izlemediğim ancak izleyenlerin yorumlarına dayanarak acıklı bir film olduğunu düşündüğüm filmdir. Bu tarz filmleri sevmiyorum kişisel sebeplerimden dolayı.
şöyle bir şey de var, deniz okula gitmeden okuyabiliyor mu yoksa zaten okula başlamış mı onu anlamadım. çünkü babası öldükten sonra okula başlıyor diye biliyorum.
ağlaya ağlaya bitiremediğim sinema filmi. erkek olmama rağmen ilk defa bir filme bu kadar ağladığımı hatırlıyorum. ''açaydım gollarımı gitme diyeydim''. mutlaka izleyin izlemediyseniz.
benim gözümde türk sinemasının dram dalında kesin zirvesidir hatta bütün dalları da katsak ilk 3e hiç kuşku duymadan yazarım. suan dram diye çıkan sinemalara bakıyorum da babam ve oğlum hep zirvede kalcak gibi.
Fikret kuşkan'ın ölüm sahnesine kadar normal izlediğim fakat bu sahneden sonra kendimiz tutamayıp gözyaşı döktüğüm filmdir. Özellikle deniz izmir'de ilk okula gittiği gun tam arabaya binecekken bir kenara oturup ağlaması ve filmin sonunda film makinası ile film çekerken babasının hayalini görmesi insanı istet istemez hüzünlendiriyor. ilk defa bir film izlerken ağlamama neden olmuştur.
Baba!
yüreğim yangın yeri gibi biliyor musun? gözü arkada kalmak böyle bir şey galiba...kaç gündür onu itmek istiyorum bana sarılınca, beni sevmesin diye kaç gündür uğraşıyorum ama yapamıyorum... onun hayatında yutkunamadığı bir yumru olacağım için de kendimden nefret ediyorum! ona bir oda ver baba, bir evi olsun, ama zaman zaman da çıkıp gidebileceği bir ev... ona söylemek istediğim o kadar çok şey var ki...
sen söyle ona baba... ona de ki... ...