babadan izin almak

    1.
  1. aslında alamama durumudur. şöyle ki;

    -baba hafta sonu eskişehir'e arkadaşımın yanına gidebilir miyim?
    (uzun bir sessizlik, karşılıklı bakışmalar falan)
    -niye ki? sebep ne yani?
    -hiç öylesine işte. arkadaşla hasret gidercez. bir de eskişehir çok güzelmiş bir göreyim, eksik kalmayayım de mi? (hafif bir sırıtış, sempatik görünme çabaları)
    -iş çıkarma şimdi, otur oturduğun yerde. zaten sürekli geziyorsun.

    sonrasında sinirle söylene söylene odaya kapanılır. bir teselli çabası kardeşle dertleşilir. onun "senin tarzın yanlış. babamın ne zaman bir soru cümlesine olumlu cevap verdiğini gördün ki? burada işin püf noktası, olayı oldu bittiye getirmek. izin alma, sadece bilgi ver." demesiyle yeni yöntem kafada ölçülüp tartılır ve ilk fırsatta denenir. o da şöyle ki;

    -baba yarın yokum ben, haberin olsun.
    (babanın tek kaşı havaya kalkar, devamını getirmeni bekler. neden diye sormaz. çünkü sen hesap vermek zorundasındır zaten)
    -istanbul'a gidiyorum. kuzenin yanına. ihtiyacı varmış bana. hafta sonu gidip gelcem. beni özlerseniz telefonum açık, haberiniz olsun ( yine de bir sempatik olma çabaları ki nolur nolmaz işi sağlama almak lazım)

    babadan ses çıkmaz, tepki vermez. önündeki işe odaklanmıştır. sanki sen orda değilsindir. böyle bir yok sayma ayakları falan...
    oda sessizce terk edilir, yola çıkana kadar da babayla karşılaşmamaya özen gösterilir.

    neyse yola çıkılır. istanbul'a varılır. sonrası mı?

    tüm şehrin elektriklerinin kesildiği, metronun çalışmadığı, yağmurun bardaktan boşalırcasına yağdığı gün, sizin istanbul'a ayak bastığınız gündür. donunuza kadar ıslanırsınız. ayakkabılarınız kendi çapında bir gölcük oluşturur. 1 saatlik yol, 3 saat sürer. eve varırsınız. kapıdan girerken bir hapşurukla selamlarsınız kuzeni. gezmek için gittiğiniz 2 günü ise hasta yatarak geçirirsiniz.

    eve dönüş daha vahimdir. mümkün olduğunca yine babaya denk gelmemeye çalışılır. ama bizimki affetmez. gelir lafını söyler. "sen misin bizim rızamız olmadan, kafana göre gezmeye giden?! eee allah'ın sopası yok, dersini almışsındır umarım.

    çıkarılan sonuç: gezmek senin neyine, kır dizini otur oturduğun yerde...
    10 ...
  2. 5.
  3. Anne vasıtasıyla önce yumuşatılıp akşam yemeğinin en tatlı yerinde pat diye söylenip o anki durumun gidişatına göre kendi pay çıkarma durumudur.
    3 ...
  4. 3.
  5. insanı buhrana sokan olaylardandır.

    -baba okulda gezi var Ankara'ya gide..
    +gerisini söylemene gerek yok, hayır.
    3 ...
  6. 4.
  7. deveye hendek atlatmaktan daha zor olacak bi eylem.
    2 ...
  8. 8.
  9. Direkt izin alırsanız, kendini naza mi çekiyor , ben babayim hemen izin vermemeliyim diye mi düşünüyor bilinmez ama hayır der, bakarız der ya da cevap vermez süründürur peşinden.
    En güzeli biz arkadaşlarla soyle soyle düşündük , şunlar geliyor , şuraya gidiyoruz demek ama uygun bir şekilde , hem haber veriyor gibi hem de izin alıyor gibi. O zaman sorun çözülür , genelde hayır denmez.
    2 ...
  10. 3.
  11. -baba arkadaşlarla...
    -hayır olmaz

    izinsiz gidilecek çare yok.
    2 ...
  12. 2.
  13. Hele bu olaylardan sonra en azından ızın alıcagın bırı olduguna sukretmelısın.
    1 ...
  14. 6.
  15. Ezikliktir. Babadan 5 yaşında çocuk gibi bi şeyler yapmak için izin mi alınır. (Annesinden alıyo, babasinin haberi bile olmuyo)
    1 ...
  16. 7.
  17. yapmak istenilen işin daha bir içine sinilerek yapılması amacıyla aile reisinin onayını almaktır. vardır bir bildikleri, büyüklerimizin. bazen de heves kursakta kalır o ayrı.
    1 ...
  18. 9.
  19. keşke yaşasaydıda hep izin alsaydım .
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük