babalar günü'nü 1 hafta erken kutlayan saftirik evlattır.
evet efendim;
sabah kalkılmıştır. kahvaltı edilmiştir misler gibi. hatta kahvaltıyı baba hazırlamıştır. sonra biraz televizyona bakılmıştır. tam dışarı çıkılacakken anne tarafından bir hatırlatma gelir:
- babanı öptün mü?
+ niye?
- e bugün babalar günü!
+ aaa nasıl unuturum?!
anneler günü gibi değildir bu babalar günü. televizyonda binbir türlü markanın reklamı dönmesine, birçok bankadan gelen hatırlatma mesajlarına rağmen anneler günü kadar hayati önem taşıyan bir gün değildir bu babalar günü, kabul edelim.
neyse annenin de verdiği gazla babanın, babalar günü kutlanmak üzere bahçeye çıkılır. o da nedir? tüm yazlık komşuları bahçede babayla hoş sohbet etmektedirler. e kendi babanın günü kutlanırken bu yaşlı amcaları es geçmek olmaz. hep beraber bir el öpme hadisesi yaşanır, babalar günü kutlanır.
yaşlı amcalardan bir tanesi;
- demek bugün babalar günü. bak bizim eşşek sıpasına unuttu yine! diye sitem eder oğluna.
dışarı çıkılır, kulaklığınızda bir radyo kanalı açıktır ve babalar gününün 21 haziran olduğunu öğrenirsiniz. o an yüzünüze oturan gülümseme kahkaya dönüşür. eve geri dönülür ve herkesten özür dilenerek tekrar öpüşme faslı yaşanır.
bu da böyle bi anımdır. *
not: bu yazı babalar gününü erken kutlayan tüm saf evlatlara ithaf edilmiştir. *
paraya ihtiyacı olan saftır. aslında zekidir de. benzer bir diyalog şöyle olabilir:
-baba ver elini öpeyim.
-neden evladım bayram değil seyran değil.
-bugün babalar günü ya...
-aa... doğru ya öp bakayım oğlum/kızım(fark etmez)
-muck muck...
-şey baba...
-evet evladım.
-bana on tl lazımdı da...
- (bkz: siktir git)siktir git!