şu an turkmax de yayınlanan, hem güldüren hem de ağlatan iç titreten eşsiz film. bilmem kaçıncı defa izlememe rağmen boğazıma bir yumru oturdu resmen ve gitmiyor.
--spoiler--
senaristi, filmin sonunda küçücük çocuğa "insan büyüdükçe hayalleri küçülür mü?" diye felsefik bir soru sordurarak filmin samimiyetine çomak sokmuştur.
--spoiler--
Çetin Tekindor, Fikret Kuşkan ve Yetkin Dikinciler'in müthiş performansı ve Çağan Irmak'ın seyircinin nabzını iyi tuttuğu yönetmenliği sayesinde Türk Sinemasının unutulmazları arasına giren film. bir ağlama krizindeyken gülme krizine sonra hoop yine ağlama krizine girdiğiniz, film bittikten sonra sanki en sevdiğinizi kaybetmişcisine boğazınızın düğüm düğüm olduğu, ağlamaktan helak olduğunuz bir filmdir. Çağan Irmak çoğu sahnede kurnazca tuzak kurmuş, insanımızın bam teline çok iyi basmıştır. ancak filmin bu derece etkili olmasında müziklerinin payı da oldukça önemlidir. nitekim müzik durduğunda, sahne etkileyici özelliğini büyük oranda yitirmektedir. izleyenlerin % 90'ı şu cümleyi söylemiştir: ""hiç bir filmde bu kadar ağlamadım". bu filmde emeği geçen herkesin kendisi ile gurur duyacağı, çocuk coşkusu yaşamasını sağlayacak bir yapıttır.
Müziklerinin de tam yerinde girip yüreğimize dokunan film, bütün salon burun çekeren hatta bağırarak ağlamıştık.
helese film arasından sonra ağzımı elimle kapamak zorunda kaldım.