yan koltukta oturan babanın yüksek sesli direktifleri ve uyarıları neticesinde direksiyon başında kasılmalara, hata yapma korkusunun ve dolayısıyla olasılığının artmasına sebebiyet verebilen durum.
babasına göre değişen olay.
nitekim şoyle bir diyalog da yaşanmıştır.
yaş henüz 12 baba oğluna arabayı vermiştir:
(b:baba ç:çocuk)
b: hadi bakalım geç direksiyona da bişiler öğretelim.
ç: oley be!
ardından çocuk direksiyona baba da hemen yan koltuğa geçer araba çalıştırılır.
b: tamam arabayı kaldırırken teklerse yada stop ettirirsen arabayı bi daha rüyanda görürsün...
ç: ama baba gözünün yağını yiyim daha ilk...
b: kes...hadi başla bakalım
başlama hazırlığı yapılır.çocuğun avuçlar terlemiş sırılsıklam olmuştur.direksiyonu tutamaz hale gelmiştir.baba yan taraftan baskı yapmaktadır.nitekim bu şartlar altında dahi olsa araba sağ salim kalkar ve çocuk bu seferlik kurtarır.
yaş 15 araba kullanmayı ilk öğrenilen zamandan 1 sene sonra.. doğal olarak hiç birşey hatırlanmaz...
baba: glbst kızım sen hiç araba kullanmaya çıkalım demiyorsun ne zamandır *
glbst: bilmem vakit olmuyor işte...
baba: hadi gel bir turlayalım şehir dışında.
glbst:tamam ?!
...
baba: neler yapıcağını hatırlıyomusun?
glbst: kısmen.. yani...
baba: tamam o zaman el frenini ben indiricem sen kaldır arabayı...
glbst: tamam.. ha bişey sorucam ortadaki neydi?
baba: * fren?
glbst: ahaha doğru tabi. neyse... *
baba- kız gidilmişse küfür olmaz haliyle.. her yaptığınızı harikulade gören baba varken yanınızda gerçek bir şoför olamazsınız bir kere. ayrıca babanızın "aklınızdan geçeni okuma" özelliği olduğunu öğrenirsiniz! misal top sahasında ortada yuvarlak çizerek giderken birden artistleşir "kalenin içinden geçerim lan ben, dur bi deniyim" diye düşünürken * "kalenin arka mesafesi dar kızım sen böyle ortada devam et" demesi bir olur. umarım herşeyi böyle okumuyordur.. *
yanınızda bıdır bıdır birisinin konuşmasıdır. Siz hata yapınca acemisinizdir, babanız yaparsa yol bozuktur. şerefsizdir belediye. ehliyetininde arabanında diye inilir çoğu kez. tavsiye edilen sürücü kursunda çalışmaktır.
eziyet, külfet, gıcık bir olaydır. sinirli, asabi ve otoriter görünümlü diktatör bir babaya sahipseniz kısaca ölümdür. her arabayı stop ettiğinizde baba çıldırır.
dün gibi hatırladığım olaydır. o kadar stres olursunuz ki, benim gibi sol ayağınız heyecandan titreyebilir. tabi araca ilk hareketi verirken, sol ayağınızın titremesi sonucu arac hareket ediyim mi etmeyim mi diye karar veremez. sonuuçda aracın stop etmesi kaçınılmazdır.
ehliyet alinmasindan iki sene kadar onceki direksiyon calismalari, bombos duz bir yolda;
- aferin kocuma benim guzel kaldirdin arabayi,
+ ehuhehu sagol baba,
- devam devam devam devam devam devom devom devom dovm dovm dovm dovm....(arabayala birlikte hizlanan bir tempoda)
+ pufff...
- dovm dovm dovm dovm dovm dovm dovm dovm dovm...
+ baba kafami s.tin attin,dumduz yol zaten ne dovm dovmluyon ki?
- konusma lan! onune bak... komut veriyorum ki biseyler ogrenesin sipa! devam devam devam devom devom dovm dovm.....
+ araba var çek hemen kenara.
- durdum baba. ne oldu ki.
+ tamam araba gitti şimdi devam et.
- e ama ben nasıl öğreneceğim böyle olmaz ki.
+ hadi hadi sür şunu.
...
+ kadını gördün mü bak solda.
- ehehe sen de çapkın çıktın be baba.
+ lan hıyar ne çapkınlığı karıyı görmez ezersin şimdi.
- kör müyüm baba ben ya.
+ sus lan. aha dönemeşş var!
- ne yapayım?
+ çek kenara.
- eeeh al be arabanı.
ondan daha iyi kullanır hale geldikten sonra bile '' ulan sana kim öğretti şerroya bak adam gibi kullan şu arabayı '' diyebilen bir babanın çocuğu küçükken yaptığı eğitim öğretim sisteminin adıdır.
şoför koltuğuna ilk kez 9 yaşımda baba kucağında değil de tek başıma geçmiştim. araba renault toros - uzun kasalardan - babamın o zamanlar çalıştığı şirketin arabası. ara sıra arabayla gelirdi eve. oturduğumuz evin yakınında boş bi arazi vardı. atladık toros'a gittik oraya. girdik araziye, babam durdurdu motoru indi arabadan. bunun ne anlama geldiğini az çok tahmin edebiliyodum ama direktifin baba kişisinin ağzından sözlü olarak verilmesi gerekiyodu şoför koltuğuna geçmek için.
baba : geç bakalım direksiyona.
ben : oleeeey ( gözlerden kıvılcımlar saçaraktan )
baba : bak bakalım vites boşta mı?
ben : nası anlicam?
baba : sertse değildir, gevşekse boştadır.
ben : boşta galiba. ( baba kontrol eder, onaylar)
baba : çevir kontağı.
( motor çalışır. 9 yaşındaki acemi bünye için bu an unutulmaz, ulvi bi andır.)
ben : şimdi?
baba : en soldaki pedalın adı debriyaj. ona basılı tutarak vitesi kendine çekip ileriye iterek 1 e tak.
ben : oldu mu?
baba: tamam. şimdi el frenini indir, debriyajdan ayağını yavaş yavaş çekerken yavaş yavaş da gaz ver.
ben : oooo gidiyo baba gidiyo ehehehe.
baba : hadi ya ciddi misin? vay anasını.
ben : ehehehe.
baba : sırıtma pişmiş kelle gibi önüne bak.
- ilk deneyim bu şekilde meydana gelmiştir. lakin sonra ki yıllarda yaş büyüdükçe babanın içindeki canavar hisler meydana çıkar, direksiyon dersleri çekilmez 1 hal alır -
yıllar sonrasından 1 örnek :
b : gidip gidip çukurlara giriyosun yazıklar olsun!
ben : ya baba yol dar.
b : neresi dar lan kör müyüm ben!
ben : yok baba da dar biraz.
b : yürü hadi yürü! sağlı gel.
b : araba geliyooo!!
ben : ya baba gördüm niye bağırıyosun
b : önüne bak önüne!
ben : bakıyorum.
b : cevap verme önüne bak.
ben : !'^+%&/()=(..
asla tavsiye etmediğim bir durumdur. arabayı bırakıp kaçmanıza sebep olur.
+lan çocuğa çarpacaksın yavaş.
-baba ne çarpması çocuk 20 metre önümde ya.
+lan kör müyüm ben?
-baba kör mü dedim ya şimdi sana
+tamam sus konuşma, dikkatini dağıtma.
-tamam baba sustum
+lan yeşil yanıyor hala niye bekliyorsun
-ya yürü git ya , senle araba sürenin de ,sürmeye çıkanın da ....
+babaya küfür mü edilir. dön lan arabaya.
