reklamdaki kızın ve babanın iticiliğini geçtim. yapılan pastanın sevimsizliğinden de bahsetmeyeceğim. hele o kızın saçlarının anlamsız toplanış biçimine değinmeyeceğim bile. ama kızın ağzına aldığı ilk parçadan sonra ağzını tekrar açışı yok mu işte ben orda tamamen deliriyorum. hayır niye bu kadar takılıyorsun diyeceksiniz ama dayanamıyorum işte. böyle küçük dili, çilek ve hamurun iğrenç karışımı bir görüntüye maruz kalıyoruz ya 2 saniye. işte ben o kısımdan sonra hep bir mide bulantısı yaşıyorum. sonra da bırak baba pasta yapmayı diyerek dr. oetker'le vedalaşıyorum.
bundan birkaç yıl öncesinde dr.oetker reklamlarındaki kızın, babasının yaptığı 'krem şantiden gözleri olan çilekli pasta' için kullandığı reklam repliğidir. günlük hayatta hesaplamadığımız anlarda akla gelmesi muhtemeldir.
hocam bu bahsettiğiniz denenceyi nasıl oluşturabiliriz?
iç ses1:(sırf soru sormak için sorduğumu anlamış mıdır?)
iç ses2:(acaba belertik gözleriyle bana bakan hoca şu an ne düşünüyor?)
iç ses3:(babam böyle pasta yapmayı nerden öğrendi?)
iç ses4:(bu ne alaka lan şimdi?)