babadan şiir yazmayı öğrenmek

entry2 galeri0
    2.
  1. 1.
  2. Selamlar... Yine bugün karşınıza, hayatın içinden gibi, değil gibi; bazen saçma bazen değil, yani bu tarz şeylerle çıkmaya çalışacağım. Ve bu hikayem de aslında çoğunda olduğu gibi babamla başlıyor.

    12,5 yaşlarındayım. Babama gittim bir akşamüstü. Bana nasıl şiir yazıldığını öğretir misin, dedim.

    +Şairlik öyle öğretmeyle öğrenilen bir şey değildir, dedi. Feleğin çemberinden geçmen gerek. Biraz acı çekmelisin oğlum.

    Getireyim annemin iğnesini deyince "öyle acı değil lan" dedi. tamam peki ne yapacağız dedim. başladı anlatmaya.

    Bana kafiyeyi, redifi, kelime oyunlarını, genel kuralları anlattı. Can kulağıyla dinledim. Bazı şiirlerini ve diğer şairlerin antolojisini getirdi, gösterdi. Artık yazmaya başlayabilirdim. ilkin şöyle başladım:

    Afakı gözlerinin saçlarına denk midir?
    Benim güzel yarim bu dünyaya renk midir?
    ilk görüşte tutuldum, ayla güneş misali
    Mahareti aşkımızın sendeki ahenk midir?

    sevdiğim kıza götürülecek kıvama gelmiş diye düşünerek okula gittim. Beni görünce gülümsedi hafifçe. Dünyalar feda olsundu ona. Eline kağıdı tutuşturdum, bunu okumalısın dedim. Açtı, okudu.

    Çok güzel olmuş. Abin çok sevinecek dedi. Anlamadım önce. Sonra şiiri tekrar okudum. Acı gerçeği anladım. Şiiri akrostiş sanmıştı akıllım. Ona benim bir abim yok da diyemedim. Sustum.

    Babama gittim. Şiir işi olmuyor dedim. Biz biliyoruz da mı yazıyoruz deyip sırıtınca soğudum birden. Resmen düğünlerdeki biz biliyoz da mı oynuyoz diyen adamlara döndü bir an. Başarısızlığım onu gülümsetiyordu. Ya da olaylardan haberi bile yoktu. Galiba ikinci ihtimal daha yüksekti.

    Şiir olmayınca mektup yazayım dedim. Babama mektup yazacam deyince başladı anlatmaya. Sağ alt köşeye ad yazılır, sol alt köşeye adres yazılır, pullamayı unutma gibi saçma tavsiyelerde bulununca kaçtım ordan. Kıza mektup yazacaz yaa. Elden verecem. Ne pulundan bahsediyosun diyemedim. Mektuptan da soğudum yeminlen.

    Söyleyemedik işin doğrusu. Bir de üstüne kız 3 yıl boyunca abim var sandı. Sürekli olmayan abime selamlar söylendi. Olmayan abimle kayağa, yazlığa gidildi. Olmayan abim evlendi. Çoluk çocuk sahibi oldu kerata. Şimdi boşandı. 45-50 yaşındaki olgun komşularından dolma,sarma teklifi bekliyor.

    Beni de hep böyle güzel havalar mahvetti. Ama bunu önce Orhan Veli söyledi diye o ünlü olmuştu. Ben ise hukukçu. Lanet olsundu. O kız için yazdığım ama okutmadığım son şeyle bitiriyorum yazımı.

    Kaç kere ver şunu dedim, vermedin. Ver artık şunu. Gözlerimi senden alamıyorum.

    Not: Bu yazı onun için yazıldı. Uğruna günlük tuttuğum kız. Senin için... ara beni , özledim seni.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük