gömmemeli bir anne, bir baba evladını..
dokuz yaşında küçücük bir kız ölmemeli mesela erkenden...
o öldüğünde dört yaşında olan kardeşi, uyuyan herkesi öldü zannetmemeli.. *
Six Feet Under namlı dizinin bir yerinde esas oğlanın esas kıza ettiği cümledir.
"-Karısı ya da kocası ölene dul derler.
-Annesi ölene öksüz derler.
-Babası ölene yetim derler.
-Çocuğu ölene ne derler? O kadar korkunç bir şey ki, dünyanın hiç bir dilinde hiç kimse isim koymaya cesaret edememiş."
Duyduğumda o bölümün devamını ağlamaktan zor bela seyredebildiğim laftır, ağırdır, hele ki babanız çocuğunu, oğlunu, neticede kardeşinizi elleriyle gömdüyse zamanında, ve siz o kapı gibi, kale gibi adamı hayatında ilk defa atkısını yüzüne kapatmış, çocuk gibi ağlarken gördüyseniz eğer, kıçına alt tarafı iki paralık bi kazık girdi diye "içime evlat acısı gibi oturdu" diyen arkadaşınızın ağzını yüzünü dağıtmak istersiniz.
Dağıtamazsınız, sadece, fısıldayarak, Allah korusun dersiniz.
O filmde bir bu repligi seviyorum legolas elf gozlerin neler goruyor diyen aragornun repligi birde gandalfin atina nazgul hizin anlamini goster bize dedigi cumleyi.