babayla mütemadiyen tartışan ve her seferinde ayar manyağı olan çocuğun, uzun bir tartışma sonunda yaşanan hazin dramı geliyor şimdi sol frame ekranlarınıza...
ab: ayarmatör baba
eç: ezilen çocuk
ab: oğlum sen biçim bi' adam oldun ya. üşengeç, sorumsuz kalk bi' yardım et annene..
eç: tamam baba.
ab: ne tamam, ne tamam hala oturuyo kavun karpuz gibi ya!
ayrı şehirlerde yaşanıyordur, uzun süre telefonla konuşmamışızdır. kahretsinki 32. gün programının bir bölümünde kamera pat diye zoom yapmıştır yumruğum sıkı şekilde havadayken akabinde ertesi gün baba arar:
- nasılsın baba
+ biz iyiyiz valla nolsun, seni de televizyonlardan takip ediyoruz zaten
sofsotik gene tıkınmak için mutfağa gitmiştir. baba da aslan sütünü tazelemektedir.
b: len yemek yedik daha yeni
s: olsun acıktım, yerim ben
b: evet, maşallah ağzın hiç boş kalmıyor
ps: kasıtlı söyleyip söylemediği hala düşünülmektedir.
- baba okul bitmiyo bu sene, 2 sınıftan ders kaldı tez alamadım.
+ tezi tozu bilmemde, 24 saatin 12 saati uyuyan bir adamında okulu bitirmesi zor be olum. şartlar lehineydi, sıkma canını.
- *
baba birşeyi yapma der, tamam dersin ama yaparsın.
3 gün sonra gelir baban yaptığını öğrenir ve kendisinin doğru olduğunu da görür.
'bazen haklı çıkmaktan nefret ediyorum oğlum' der ve yerin dibine girersin. bolca yaşadım.
babanızı dinleyin, baba yoğunlaştırılmış tecrübedir.
--lan elektirk parasını niye yatırmadın oğlum .
++.................
--lan parayı ne yaptın olum
++...........................
--lan sen beni hesaba almıyon mu lan niye konuşmuyon
++baba parayı kaybettim .
--ulan birde utanmadan karşıma geçmiş konuşuyor ya gel ulan buraya . atlama balkondan gel ulan buraya eşşeğlu eşşek
şimdi diyecen ki bu nasıl ayar . yirmiiki ayar paşam . şöyle
5 ayar sol elden .
5 ayar sağ elden
5 ayar sol ayaktan
5 ayar sağ ayaktan
1 ayar dirsek (hangi kol hatırlamıyorum.)
1 ayar kafa.
--------------------------
toplam:babadan yenilen 22 ayar.
sonuç:benim tarafımdan otomatik ödeme talimatı nın varoluşunun keşfi.
(parayıda yediydim ha. önce biraz harcadım . sonra
battı balık yan gider dedik. sonunda ayarı yedik işte.)
altıncı göz şehir dışında okumakta ve öğrenci evinde kalmaktadır. eve döndüğü günlerin birisinde abiyle kapışılmış ve normalde gayet rahat bir insan olan abi binbir türlü gıcıklık peşine düşmüştür. babanın kızına olan düşkünlüğü ve kıskançlığını bildiği için kardeşi farklı bir silahla vurmayı deniyecektir :
- baba, şimdi ben diyorum ki altıncı gözün evine gittiğimde kamera falan yerleştiriyim, buradan izleriz ne yaptıklarını, olmadı kapıya koyiyim, kim girip çıkıyor ona bakarız...
babam ters bir bakıştan sonra:
+ sen o kamerayı kıçına tak da, sevgilin izlesin seni! nereye gidiyorsun, ne yapıyorsun haberi olur.
ben ve annem: puhahahaha...
abi yediği ayarın şiddeti ve verecek cevap bulamaması sebebiyle odasına doğru yol alır.
+ merhaba baba. arkadaşlarla havuza gideceğiz çıkınca üşümemek için arabayı almamın daha doğru olduğunu düşündüm.
- tabiki oğlum ne iyi ettin. bende şimdi diyordum oğlum gelsede arabayı istese benden diye.
+ sanki yedim arabayı baba yaa
- yürü git lan pezevenk !
üniversitede artık ilk yılı devirmişiz eve çıkacaz.
temmuz ayında kayseri'ye giderim ve ev bakarım.
şanslıyım çok güzel bir ev bulmuşum.
heyecanla babama telefon açarım
kulakarkasi: baba güzel bir ev buldum içi temiz.
babam: iyi ne güzel. ne kadar?
kulakarkasi: yıllık 4000 tl.
babam: yuhhhhhh. dedenden iste ben karışmam.
kulakarkasi: ya neyse apartman da güzel çok hareketli.
babam: apartman hareketli ne oğlum, "komşular birbirini mi sikiyor?
2007 yılında öss'ye 2.kez giren sharkek , sınavdan sonra direk abisiyle beraber istanbula, abisinin evine kaçmıştır. neyse efenim, sınav açıklanır, sharkek yine kazanamamıştır. ankara'daki baba tepkisini sharkek'i aramayarak göstermektedir. akşam olur, abi duşa girer. abi duştayken telefonu çalar, arayan babadır. sharkek kardeşlik görevini yapar ve açar telefonu. baba sharkek'i abi zannetmektedir;
baba: oğlum naber nasılsın? sharkek: iyidir baba senden naber? baba: ne olsun evlat, iyiyim ben de. sesin bi garip geliyo hasta mısın? sharkek: baba sharkek ben... baba: abini ver lan!!!
akşam çaydan (2 saat kadar önce) sonra, meyvve yiyoruz, babamın genzine kaçtı hafif, öksürdü falan, hafif sırıttım ben de, sonra babamın profili dikkatimi çekti, zira çok benzeriz, 35 (yaş farkı) sene sonraki halime baktım iyice sırttım, durum ablamın dikkatini çekmiş olacak ki "ne sırıtıyosun" dedi, "hiiiiç dedim babamın profiline baktım da", öyle, laf sokan bir adam değildir babam, kolay sinirlenmez (başbakan hariç), sonra baktı bana ve;
-sen önce kendi söylediğin ve kendi güldüğün şeylere bak. sen söylüyon sen gülüyon. bak ablan demin bir şey söyledi, sen güldün. sen söyle de o gülsün.
+................
1 dakika sonra çıktım odadan, bir cevap veremeden. sözlükte ne var ne yok diye bakayım geldim. o satten beri burdayım. zira 2 saat 46 dakikadır burdasın diyor sözlük.
baba parasıyla geçinilen eski tarihtir.
yemek yapılır, baba bir güzel afiyetle yer.
laf sokmaya çalışan "aciz" çocuk: -eline sağlık baba.
baba: -senin de kesene bereket!
-omurilikle idare ediyon zaten hep soğanı kullanıyon daha beyne geçemedin ye de beynin çalışsın
bunu öle bi sakin söledi ki hiç bir şey diyemedim sadece baba dedm yaptığım şeyde onun yumurtasından yemekti.
geçenlerde incide bi başlık okumuştum "malafatınız 14 cm'den küçükse hiçbi hatunu tatmin edemezsiniz" gibi bişeyler yazıyordu. ben de dedim şu malafatımı bi ölçeyim ama siktiğimin evinde ne cetvel var ne mezuro amk. açtım word'ü kılavuz çizgileri var orda. benim malı çıkartıp ordaki cetvele dayadım, bi yandan da monitörü görmeye çalışıyorum. tam o sırada babam odaya girdi beni o halde gördü amk.
"bilgisayarın bozulup durmasına şaşırmamak lazım. amına koymuşsun bilgisayarın" dedi. yerin dibine girdim amk.
babamın verdiği ayara mı yanayım, benim malafatın 12cm çıkmasına mı yanayım. of amk of.