büyük yaralarla hastaneye gitmeden önce yapılacak eylemdir. olay şöyle gerçekleşir;
soğuk bir kış günüdür, olayın kahramanı kadir* sigara içmek için "markete gidicem" bahanesini uydurup dışarı çıkar, fakat dışarıya çıkınca çakmağını evde unuttuğunu farkeder. lapa lapa yağan kar nedeniyle kadir yere bakarak yürümek zorunda kalmıştır. sokaktan geçen ilk kişiden ateş isteyeceğim düşüncesiyle yürür, yürür, yürür ve bir umut ışığı gözlerinde parıldar, ileriden iri kıyım bir adam geliyordur, adam bere ve atkı taktığı için kadir onun yüzünü göremez fakat bunun bir önemi yoktur, sigarasını yakıp teşekkür edip yoluna devam edecektir ve yan sokakta bulunan tenha mekana gidip sigarasını içecektir. adam yaklaşır, yaklaşır ve yaklaşır. kadir "abi pardon ateşin var mı?" diye sorar. adam "var tabi buyur kardeş." der ve kadirin sigarasını yakar, kadir "teşekk" der ve sözleri bir tokat darbesiyle bölünür. adam beresini indirir ve kadir karşısında 18 yıllık babasını görür...*
istenen ateş sonucu, suratta patlayan tokattan oluşan kıvılcım sayesinde artık çakmağa ihtiyacınız kalmaz. iyi yada kötü, sonuç olarak ateşinizi almış olursunuz.
babadan para istemekten daha mantıklı hadise.peder tiryakiliğin jübilesini yapmışsa aksi yönde cereyan edecek olaydır ki çoğu zaman öyle olur.ansızın ateş ister sobayı yakacaktır ama hemen veremez insan, çekinir kem küm eder. neticede baba dan gizli saklı içilen bir sigara nın ateşidir o.ama aradan geçen yıllar tiryakiliğini sakyalayamaz insanın, utan sıkıla ateş çıkarılıp kendisine uzatılır.
hangisi daha enteresandır ya da insanı dumur eder çözemedim ben, babanın evladından talebi mi, evladın babadan talebi mi? küçük bir ateş ya da bozuk para bile olsa talep edilen, mantıklı olanı bulmak o kadar kolay değil herhalde.
