babalar evin en yalnızıdır

entry1 galeri0
    1.
  1. iddialı bir ifade gibi gelebilir ama inanın babalar evin en yalnızıdır aslında…
    Çocuklarının kahramanıdır ancak kutsal varlık annelerin gölgesinde kalırlar hep. Herkese ‘kimse’ olurken kendileri hep kimsesizdir…
    Dayanacağı, destek alacağı kimsesi yoktur ama sesini çıkaramaz. Çünkü o babadır. Hep güçlü olmak zorundadır. Zayıf olma, güçsüz olma hakkı yoktur çünkü o kahramandır. Kahramanlar zayıflık gösteremez, ağlayamaz, sızlanamaz. Hayatı boyunca kahraman olarak kalmak zorundadır…

    Batan gemiyi en son o terk eder fakat uçan bir balonda, fazla ağırlıkların atılması gerekiyorsa aileden ilk atılacak kişi de odur. Emin olun öyledir…
    Hayatını ailesine adar fakat ne eşine, ne de çocuklarına tam anlamıyla yaranamaz. Evlenir iki arada kalır. Ne kendi ailesine, ne yeni ailesine yaranamaz. Kutsal varlık annenin gölgesinde olduğu/kaldığı için çocukları da hep ana tarafını benimser. Mesela ailelerde hep dayılar, teyzeler daha çok sevilir. Amcalar, halalar ise pek bilinmez çocuklarca. Aile içi yetmez gibi toplum genelinde de hep annelik yüceltilir, yanına ayıp olmasın diye babalık eklenir. Dikkat edin, Anneler Günü coşkuyla, ihtişamla kutlanırken Babalar Günü çoğu kez hatırlanmaz bile. Kutlansa da öylesine geçiştirilir.

    Dedim ya, evin dış kapı mandalı gibidir babalar. Evin en yalnızıdır, hep yalnızdır…
    Bu yüzden her şeyi en son babalar duymaz mı?
    Ya saklanır, ya yalan söylenir ya da paylaşma gereği duyulmaz…
    Bunda elbet hoşgörüsü olmayan babaların suçu, katkısı vardır ama yine de ne yapsa yaranamaz, yakınlaşamaz. Belki çocuklarıyla yakınlaşmak ister ama malum ataerkil kurallar, toplum baskısı vs. buna engel olur. Ne sevdiğini gösterebilir ne de sevilmek istediğini...
    Bir “Babacım” seslenişini duymak için çırpınır ama duyamaz…
    Babanın ailede en sevdiği birey kadındır, eşidir. Eşinin ise en sevdiği çocuklarıdır, kendisi değil. En büyük aşk evliliklerinde bile eşi doğum yaptıktan sonra artık sevgilisi değil, anne olur. ikinci, üçüncü plana atılır. Baba en çok anneyi sever, anne en çok yavrusunu sever, yavrusu en çok annesini sever. Bu döngü devam eder gider.

    Bir yeri acıyan çocuğun, hiç ‘babam’ diye seslendiğini duydunuz mu? Babası yanındayken bile ‘anam’ der. Babanın ailedeki rolü başkadır çünkü. Babanın iyi bir işi olması, zengin olması, en azından aile bireylerinin isteklerini, ihtiyaçlarını karşılayacak seviyede olması beklenir. Anne ya da çocuklar işsiz olabilir, kimse bunu çok görmez onlara. Ama baba işsiz olamaz. Düşünün erkek çalışıyor kadın ev hanımı ise sorun yok ama tersi durumda erkekten bile sayılmaz o baba. Evin geçimini karşılamak zorundadır, hem de şartlar ne olursa olsun. Dışarıda onca karşılaştığı kötülük ve güçlüklerle uğraşırken, eve gelip sığınmak, salmak isterken kendini, evde eşinin kaprislerini çekmek, çocukların sorunlarıyla uğraşmak zorunda kalır. Belki ağlamak ister onların yanında, onlarla...
    Yapamaz. Evin şerefini, evin namusunu korumak zorundadır. Kızının ilk aşkı kendisi olsa da, büyüyünce kızı artık aldatır babasını. Başka birisine kayar gönlü. Babasına bin bir naz yapan o kız, sevgilisinin, eşinin her dediğini yapar. Evde yıllarca babası ile çatışan, özgürlüklerini elde etmeye çalışan oğlu, eşinin yanında muma döner. En acısı ise yıllarca gözünden bile koruduğu o güzeller güzeli kızını, gözbebeğini gün gelir adamın biri alır elinden, gözünden sakladığını başka gözlere verir. Değil birinin ona dokunması yan gözle bile bakmasına dayanamayan baba, teslim eder bir başkasına kendi elleriyle. Üstelik bir de düğün dernek yapmak zorundadır, oynamak zorunda kalır sanki eğlenirmiş gibi.

    Yıllarca dışarıda deli gibi çalışırken, bebekken hiç büyümeyeceğini düşündüğü yavrularının değiştiğini, artık birer birey olduklarını fark edemez. Bir zamanlar ona bağımlı olan evlatları ansızın bağımsızlıklarını ilan etmeye başlarlar. Hayal kırıklığı yaşasa da yapacak bir şeyi yoktur. içine atar. Bunu bile paylaşamaz kimseyle. Çünkü kimsesi yoktur. Kimsesizdir babalar…
    Ve babalar hep yalnızdır…

    https://www.akdenizmanset...alar-hep-yalnizdir/33813/
    8 ...
© 2025 uludağ sözlük