babam gökte ben yerde

entry2 galeri0
    1.
  1. Yaşandığından farklıdır. Hani için küflenir de kabuk sağlam durmaya çalışır. işte öyleydim ben de. içim göz yaşlarımdan küf tutmuş dışımdaysa bilinçsiz bir ruh halinin izleriyle güçlü durmam gerektiği için kapkalın bir kabuk vardı.

    O an yaşadığın herkesin gördüğü değil tanrının bildiğidir. Avazın çıktığı kadar bağırarak ağlamak gelir içinden. Onların şahitlik ettiği ağlamak nedir ki içinden gelenin kırıntısı olamaz.

    Tabutu açıp kefeni yırtmak gelir içinden. Yapabilir misin? Hangi insan yapabilir ya da. Ya da kim bilir bunu yapmak istediğini. O yüzden hersey yaşandığından farklıdır. Kimse aslında ne yaşandığına şahit değildir. içinden gelen onunla o geceyi morgda yanına uzanarak hiç durmadan onu öperek geçirmektir. Kim bilir ki? Tanrıdan başka...

    göründüğünden de güzeldi. Meleği gördüm ben gözbebeklerinde. inat etmişti gene gözlerini kapamaya çalışanlara. Merakına yenik düşmüş ve ölümün her anının güzelliğini yaşamak istemişti. Bunu da öğrenmeliydi. Sakin ve kibarca rahatsızlık vermeyen inadını bunda da kullanmıştı. Kapamayacaktı gözlerini işte herkesi her şeyi tüm melekleri görmek ve hepsine gülümsemek istiyordu. Yüzündeki o muzur çocuksu gülücüğü yalnızca onu çok iyi tanıyanlar çözebilirdi. Bir de melekler. En çok da ben ölürken mutsuz değilim lütfen huzursuz olma gülüşüydü bana.

    En son yoğun bakımda yanına girdiğimde ağzındaki kocaman nefes mekanizması yüzünden konuşamıyordu. Ama çok anlamlı gelmişti bakışları bana. içimi bir garip sızı kaplamıştı. Mutsuzdu sanki acı çekiyordu fiziken olmasa da ruhen kırk gündür yoğun bakımda olmaktan yorgundu, bıkmıştı. Öyle hüzünlü bakınca yüzüme, ben de dedim ki ona noolur en mutlu olduğun günü düşün, çok zor biliyorum ama iyileşeceksin, mutlu olman lazım, bu yüzden yaşamındaki mutlu olduğun günleri sıraya koy, bu geceni öyle geçir. Seni çok seviyorum. Çok mutlu ol. ben yarin gene yanına geleceğim dedim.

    bir saat sonrası ise benim için bitiş onun içinse en çok sevdiği özgürlüğe kavuşma başlangıcıydı. içimde öyle bir boşluk oldu ki birden tarifi imkansız. Anlatmaya çalışmak ancak zaman kaybı olur.

    Ben herkesin bunu ayni şekilde yasadığına da inanmıyorum zaten. Görüntüde ağlamak ancak rahatlatır insani. Her ağlayan da üzgün değildir zaten. Ama benim yıkıntımı anlatmak için üzgün kelimesi pembe kalır. Ben siyahtım. Simsiyah. Kapkara. Onun hiç istemediği derecede yıkık ve siyah.

    Elimde olsa pespembe olmak isterdim o an. Beni gördü çünkü hep ensemdeydi. Ama ben onun istediği kadar metanetli ve pembe olamadım. Bunun onun için bir başlangıç olduğunu bildiğim halde bunu yapamadım. Hala da yapamıyorum.

    Bana ne dediğini duyar gibiyim. Amma da tantana yaptın. Alt tarafı öldüm ve başka bir alemi yaşıyorum. Ayrıca bunu sadece ben de yapmıyorum. Devam et yasamana bak.

    Yasamama bakıyorum zaten baba ama mecburen. Çok özledim seni. Özlem kelimesini ilk kez içini bu kadar doldurarak kullanıyorum ben. Şimdiye kadar özlem dediklerim bambaşka şeylermiş meğerse. Seni öpmeyi, sana sarılmayı, sohbetini özledim, senle tartışmayı çok özledim, fedakarlığını, sonsuz ve eksiksiz düşünceliliğini özledim ama dolu dolu özledim. Baba kelimesini solda sıfır bırakırcasına baba oluşunu özledim. sen beni dünyanın en mutlu çocuğu yaptın. şansım olsa kesinlikle babam olarak seni seçerdim ben. her şey geri dönüş değil mi nasılsa, Tanrı da sana, senin bana olduğun gibi bir baba olacak eminim. Nur içinde yat...
    6 ...
  2. 2.
© 2025 uludağ sözlük