baban ne iş yapıyor

    6.
  1. - ahmet söyle bakalım, baban ne iş yapıyor?
    + polis öğretmenim.
    - aaaa. ne güzel!! değil mi çocuklar? peki nerde görev yapıyor, kimleri koruyor?
    + tepecik kerhanesinde görev yapıyor öğretmenim. insanların rahatça sevişmesi için güvenliği sağlıyor.
    - otur ahmet..oturr..
    88 ...
  2. 3.
  3. özellikle okulda sorulan cinsiyle sinir eden soru. öğretmenlerin en olmazsa olmaz sorusudur. ulan ne hakkın var senin o yaştaki çocukları sınıfın ortasında 'baban ne iş yapıyor' saçmalığıyla resmen sınıflandırmaya? sana ne! sen kendi yaptığın işe bak!

    türkiye burası kardeşim. milletin bilmem yüzde kaçı işsiz geri kalanı asgari ücrete talim. adam çıkmış sınıftaki herkese tek tek soruyor. babası işsiz olan veya düşük bir işte çalışan çocuk da hayatının ilk yaralarından birini alıyor. belki de babasının değeri düşüyor gözünde, böyle gotüyle soru soran hocalar yüzünden.

    ne cevap bekliyorsun ki? danimarka'da değilsin ki her çocuğun babası 5 bin dolar maaşlı çalışıyor olsun...
    75 ...
  4. 8.
  5. özellikle ilk okul döneminde öğretmen tarafından sorulan soru. cevap verirken babanın yaptığı işe göre not alacağını bilmezsin.

    zengin bir ailenin çocuğuysan; zeka seviyen, ders çalışma durumun önemli değildir, otomatikman çalışkanlar sırasında oturursun.

    şayet orta halli bir ailenin çocuğuysan; ortanın üstüne yakın olup olmadığına bakılır. beslenme saatlerinde öğretmenin memleketinin özel yiyecekleri ailenizce satın alınabiliyorsa ve siz bunları ikram edebiliyorsanız yeriniz çalışkanlar sırasıdır. aksi durumlarda ise öğretmen yüzünüze bile bakmaz, tembeller sırasında en arkalarda yer bulursun kendine.

    ortanın alt kısımlarındaysan; hep tembel sırasında oturmaya alışmışsındır zaten. bir gün bakarsın ki öğretmeninin en sevdiği yiyecek evinize bir şekilde girmiştir. ısrar eder, beslenme çantana koydurursun fakat bilmezsin ki o öğretmen seni aşağılamaya alışmıştır. senden alacağı şeyi aynı kalitede görmez, küçümser bi edayla geri çevirir (halbuki aynı yerden almıştı baban). kalbin kırılır, kös kös yerine dönersin. çalışkan sırasındaki arkadaşın tarafından götürülen aynı yiyeceğin öğretmen tarafından güler yüzle kabul edilmesi gözlerini doldurur için için ağlarsın.

    bir gün eline bir zarf tutuştur ve buna en az şu kadar para koyulacak diye eve gönderir öğretmenin seni. babandan öğretmenin istediği meblağın yarısın koparabilir, zarfa koyar getirirsin. öğretmen bunu beğenmez, eline cetvelle vurur. metanetli davranır bir "ahhh" bile etmezsin. dayağın acısını hissetmezsin bile. çünkü o an aklına babası zengin olan çocuğun büyük şımarıklıkla zarfı boş verişini ve öğretmenin "önemli değil, zaten okula çok yardımcı oluyorsunuz. siz peşinen verdiniz" mealinde söylediği cümle aklına geliyordur. (bkz: senin amına koyayım ilkokul öğretmenim)
    51 ...
  6. 45.
  7. sıradan bi lise günü, okul çıkışının ardından sahile* gidilmiş ve kendim tarafımdan üç tane efes extra bitirilmiş;

    + uğur ya baban ne iş yapıyor?
    - tornacı..
    + (içilen 3 efes extranın ardından): ne pornocu mu?
    - ebeni skim..
    25 ...
  8. 9.
  9. - baban ne iş yapıyor?
    + emekli oldu örtmenim. yiyip içip tşşaklarını gezdiriyor.
    19 ...
  10. 161.
  11. Çocukluk travmalarından sadece biri. Sırf bu soru yüzünden okulun ilk günü okula gitmek istemezdim.
    Annem babam ben bebekken ayrılıyor babamla hic görüşmüyorum. Tanımıyorum bile kim olduğunu...

    Hoca sorduğunda bilmiyorum desem "nasıl bilmezsin" tarzı sorular sorulacak. ayrılar desem bu sefer "niye ayrıldılar", "ne zaman ayrıldılar" gibi ardı arkası bitmeyen sorular gelecek. Eğer yalan söyleyip bir meslek uydursam bu sefer de meslekle ilgili ayrıntılar soracaklar onları cevaplayamicam.. Var ya sıra bana yaklaştığında elim ayağım titrerdi acaba ne dicem diye.

    Hocalarım, büyüklerim; babamın ne iş yaptığı, annemle babamın niye ayrıldıgı, babamın bizle neden görüşmediği sizi hiç alakadar etmiyor! Çocuklara böyle sorular sormayın.
    17 ...
  12. 13.
  13. öğretmen öğrencilere sırasıyla babalarının ne iş yaptığını sormuş: avukat, doktor, hakim, memur derken sıra sessiz ve sıkılgan bir çocuk olan küçük david'e gelmiş. öğretmen ona da babasının ne iş yaptığını sormuş. david anlatmaya başlamış:

    - babam bir gay barda striptizci olarak çalışıyor ve herkesin önünde çırılçıplak soyunuyor. eğer çok iyi bahşiş veren birileri olursa onlarla birlikte geceleri evlerine gidiyor.

    öğretmenin rengi atmış. diğer çocuklara oyalanmaları için bir görev verip david'i bir kenara çekmiş:

    - david, baban gerçekten bu işi mi yapiyor?
    - hayir öğretmenim, babam aslında bush için çalışıyor ama bütün sınıfın önünde söylemeye utandım.
    *

    edit: bu arada bu entry'i kötü oylayan arkadaşlar da varmış helal olsun diyorum, sevgili neo-con kardeş, neo-conlar yesin seni.
    19 ...
  14. 19.
  15. sırf bu yüzden okulun ilk günleri okula gitmediğim pek sıktır. baban ne iş yapıyor dediklerinde cevap vermemek için. babam yıllar evvel vefat etti dediğimde diğer sınıf arkadaşlarımın bana acır gözlerle bakmaması için gitmiyordum.
    fakat babanın uzun yıllardır ölü olması sana bazı yetenekler kazandırıyor. mesela sana ne zaman baban hakkında bir soru sorulacak bunu önceden kestirebiliyor ve insanların acıma duygusu ile suratlarıma bakmaması için oradan uzaklaşabiliyorsun. bir nevi kahinsin.
    eskiden soruyorlarmış öğretmenler, şimdilerde bilmiyorum... hala soruyorlarsa bile tabi sınıfta o çocuklardan bulabilirse merak ediyorum tepkileri..
    halbuki ne gereksiz bir soru. çocuk zaten kabullenmiş. sen neden kabullenemiyorsun? neden acıyorsun?
    13 ...
  16. 17.
  17. -baban ne iş yapıyor ufaklık?
    +milli eğitim bakanı
    -saygı duydum.
    15 ...
  18. 150.
© 2025 uludağ sözlük