an itibarı ile fox tv de yayınlanmaya baslayan, film hakkında aldıgım bilgiler ışıgında, aglamadan sonra lazım olur diye bir adet mendili hazır bulundurmaktayım.
edit:filmi ilk kez izlememle birlikte, iyi ki mendilimi yanıma almışım diyorum. epey acıklı filmdi yahu..
12 eylül faşist cuntasını sorgulamayı ve sorgulatmayı başarabilmiş ender filmlerden..birçok yanı eksiktir lakin bir milat olması bakımından anlamlı bir filmdir..
100lük ev peçeteleri vardır yaa, öneriler üzerine ondan bir paket edinerek gittiğim sinema salonundan en az 60ını tek başıma tüketip çıkmama neden olan çağan ırmak'ın yönettiği türk sinema tarihinde çığır açan yapım.
seans çıkışlarında bir sonraki seansa girecek insanların çıkanlara ağlamışlar mı ağlamamışlar mı diye baktıkları film. ağlamışlarsa şayet, dışardakileri bir sevinç kaplıyor birazdan ağlayacakları için. *
--spoiler--
birgül - Hani ben ilkokuldaydım da, sen orta sondaydın ya. Ben yerli malı haftası diye üzümlü kurabiye yaptıydım evde. Okula götürüyordum. Sabah yolumu kestin de içinden aldın bir tane. Çok beğendin. Anan yapmıştır, diye inanmadıydın hem.
sadık + Eee?
- işte ondan getirdim sana. Bak bakalım hatırlayacak mısın tadını?
+ Hiç unutmadım ki...
- Unutmadın değil mi? Ben de.
+ Hiç değişmemişsin Birgül.
- Değiştik be Sadık. insan değişmez mi?
+ Mehmet'le evlenmişsin?
- Öyle oldu. Evleneceğiz tabi ya, evlenmez mi insan? Senin hanımı duyduk, çok üzüldük. Aferin ama Sadık, çok takdir ettik biz seni. Bir başına büyüttün çocuğu, kimseye müdana etmedin.
+ Seninkiler iki taneymiş?
- Yaa! Ellerinden öperler.
+ Ellerine sağlık, çok güzel olmuş. Buraya gelirken hemen bunu mu yaptın alelacele?
- Yok, evde vardı. Oğlanlar seviyor benim. Oğlanlardan birinin adını Sadık koyayım dedim, Mehmet anlar da kızar diye korktum. Celâl koyduk adını. Ama ben içimden hep Sadık derim O'na, bunu bilesin.
+ Birgül, affettin mi beni?
- Affettim tabi ya Sadık, affetmez mi insan?
--spoiler--
"herkes ağlıyormuşmuş ben ağlamacağım var mı be!" deyip yanına selpak almadan gitmenin aptallık olacağı bir film. sonuç tuvalette salya sümük kalmakla son bulabiliyor.
ayrıca: "ağlamadım ben" diyenlere dehşetle baktıran film.
ismi lazım değil birileri olur hep... siz içinde olduğunu zannederken, aslında salonda izlersiniz perdedeki yansımanızı. yaşamak, geçmişe baktığında gözünün önünde canlananlar; "an"larsa yalanmış. ne kilitler vurulmuş ağzınıza, kabullenmekten başka şans bırakmamış şartlarınız, devler ülkesinde yaşam mücadelesi veren çelimsiz bacaklarınız.
bir gün gelip unuttum derken, içinde bir yerlerde yaşadığını görürsün, yediremezsin kendine, haketmediğin yaşanmışlıkları. cevap ararsın, hesap sorarsın, yalnız kalırsın.
--spoiler--
evlatlar babalarını nasıl hatırlamak isterse öyle hatırlarmış.
--spoiler--
yaşamak, geçmişe baktığında gözünde canlananlarmış; birileri olur hep...
BABAMIZI ANLAMAMIZI SAĞLAYAN, BiZiM FiLMiMiZ. iÇiNDE, FiKRET KUŞKAN VAR, ÇETiN TEKiNDOR VAR, AiLE VAR, SICAK ÜFÜR ÜFÜR YAZ AKŞAMLARI VAR, AYRILIK VAR, ÜZÜM BAĞLARI VAR, GEÇMiŞ VAR GELECEK VAR, PiŞMANLIK VAR, ÖZÜR VAR, SEVGi VAR EN ÖNEMLiSi EGE VAR iÇiNDE. BiR DE SAMiMiYET VAR Ki O DA ZATEN YÖNETMENiN BAŞARISI DiYE DÜŞÜNÜYORUM YOKSA BU KADAR GEÇMEZDi BiZE. BiR DE,BÜYÜDÜKÇE HAYALLER KÜÇÜLÜYOR MU DiYE SORULURSA... EVET.. YALNIZCA EVET.
aglatmak için kasmamasına ragmen sinema cıkısı herkesin kıpkırmızı gözlerle cıkmasına sebep olan, hüngür hüngür aglatırken aynı zamanda bir anda gülümsetiveren bir cagan ırmak sahaseri.
izleyip te ağlamayanlar adına dernek kurulmasını istediğim film**. biz özeliz lan.
gerçi hayır benim ağlamama sebebim olgun birisi olduğumdan falan değil * çevreme duygusal tepki veremediğimden kolay kolay. ona bakılırsa güzel bir şey olduğunda herkes kadar sevinemiyorum, halbuki ne güzel olurdu coşmak çıldırmak.. *
yaz tatili dönüşü otobüste (muavin bundan başaka film yok derse izlememyi tercih ederiz diyin zira sonuda bütün tatil keyfi yok oluyor) izlenmemesi önerilen filmdir
filmin ismini duyduğunda dahi tüylerim diken diken oluyor. türk sinema tarihinin en önemli başyapıtı. ama fikret kuşkan ın oyunculuk performasının tavanın da tavanında olduğu bir gerçek.
türk sinema tarihinin gelmiş geçmiş en iyi filmlerinden biri olan muhteşem bir başyapıt. en duygusuz ve hiçbir şekilde oyuncuların başarısından ve senaryodan etkilenmeyecek bir yapıya sahip insanı bile ağlatabilecek bir filmdir.
gerçekten çok duygusal film. hani derler ya medyada işte abartılıyor efendim öyle güzel değil böyle deil diye bu film bütün bunları yıktı ve herkesin yüregine oturdu. gecen yaz üç aylık tatilden sonra üniversiteye dönmek çok zor gelmişti canım öyle sıkkındı ki otobüste babam ve oglumu izleyince bütün olay çözüldü. aglayarak attım bütün sıkıntımı. cagan ırmagın eli öpülesi filmi.
en sonunda izleyebildigim ve duygularimi aldirdigimi anlamami saglayan film.
"o kadar millet agliyor, ben de kesin aglarim, muthis filmmis, insanlar hayran, mutlaka izlemeliyim" diye oturdum izledim. sonuc ne? oyle abartildigi kadar yokmus. cemberimde gul oya'nin her bolumun de sulu zirtlak agla, AMA bu filmde sadece cocugun okula gitmeden once agladigi sahnede gozlerin dolsun. valla olacak is degil.
--spoiler--
burda duraydım böyle,tam böyle
böyle kollarımı açeydim iki yana, tuteydim onu, tuteydim onu ben
getme deyeydim getme sadık.
on beş sene evvelsi dureydim böyle nuran, tuteydim sadığımı, sarılaydım böyle evladıma getme deyeydim.
getmez idi o vakıt,kalırdı, ağzım dilim kan olaydı, get diyen dilim kopeydi,benim yüzümden, benim yüzünden, sadık, tutamadım, tutamadım.
--spoiler--