geçenlerde incide bi başlık okumuştum "malafatınız 14 cm'den küçükse hiçbi hatunu tatmin edemezsiniz" gibi bişeyler yazıyordu. ben de dedim şu malafatımı bi ölçeyim ama siktiğimin evinde ne cetvel var ne mezuro amk. açtım word'ü kılavuz çizgileri var orda. benim malı çıkartıp ordaki cetvele dayadım, bi yandan da monitörü görmeye çalışıyorum. tam o sırada babam odaya girdi beni o halde gördü amk.
"bilgisayarın bozulup durmasına şaşırmamak lazım. amına koymuşsun bilgisayarın" dedi. yerin dibine girdim amk.
babamın verdiği ayara mı yanayım, benim malafatın 12cm çıkmasına mı yanayım. of amk of.
babayla mütemadiyen tartışan ve her seferinde ayar manyağı olan çocuğun, uzun bir tartışma sonunda yaşanan hazin dramı geliyor şimdi sol frame ekranlarınıza...
ab: ayarmatör baba
eç: ezilen çocuk
ab: oğlum sen biçim bi' adam oldun ya. üşengeç, sorumsuz kalk bi' yardım et annene..
eç: tamam baba.
ab: ne tamam, ne tamam hala oturuyo kavun karpuz gibi ya!
üniversitede artık ilk yılı devirmişiz eve çıkacaz.
temmuz ayında kayseri'ye giderim ve ev bakarım.
şanslıyım çok güzel bir ev bulmuşum.
heyecanla babama telefon açarım
kulakarkasi: baba güzel bir ev buldum içi temiz.
babam: iyi ne güzel. ne kadar?
kulakarkasi: yıllık 4000 tl.
babam: yuhhhhhh. dedenden iste ben karışmam.
kulakarkasi: ya neyse apartman da güzel çok hareketli.
babam: apartman hareketli ne oğlum, "komşular birbirini mi sikiyor?
- baba okul bitmiyo bu sene, 2 sınıftan ders kaldı tez alamadım.
+ tezi tozu bilmemde, 24 saatin 12 saati uyuyan bir adamında okulu bitirmesi zor be olum. şartlar lehineydi, sıkma canını.
- *
altıncı göz şehir dışında okumakta ve öğrenci evinde kalmaktadır. eve döndüğü günlerin birisinde abiyle kapışılmış ve normalde gayet rahat bir insan olan abi binbir türlü gıcıklık peşine düşmüştür. babanın kızına olan düşkünlüğü ve kıskançlığını bildiği için kardeşi farklı bir silahla vurmayı deniyecektir :
- baba, şimdi ben diyorum ki altıncı gözün evine gittiğimde kamera falan yerleştiriyim, buradan izleriz ne yaptıklarını, olmadı kapıya koyiyim, kim girip çıkıyor ona bakarız...
babam ters bir bakıştan sonra:
+ sen o kamerayı kıçına tak da, sevgilin izlesin seni! nereye gidiyorsun, ne yapıyorsun haberi olur.
ben ve annem: puhahahaha...
abi yediği ayarın şiddeti ve verecek cevap bulamaması sebebiyle odasına doğru yol alır.
baba parasıyla geçinilen eski tarihtir.
yemek yapılır, baba bir güzel afiyetle yer.
laf sokmaya çalışan "aciz" çocuk: -eline sağlık baba.
baba: -senin de kesene bereket!