orta okula gelene kadar babanın amerika birleşik devletleri başkanı ile seviyede olduğunu düşünmenize sebep olan durum. hatta apartman toplantılarını tv'de canlı yayınlanacak sanarsınız. ama lise'ye üniversite'ye geldikçe babanız gözünüz de giderek küçülür. tehlikeli bir durumdur.
her ayın belli günlerinde apartmanda elektrik faturasını ödemek mahiyetiyle kapıları çalmaya tekabul eder. tek iyi yanı hiçbir komşu faturaya bakmayı akıl etmez ve hepsi sizin insafınıza kalır.
bitmek bilmeyen apartman toplantilarinin mekaninin biricik evinizin salonu olmasi demektir.
eve girerken ayakkabisini cikarmayan komsulara sinir olmak; bunu omru boyunca unutmamaktir.
herkes kavga eder siz kis kis gulersiniz. sonra bi de cocuk aklinizla komsulari fislersiniz "su babami uzuyor", "bu uzmuyor" diye..
özellikle baba eski bir ordu mensubuysa olağan durum. bir de, binaya yöneticilik sistemini ilk defa baba getiriyorsa kale fethetmiş bir komutanın veliahtı konumunda olunur. 3 numara aidat ödedi, yok 4 numara ödemedi falan filan. boş iş baba boş iş. sen mi kurtarıcaksın bu binayı? demek istiyorum hep de ters tepebilir ehe.
