- Emre !
- hıhh !
- Emre !
- efendim baba
- oğlum bi sıkıntın falan mı var senin?
- ne?
- sıkıntın diyorum, var mı bir sorunun?
- ne sıkıntısı baba ?
- ulan geldin 21 yaşına hala elini mi sikiyosun? Açık açık mı söyliim lan puşt !
-oğlum bir derdin var senin?
-yok baba, yok bir şey.
-hadi oğlum çekinme, biz arkadaşız di mi?
iç ses;
-tabi söylim de anamı belle,
şimdi kalkıp, baba o gün cuma'ya gidiyorum diyerek, aslında arabayı
kız için aldığımı, yakalanma korkusu ile hızlı hızlı işi bitireyim derken, kızın içine boşaldığımı,
şimdi de, kızın hamile olduğunu ve bunun için de, biraz para gerektiğini söylicem ve sen de
biz arkadaşız diceksin di mi baba? hadi ya!
-sağol baba.
- oğlum bir derdin mi var?
- insanlar niye böyle baba?
- ne oldu oğlum? kim sıktı canını?
- hayat baba.. insanlar.
- boşver oğlum üzülme siktir et.
- berke'ye babası araba almış. benim niye yok baba? niyee niyee?
- boşver oğlu.... nee !!??
babadan babaya biçimi değişir. genelde "evet baba, bir derdim var" diye yanıtlanabilecek bir biçimde sorulmaz hiçbir zaman ama bir de "ne lan bu suratın bi karış, öyle yürüyüp duruyosun evde, bi derdin mi var senin?" diye sorulduğunda; cümlenin anlamı gayet net olsa bile niçin sorulduğu asla anlaşılamaz. soruş biçiminin ve soruyu soranın denyoluğu nedeniyle verilecek en iyi cevap "yok baba yok, benim ne derdim olacak?"tır. buna karşılık bir cevap verilirse olay çıkacak, kavga edilecek ve yine gırtlak gırtlağa gelinecektir.
