hangi sebeple olursa olsun babası olmayan çocuğun boyun büktüğü akşam saatleri hüznüdür.
sokakta oyun oynarken, arkadaşları bir bir gelen babalarının elini tutup eve doğru yola koyuldukça hüzün kaplar çocuğun yüzünü.. arkadaşının ensesindeki baba eline bakar, omuzunu silker ve yerdeki taşları tekmeleyerek eve doğru yola koyulur...
omuzlarındaki çöküklüğü annesinden gizleyebilmek için kapıdan küçük bir adam gibi girer.. gece uykusunda annesine sokulunca yeniden çocuk olur..
eger eve gelecek bir babaniz yok ise b.mbok olan durumdur. ve, sair hakli ise eger. cok koyuyorsa babanin olumu, sadece cennette olmasi icin dua etmemizi gerektiren durumdur.
o gün büyük bir heyecanla kalkıp giyinmişti... koşarak tahta kapıyı açmış taş merdivenlere oturmuştu. henüz 5 yaşındaydı ama bir çok şeyin farkındaydı, bir kaç yıldır süren bu özlem bugün bitebilirdi. bugünü diğerlerinden farklı kılan neydi? umuyordu sadece umuyordu birşeylerin olmasını. bekledi . başını minik ellerinin arasına alıp gözlerini kapadı ve hayal etti. o an bir sıcaklık duydu yüreğinde. ve çok uzaklardan bir ses yankılandı. onu çağırıyordu annesi. burda oturup hayal ederken nasıl da geçmişti zaman neredeyse akşam olmuştu. ama ne gelen vardı ne giden umut dudağını bükmüş bir çocuktu onun gibi minik yüreğinde. bir damla göz yaşı düştü avuçlarına. doğruldu yerinden eve gitmek için ve o an gözleri parladı. aşina bir siluet ona el sallıyordu. gülerek koştu boynuna atlamak için ve içine çekti o tanıdık baba kokusunu...
yatıya da gelmezse ve bunun sebebi pek işle alakalı gibi görünmüyorsa ne olduğu açık seçik belli durumdur. (bkz: buba kızı varsa onu da bana ayarlayak)
genç yaşta babasını saçma sapan bir hastalık yüzünden kaybetmiş bir arkadaşımın söylediklerini hatırlatan başlık : "kabullenemedim hala yokluğunu. dün akşam sofrayı her zamanki gibi üç kişilik kurdum. ama babam kapıyı çalmadı"