermediler,vermesinler tutamıyorum kendimi harcıyorum,allahım ben nasıl bir cinsim.
Genellikle ev ahalisi televizyona bağlanmışken* gerçekleştirdiğim eylemdir. gariptirki miktar ne olursa olsun babam hiç tepki vermiyor bir gün patlar diye çok korkuyorum*
hiç sıkıntı çekmeden ve hiç çekinmeden, hiç korkmadan yaptığım eylemdir.
kahvaltıdan sonra..
+ olum sigarmı getirsene.. pantolnda olacaktı.
- hemen babacığım.. *
edit: sigara almak için kat edilen yolun karşılığı olarak cüzzi miktarda araklanan para helaldir.
- n'apıyorsun sen?
- hhiiiçç. (surata yayılan korku, panik havasıyla)
- doğru söyle!
- (ağlamaya başlanır) baba yaa yeni çıkan şekerler var onlardan alacaktım ben ama ühühü.
yakalanacaksanız yapmayın lan bunu. valla bak. sonra yıllarca her gelen misafire; ağlama taklidinizi de ekleyerek abartabildiği kadar abartarak anlatıyor.
her akşam yaptığım eylemdir. masanın üstüne atılan paraların arasından nezaketle yürütülen paralar gibisi yoktur. anlaşılmasın diye para duruşlarını bile düzelttiğim olmuştur. *
cüzdanından kredi kartını yürütmekle aynı şey. tek farkı baba elini cebine attığında parayı aldığınızı farkeder, kredi kartını ise hesap özeti geldiğinde farkeder.
babanın parası seninde paran olduğuna göre, gönüllü vermiyorsa, hakkını alıyorsundur. o yüzden rahat olmak lazım ve baba payımı aldım haberin ola diyebilmelisin. meselede orda zaten diyemediğin zaman hakkını bilmediğinden çalıyor oluyorsun ve adamda benim param diyebiliyor ve seni hırsız yerine koyabiliyor.