kışın ortasında, odaya bir hışımla girip camları açmak. birkaç kez uyandırma çalışmaları sonuç vermezse başınızda demediğini bırakmaz. sonunda, "kalkayım yeter" diye isyan edersiniz ve baba kazanır. *
kapı vurulmadan içeriye girilir ve "yavvv arkadaş saat kaç oldu bu çocuklar hala uyuyor sonra evin bereketi yookk olmaz tabi" denilir ve odadan sakince çıkılır.
bu kadar kuralcı olunmaz ki, ne yarım bardaktan fazla ne de yarım bardaktan az bir su dökülür yüze hep aynı bardağım yarısı kadar su boca edilir sabahın ilk ışıklarıyla suratın tam ortasına. küçükken uyandırma bardağı ile su içemezdim..
odanızdaki müzik setini ve dolayısıyla ses sistemini bangır bangır açar (kendi tarzı olmadığı halde) sabahın köründe ürkütücü bir şekilde uyanırsınız. rahatsız olan komşulara bir de küfür sallar.
mutfaktaki dolapların kapaklarını çarpmak. guya kahvaltı hazırlıyorum size ayağı.. ve dahası, çay bardaklarının içine çay kaşıklarını öyle bir atar ki, sesini alt komşular bile duyabilir.
bu da şaka. genelde bir iki kere seslenirler. ama öyle anneler gibi canımlı cicimli değil. isimle hitap eden gayet resmi bir kaldırma şeklidir bu. bir iki kere seslenince kalkmazsın -duysan bile- sonra sertleşemeye başlar (ses tonu tabiki). sertleşince de (ses tonu ses) şöyle hareket edersin ki anlasın, kalkıyor olduğunu.
-kalk hadi işe gitmeyecek misin? işe geç kalıyorsun! demek, benim babamın uyandırma tekniğidir. uyandırma tekniği her baba için farklılık gösterir. genel olarak babalar evin bereketi için erken kalkınması gerektiği düşüncesini taşırlar. bir zamanlar benim babam sabah ezanıyla işe giderdi.
Uykumun çok ağır olması sebebiyle alarm sesine uyanamam ve hep babam uyandırırn ilk etapta birkaç kez seslenir daha sonra gözlerimi elleriyle açmaya zorlayıp yorganı üzerimden çeker .