ansızın gittiğinde döner umuduyla saatleri sayıp, bir an için dışarıdan babam evdeyse korkusuyla dönüp bir daha hiç dönmeyeceğinin anlaşıldığı insanın aklını alıp kalbini deştiği anmış.. keşke bir yolu olsa da dönsen babacım arkadan bas bas bağırsan ışıkları kapatın bilgisayarla televizyon aynı anda çalışmaz cami gibi ışıl ışıl ev desen, sebepsiz sinirlenip hepimizi ayağa diksen sabahın köründe, klozetin kapağını kaldırmasan, yemeğin ortasında defalarca su için kaldırsan.
her çaresiz kalındığında bilirsiniz ki ne olursa olsun şefketli kollarıyla saracaktır ve babanın değerinin anlaşıldığı en güzel an o koların arasındadır.
küçük bir ihmali belkide hayatınız boyu sizi etkileyecektir. bilirsiniz tüm saflığını, isteyerek de olmadığını.
kapıdan henüz girmişsiniz ve tüm yorgunluğu da omuzlarınızdadır günün. öğrenince dünya başınıza yıkılır ya öyle işte. tek kelime edemezsiniz. yüzüne bile bakmak istemezsiniz. kalbiniz kırılmıştır çünkü.
çekilirsiniz odanıza, ağlarsınız. hemde öyle böyle değil. çok ağlarsınız. gözleriniz isyan eder... saatler geçer ve herşey onun yüzündendir. azıcık bir yumuşama olmaz onca gözyaşına rağmen. 6 saatinizi boş duvarlara bakarak geçirirsiniz ve hala herşey onun yüzündendir.
Karınınız ağrır, en son yenilen yemeğin üzerinden 15 saat geçmiştir.
saat gecenin üçü...
aynaya ilişir gözünüz. şişmiş yüzünüzü, gözlerinizi gördüğünüzde yine süzülür yaşlar yanaklardan. herşey onun yüzündendir.
tükenmişken göz pınarları ve ağlamanın etkisi henüz geçmişken kapınız çalar. saat gecenin dördü... ilk defa odur çocuk olan. özür dileyen, şevkat bekleyen bir çocuk gibi belirir kapıda. oysa onun dizleri değil kalbidir yaralı olan.
"Beni de uyku tutmadı kızım" diyebilmiştir son cesaretiyle yalnızca.
beni de uyku tutmadı kızım... ne zor çıkmış bir cümle onun için. "kızım"... hala herşey onun yüzündendir.
soğuk bir sesle verilir tüm cevaplar. tıpkı herşey senin yüzünden der gibi. beklediği şevkati bulamayan ve yaralı dizleri daha da acıyan bir çocuk gibi kalkar ayağa.
giderken arkasından masumiyetine bakarsınız. sizi üzdüğünü bildiği için uyku tutmayan bir babanın kıymetini işte o boynu bükük giderken arkasından baktığınız 3 saniyede anlarsınız.
bu sefer süzülen yaşlar, yenilemeyen o beş para etmez gururadır.
daha ilkokula giderken babanızın işi yüzündan bir ay başka yerde olması ve bu yüzden babanızın yapması gereken işleri evin büyüğü olarak sizin yapmanızın gerektiği anlar.
son nasihat babamdan kalan gibi babam...
Ey! Dedemin oglu, oglumun dedes Herkesin bir babasi vardir.
Herkesin dedesinin oglu, oglunun dedesi.
Sizden önce geldigi dünyadan
Muhtemelen sizden önce gider.
Siz kiyisinda durursunuz o nehrin, o gider
Bir gün nehir kuruyunca fark edersiniz?
Akip giden suyun altindaki inisleri,
cicikslari sevincleri, kederleri,
Nehir kuruyunca, saat durunca
Ben nehrin sulari cekilince gördüm babami.
Kurumus nehir yatagindaki
Özlemlerini, kederlerini, ve acilrini
Ömrün saati durunca gördüm.
Hayatin orta yerinde devraldiklarini,
birakma kavgasinda iken.
Nelerden vazgectigini, neleri terk ettigini
nelere veda ettigini.
Baba sevgisi hep vadesi uzun borclara birakilir.
Ama Vadenin son ödeme tarihini bilen varmi ki?
Bir gün nehrin sulari ansizin cekiliverir.
Ömrün saatined yorulur akreple yelkovan
Kendinizi birden,
uzun selvinin önünde bulursunuz...
Onun icin hayatin orta yerinde
Size metanet, cesaret ve fazilet emanetlerini,
Tasiyan emanetciye tesekküt edin.
Vadesi gecmecmeden...
Ben kestirememistim vadeyi,
Ondandir ödenmemis borcun
Yükünü tasiyarak geciyor ömrüm... **
sizin hic babaniz öldü mü.. benim babam bir kere öldü..
bir cemal sureyya siiri.. benim babama yazmis sanki.. benim babam da öldü.. 1 kere ama tam öldü.. ben kör oldum.
--spoiler--
sizin hiç babanız öldü mü?
benim bir kere öldü kör oldum
yıkadılar aldılar götürdüler
babamdan ummazdım bunu kör oldum
siz hiç hamama gittiniz mi?
ben gittim lambanın biri söndü
gözümün biri söndü kör oldum
tepede bir gökyüzü vardı yuvarlak
söylelemesine maviydi kör oldum
taşlara gelince hamam taşlarına
taşlar pırıl pırıldı ayna gibiydi
taşlarda yüzümün yarısını gördüm
bir şey gibiydi bir şey gibi kötü
yüzümden ummazdım bunu kör oldum
siz hiç sabunluyken ağladınız mı?
--spoiler--
eğer gerçek bir babaysa onu ilk tanıdığınız anda hissedersiniz. lakin ne sizi ne de annenizi düşünmeyen ve tek misyonu size acı çektirmek olduğunu düşündüğünüz bir babanız varsa bu an hiç gelmez.
geçirdiğiniz ameliyet sırasıda hastaneden bir saniye bile ayrılmadığını ve yatacak yeri olmadığı halde koridorlarda dolaştığını ve siz ameliyatta iken gözü yaşlı sizi beklediğini öğrendiğiniz an.
kaybedebiliceğinizi hissettiğiniz andır. onun bir gün hayatından çıkıcağını düşünmek, onsuz yaşayamayacağınızı anlayıp değerini de hissettirir. onu kaybetmeden değerini anlamak en iyisidir. diğer türlü sürekli aklınızda bir keşke kalır.
Hayatta ben en çok babamı sevdim.
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpı bacaklarıyla ha düştü, ha düşecek
Nasıl koşarsa ardından bir devin,
O çapkın babamı ben öyle sevdim.
Bilmezdi ki oturduğumuz semti,
Geldi mi de gidici hep, hepp acele işi!
Çağın en güzel gözlü maarif müfettişi.
Atlastan bakardım nereye gitti,
Öyle öyle ezber ettim gurbeti.
Sevinçten uçardım hasta oldum mu,
40'ı geçerse ateş, çağ'rırlar istanbul'a,
Bi helallaşmak ister elbet, diğ'mi, oğluyla!
Tifoyken başardım bu aşk oy'nunu,
Ohh dedim, göğsüne gömdüm burnumu.
En son teftişine çıkana değin
Koştururken ardından o uçmaktaki devin,
Daha başka tür aşklar, geniş sevdalar için
Açıldı nefesim, fikrim, canevim.
Hayatta ben en çok babamı sevdim
onu kaybetmeden önce degerini bilmemiz gereken ciddi bir durumdur aslinda bu. aile içinde en çok tanıdığınızı sanıp aslında en az tanıdığınız kişi olduğunu anlarsınız babanız ölünce.
bir kızın hayatına giren hiç bir erkeğin onu babası gibi karşılıksız ve derin sevmediğini anladığı an
bir erkeğin evlenip de ay sonunu getiremediği faturalarla cebelleşemediği an.
+ Hadi taksiye binelim şurdan
- iyi de bende para kalmadı
+ Nasıl yaa aq bende de yok napıcaz bu saatte ?
- Babanı arasan, bizi alsa?
+ Alo babacım, şey bizim paramız bitti, şey dicektim bizi alsan... Hede Hödö nün ordayız
.......
+ Tamam baba, haklısın baba, ben de senin baba...
......
+ Yok bişey demedim baba, ben de seni seviyorum dedim
......
+ Baba piç deme ya senden şüpheleniyorum...
....
+ Tamam baba, nasıl geldiysek öyle dönücez, anladım.