genelde erkek çocuklarına karşı gösteremez babalar sevgilerini. içten büyük bir sevgileri vardır size karşı fakat, bunu sergileme biçimleri farklıdır. sarılmaz, öpmez, sen uyurken gelip saçını okşar "eşşoğlu eşşek" der ve gider... sizinle aynı siyasi görüşü paylaşmamasına ve sizin okuduğunuz gazetedeki tüm yazarlara nefret beslemesine rağmen; haftasonları sizin gazetenizide alır, gelir... en azından ben babamın beni sevdiğini hep böyle anlamıştım.
aslında ben bunu hep anlayışla karşıladım. anlayışımın ilk sebebi babam balık burcu... diğer sebep ise babam 6 yaşındayken, 60 küsür yaşındaki babasını kaybetmiş. adam ne babalık görmüş ki, bana sergilesin...
annenize gidip şaka yapabilirsiniz, hafif kaba konuşabilirsiniz, yanağını sıkabilirsiniz, dalga geçebilirsiniz. çünkü o bunları kaldırır, lâkin baba böyle tölere edici duygulara sahip değildir. zaten böyle sürekli sırıtan, kırım kırım kırılan bir babam olsa onu hiç sevmezdim, saygı gösteremezdim.
anne ile baba tartışırken hep anne'ye "tamam anne, yeter anne, sus anne" diyebilirsiniz; bunun nedeni kızım sana söylüyorum, gelinim sen anla olayıdır. babaya sıkıyorsa "tamam, yeter baba" diyiver... bir ters bakışı yeter, tırıs tırıs kaçmanıza...
korku saygıyı getiriyor türk ailelerinde. babamdan çok korkarım, vurmaz etmez ama yapabilitesi var sonuçta. önlem almak gerek doğal olarak... bir kere evin içinde peşimden koşmuştu babam, misafir odasına kaçtım hemen. yemek masasının etrafında o koşuyor, ben koşuyorum. sonra birden durdum babam yorulmasın diye, tokat yemeyi kabullenmiştim. babam bunu anladı nasıl olduysa, hiç tepki göstermeden gitti... yerden yere vursa daha iyiydi...
bende arada babama sevgimi belli etmeye çalışıyorum tabi... ne bileyim haftasonları hiç sevmeme rağmen western filmleri açıyorum veya belgesel kanallarını izliyorum zorla... anlaşıp gidiyoruz işte... şükür... savulun kovboylar, dışın dışın*
Hiç bir zaman göremediğim, iliklerime kadar hissedemediğim kutsal bir duygudur. Ancak kendi evlatlarıma gösterebileceğim, kanımın son damlasına kadar arkalarında olacağım, kendilerine vereceğim bir duygudur.
çocukların üzerindeki, baba ağırlığını yitirmekten korkan babadır. doğru olabilir, bir anne kadar belli edemez sevgisini. ama en içten hisseder çocuklarına olan sevgileri, onlar hakkındaki endişeleri annelerden önce yaşar. babadır en nihayetinde.
doğruluğu mevcut olmakla birlikte, babalar sevgilerini içlerinde biriktirir. otorite meselesi ile sık sık gündeme gelen babalar, karizmaları için çiçek böcek olmazlar.
ilk kavka ettiğim gündü eve geldim baba dövdüler beni dedim.
babam bir tokat attı...
bir daha bu eve dayak yiyip gelme dedi.
eğitici ve öğretici bir tokat yemiştim.
babamdan yediğim son tokattı.
not: babanın vurduğu yerde gül biter, allah başımızdan eksik etmesin.
Bu yaşıma kadar yaşadığım hadisedir. Biliyorum beni seviyor. Çok belli olmasa da hasta olduğum zamanlarda gizli gizli odama gelip beni izlemesi, üstüm açılmışsa usulca örtmesi bunu gösteriyor. Hala içimde bir uktedir ona doya doya sarılmak amma ve lakin şimdiye kadar yapamadım. Bu aslında baba sevgisinden mahrum olmak değil. Serdeki erkekliğin yansımaları.
yapamadı edemedi bir türlü ama keşke denesydi. belkide farklı bir tepki ile karşılaşacağını zannediyordu. nedeni nedir bilinmez ama her zaman hissedeceğim bir eksikliktir. uzaklaşmaya başlarsın sonra. aynı evde yaşarsın ama; bir ay belkide daha fazla bir süre tek bir diyalog bile kurmadığınızı farkedersin. bir ukte kalır yaşayan herkesin içinde, çocuğum olsun babamın bana gösteremediği sevgiyi ben göstereceğim dersin....***
neyse efenim biraz daha devam ederse ağlama moduna geçicez.
bu başlığın kanıtı her film ve dizide geçen babanın birden fazla yanlış yapması ardından durumun farkedilmesiyle çocuğuyla yaptığı o duygusal konuşma sahnesi klişesidir.
istediği zaman tek bir cümlesiyle sevgisini belli eder.
Sabah evin içinde uykulu şekilde koridorda ağızda sigara ile dolanırken, babam içeriden annemle konuşurken gülümseyerek seslenir;
- Red kit uyanmış. Günaydın kızım.
Baba sırf red kit demen için her sabah şu sigarayı yakıyorum. O ne tatlı red kit deyiştir, nasıl sevgi doludur.
