her ne kadar her fırsatta ters düşsek de bizi bu günlere getirmek için eşşek gibi çalışarak hiç dert yanmayan insanların gönülden kutlanması gereken gündür.
not: her para isteyecek olduğumda aramızda şu ilginç diyalog gelişir: - baba aile bütçesi ne alemde?
* her zamanki gibi maaşı görmeden borca vercem, hayırdır?
- yok bişe ole sorim dedim.
* çıkar bakim baklayı..
- yok be ne be ne baklası, para isticektim de boşver ben idare ederim.
* olur mu ne kadar lazım gönderirim yarın.
- nasıl göndercen baba bi ton borç varmış.
* koy g*tüne rahvan gitsin, BORÇ YiĞiDiN KAMÇISIDIR.
BABALAR GÜNÜN KUTLU OLSUN YÜCE iNSAN.
ilk defa karnımdaki bebeğimiz namına eşime hediye aldığım babalar günü bu. aslında en iyi hediye bıdığın dünyaya gelmesi ama vaktimiz var. bir de buradan kutlayayım, günün kutlu olsun dünyanın en tatlı, sevecen babası.
sabah erken kalkılır, en temizinden tüm siyahlar giyinilir. bir buket çiçek, üç bidon su alınıp yanına gidilir. önce temizliği yapılır, suları dökülür toprağına sonra çiçekler konulur başucuna. 7 yıldır o'na sarılamadan kutlanır. babalar günün kutlu olsun baba...
hediye aldığınız biri '' gerek yoktu ; düşünmen yeterdi'' gibi sözler söylediğinde bunun gerçekten anlamlı olduğunu hissediyorsanız evet kesinlikle o gün babalar günüdür.
beğenir ya da beğenmez aldığınız hediyeyi ama daha sonra sorar illaki ''ne kadar verdin buna?'' ve
bu sorunun ardından şöyle bir anne cümlesi gelmez asla: ''bilmem nerde daha ucuzu vardı hem de daha kaliteli''
sorunun amacı da zaten size o parayı geri vermektir bi şekilde çaktırmadan fazlasıyla belki.
aslına bakılırsa bu yüzden babadır ya o hediyeyi alan adam.
hatırlanmazsa çok da kızmaz hatta aklına bile gelmez ''neden kimse kutlamıyor'' diye yaygara yapmaz babadır o başka söze gerek yoktur.
ticari kaygıların icatlarından biridir. anneler gününü yeterli bulmayan zihniyet, balar gününüde araya sıkıştırmıştır. yakında kardeşler gününüde bekliyoruz.
"baba" olabilmenin, "baba" olmanın muhteşemliğinin ve anlamlılığının üstüne basılarak idrak edildiği gün...
iki minik el bir paket uzatır size...
açar bakarsınız bir adet parfüm-losyon...tam da istediğinizdir...sonra o parfümü uzatan minik bedeni öper koklarsınız...
bir başka çift minik el de boynunuza sarılır, onun verdiği paketten harika bir çakmak çıkar bu kez...
iki minik kız çocuğu eli ve iki minik erkek çocuğu eli...işte bir babanın alabileceği en değerli hediye budur...
baba olmanın anlamı, baba olmanın güzelliği bu kokuda saklıdır...
ben dünyanın en zengin adamıyım be...hamd olsun...
genelde öyle ahım şahım hediyelerle kutlamazdım,bazen unuturdum bile çünkğ babamda takılmaz zaten biliyorum.ama bu sefer uzakta ya, kutlayamıyorum ya, nasıl da kutlayasım var öyle telefonla filan değil kocaman sarılasım var sadece.