diyalog mutfakta babannem yemek pişirirken geçer..
dede: ne kadar tirendez bir kadınsınız.. babanne: benim gibi bir kadın bulduğuna şükretmelisin.. tulippaa: ne bi kadın, anlamadım? d: tirendez.. t: neydez? d: ti-ren-dez. t: ne anlama geliyo bu kelime? d: dikkatli, ihtimamlı, özenli demek.. becerikli.. t: ha, acaba dedim trend kelimesinden felan mı geliyor diye.. ne kadar trendez.. fransızca felan mı ki? b: ne kadar tren bi kadın demek istiyo.. t: ?!*
Hiç yaşayamadığım diyalogdur. Doğduğumdan beri ne büyükanne ne büyükbaba görmüş birisi olarak hazin duyduğum, aklıma geldikçe ağlamaklı olduğum bir durumdur. Üç yaşımdayken memleketten göç etmişiz. Göç etmeden önce büyükbabam vefat etmiş, bilirsiniz işte küçük bir çocuk o an neler hissedebilir ki olaylardan bile habersizsin, bunu yaşım ilerledikçe anlayacağım tabi. Ne dedenin yüzünü tanıyorsun ne sesini. Birileri belli bir yaştan sonra dedenin olmadığını söylüyor o kadar. Derken sonra Aydın'in Didim ilçesinde bir köye yerleşiyoruz ve ben yine büyükannemden habersizim bir süre sonra o da vefat ediyor. Bunu da belli bir yaştan sonra ancak idrak edebiliyorum. Anaannem ve babaannemin hala hayatta olduğunu ilkokula gidince öğrendim. Ama görmedim hiçbirini. Göremedim. Maddi imkansizlik mi artık yoksa aradaki mesafe mi bilmiyorum ama belli ki dünyada en çok pişmanlık duygusu çekeceğim olaydır bu. Büyükanne sevgisinden mahrum kaldım ve onları da torun sevgisinden mahrum bıraktım. Çok üzücü bir durum.Onların beni gördüğü aşikar da ben o yaşta çok küçük yaşta bunu nasıl anlayacağım ki bu dramatik bir olay aslında. Dünyada Var midir eşi benzeri bir durum bilmiyorum ama ben babaannem olsun anaannem olsun, onlarla bu yaşımda bir cümle de olsa konuşmak isterdim. Siz siz olun her fırsatınızda onlarla vakit geçirmeye çalışın.
babanne: şu bilgisayarı getirde düğün resimlerine bakalım.
ben: tamam 5 dk ye geliyorum.
babanne: Şu bilmemnegillerden fatma değil mi ? bak bak çeyrek altın takmış.
herif fatmanın oğluna bişi takma 20 lira atsan yeter.
kelebek yumurtasi semiz otu salatası yemektedir. babanne kişisi mutfağa gelir ve olaylar gelişir:
- o yediğin ne kelebek yumurtası?
+salata babanne.
- semiz otu mu o?
+ evet babanne. kaşık vereyim sana da, gel serin serin iyi gidiyor.
- yok, afiyet olsun sana. biz onu köyde mallara * veriyoruz.
+ hönk!?%&+%&
+ sağol babanne.
iştah kaçar, salata olduğu yere bırakılır ve mutfak terk edilir.
-Niye bir sey yemiyorsun kizim?
+ Daha birkac saat once yedim ya babanne.
-Kahvaltida da bir sey yemedin ki... Az yiyorsunuz hastalaniyorsunuz sonra.
+ Valla tokum babaanne ya..
-Yaptigim yemegi mi begenmedin yoksa? Dur sana pişi yapayim. Bak ne kadar zayifsin hicbir sey yemiyorsun.. Annen kizacak bana sonra bu kizi ac mi biraktin diye.
+ Ay babaanne ne zayifi? Sen zayif gormemissin.
-Yemiyorsun kizim yemiyosun..*ic ceker gozleri dolar* niye yemiyorsun?..
(Bu diyalog her saat basi kendini tekrar eder..)
-iyi öğrendiniz canım laf yetiştirmeyi
+babanne demiyorum birşey kendimi ifade ediyorum
- car car car bi saygı duyun saygı siz zaten bizden çok şey biliyorsunuz
+ tamam babanne tamam.
akşam akşam cryptic water'ın içine kızgın mızrak batırmış olan konu başlığıdır efendim.
eğer hala babannenizle diyalog kurabiliyorsanız, kıymetini bilin.
