babaannenin ölmesi

entry92 galeri0
    17.
  1. "babaanne" varlığında sizin için bir anlam ifade edememişse, ölümüyle "babaanne" olduğu için ekstra bir acı yüklemez.

    sevmemiştir sizi.. daha doğrusu kimseyi.. kendi evlatlarına bile gereken şefkati göstermemiş, onları birarada tutamamıştır.

    ama babanız, bütün bunları biliyor olmasına rağmen çok düşkündür annesine. iyisiyle, kötüsüyle annedir, kıyamaz, kopamaz.

    ve siz babanızı çok seviyorsunuzdur. kendi ailesinde göremediğini, size sunar fazla fazla. sanki sizin için yaşar, bilirsiniz.

    gün gelir ölür babaanne. aklınıza hemen babanız gelir. onun ne kadar üzgün olabileceğini, içinin nasıl acıdığını düşünürsünüz ve bu yakar sizin canınızı. evet belki bencilce, belki adice..

    babaanneniz öldüğü için ağlayamazsınız, babanızın canı yandığı için ağlarsınız.

    onun gözlerinin ilk defa dolu dolu olduğunu gördüğünüz için, size ağlayarak baktığını gördüğünüz için ağlarsınız.

    son gözyaşınız ise, hiç bir şey yapmamış olsa bile, babanızı doğurmuş olduğu için akar..
    5 ...
  2. 16.
  3. ki$inin babaannesi ile bagliligina göre değişkenlik gösteren üzüntüdür. seni hep kanatlari altina alan bir babaannenin ölmesi derinden vurulmandir.
    sokakta mahallenin gencleri ile top oynarsin o sirada hemen yan binada oturan babaanneyi balkonda sana bakarken görürsün, dalmis sana icten bakiyordur..

    o gün bütün cocuklarini evine cagirmistir kimse birsey anlamaz, nerden bileceksin. seni de cagirmistir ama yaz aksami sikici olur diyerek sokaga cikmissindir. ya$li falandir ama sapasaglam insandir babaenne. aradan bir kac saat gectikten sonra haber gelir babaanne hastalanmis, migdesi agriyormus. önemli birsey degil diyip tv karsisina gecersin. kisa bir süre sonra da banyo yapmak istemis hastaneye götürcekler söylentilerini duyarsin evde. ne oluyor lan diyrrekten ayaga kalkarsin solugu babaannenin kapisinda alirsin. tam o sirada sapasağlam birsekilde amcalar ile birlikte merdivenlerden iniyordur.

    -'babaannem hayirdir ne oldu sana' dersin.
    - 'yok birseyim ahmet, miğdem ağriyor azcik' der

    o arada evin ufak amcasi herzaman yaptiği $akalarindan birini yapar.

    - ' ahmetcim babaannen aslinda gezmek istiyor da hastane bahane' der
    - babannne ' xxcim bu son $akan olsun bak gidipte dönmemek var' der sessizce.

    baba, amca ve dede esliginde arabaya binerler hastaneye gitmek üzre.aradan yarim saat gecer saat tam 1 olmustur. gece bir. 4 agustos gecesi saat 1 de telefon gelir. zehir telefonu acar ve arayan babadir ,

    Zehir: efendim baba ?

    baba : babaanneni kaybettik oğlum.

    Zehir : hasiktir be baba...........

    az önce sapasaglam miğdesi agriyan kadin simdi yoktur. sana haddinden fazla deger veren, hastalikli bir coocukluk süreci gecirdiğin zamanlar her daim yaninda olan, baban ile her tartistiğin zaman derdini dinleyen ve gidip babana kizan annen kadar değer verdiğin insan simdi yoktur. telefon yere düser.

    sen hayirsizdin. küp seker sevmezdi. kendi tabiri ile ' cam seker' kullanirdi herzaman cay icerken.

    sen hayirsizdin! ölmeden 2 gün önce ' zehircim cam sekerim cok az kaldi bana bugun alirmisin' demisti, sende 'tamam babaanne' diyip gecistirmistin.
    ertesi gün yine tekrarlamisti sen ' tamam söz yarin alicam demistin'.

    o alamazmiydi. onun kocasinin o $ekerlerin fabrikasini alacak kadar parasi yokmuydu!
    sen e$$ektin! anlamamistin.

    seneler oldu evet. o güzel insan aklima gelince hep alamadigim o $ekerleri düsünürüm. affet babaanne.
    beni duyuyorsan her zaman söylediğim ' beni affet banaanne' dileklerimi biliyorsundur.

    sen cok güzel insandin, yerin özeldi. gittin yerine kimseler gelemedi.
    6 ...
  4. 15.
  5. artık onun o güzel yemeklerini yiyemeyeceğinizi, hayat tecrübelerinden faydalanamayacağınızı ve bir daha o sıkıldığınız ama altın değerinde olan öğütlerini dinleyemeyeceğinizi gösteren acı bir durumdur.
    3 ...
  6. 14.
  7. muhtemelen akrabanız olmayan bir arkadaş tarafından duyulduğunda en az üzüleceği kesin durumdur.
    1 ...
  8. 13.
  9. mevlutte bedavadan tavuk-pilav yiyecegimizin gostergesidir. oley!
    2 ...
  10. 12.
  11. çocukluğunuz onun ellerinde geçmişse çok daha fazla iz bırakan durumdur. son günlerinde yanında olamadığınızdan dolayı kendinizi affetmezsiniz. hasta halinde bile sizi düşündüğünü, sizi sayıkladığını öğrenmek insanın içini acıtır. **Ancak ölümüne yetişirsiniz. beyaz bir örtüyle kapatılmış bedenin ruhunu teslim etmesine inanamaz ve katlanamazsınız. sadece ağlayarak "hoşçakal" diyebilirsiniz.
    3 ...
  12. 11.
  13. "neden aramıyorsun bakayım ?"gibi sorularla seni sıkıştıracak, yaptığı içli köfteyi az yediğinde "ne yedin ki şuncaaz şey " diyecek, derslerden ve uzaklıktan dolayı sadece bayramlarda gittiğinde " bayramlar olmasa yüzünüzü görcemiz yok" diye söylenecek, "sen hangisiydin? kaan , derya, şule, ömer" diye tüm aileyi sayıp sonunda: "heh pnar" diyerek güldürecek, hasta halinde şuursuzca yattığı yataktan bile isminizi sayıklayıp yanınıza gittiğinizde "nerde kaldınız , ölüyorum ben" diyip sizin içinizi yakan, ağlatan kişinin artık olmamasıdır.
    küçükken bıkıp usanmadan tekrarlayarak öğrettiği duaları öldüğünde onun için okursunuz ve ona bir kez daha "saol babaanne küçükken altımı temizlediğin için, bizi gerçekten sevdiğin için, bayramlarda verdiğin harçlıklar için, yaptığın mükemmel yemekler için ve her şey için saol "diyerek ayrılırsınız , toprağa koyulurken bile soğuk gelmez size hala babaannedir işte... *
    5 ...
  14. 10.
  15. 9.
  16. babaannen evde hasta yatıyor diye onun evine çağrılırsın. telaşlanırsın içini korku kaplar çünkü senin asıl annen odur. seni büyüten, hasta olduğunda başında bekleyen, eve geldiğinde aç mısın diye soran, dizinde ağlayıp uyuyabildiğin kadındır o... bir taksiye biner gidersin. son zamanlarda fazla ilgilenemediğin ve hatta kalbin kırdığın için ona güzel kelimeler tasarlarsın kafanda. sonra evin önüne gelirsin. çok kalabalıktır. tanımadığın binlerce yüz sana bakar.
    anlam veremezsin.
    ellerin titrer.
    ama konduramazsın.
    hala güzel sözler kurarsın bir yandan ona söyleyebileceğin...
    yanına gitmek istediğini söylersin.
    gidersin de kurduğun güzel kelimelerinle..
    salonda ölü bir beden seni bekler.
    öylece..
    güzel kelimelerini söylesen de duyamayacak olan artık...
    susarsın..
    ağlarsın..
    pişman olursun..
    keşke dersin...
    ama bütün güzel kelimelerin boğazına düğümlenir.
    isyan sözcükleri çıkar sadece..
    ama ona değil..
    sana dualar öğreten bu kadını senden alana...
    4 ...
  17. 8.
  18. dört gün önce yaşadığım durum. her ölüm acıdır ancak yaşlı olunca daha da katlanır oluyor.
    1 ...
  19. 7.
  20. şebnem ferah'ın bugün parçasını dinleme sebebi...
    gülümse bir kez benim için eğer duyuyorsan...
    4 ...
  21. 6.
  22. bayramlarda eli öpülecek en tonton insanı kaybetmektir. ölümün bazen kurtulus oldugunu düşündüğünde bogazının düğümlenmesini saglayacak hadisedir. keske hiç gitmesedir bir yerlere, onun yemekleri gibi yoktur, onun kurdugu tursuları kim kurabilir... cok özlenir, cok özlenir... bi daha yasadıgı yere gitmezsen sanki hep orda seni bekliyormus gibi hissedersin. keske sevdiklerimizle hep birlikte ölüp gitsek.
    7 ...
  23. 5.
  24. bahçeye salıncak kuracağına tekrar söz vermiştir , bırakıp gidemezdir ki o sizi.. hem o süper babaannedir..yok yok kesin şakadır..yavru kuşunu bırakıp gitmemiştir..hele de o kadar uzağa..yoksa gitmiş midir?? peki ya babam neden ağlıyor hayatında ilk kez??
    7 ...
  25. 4.
  26. kendi annene çektirdiklerine birebir şahit olduğun için gerçekleştiğinde çokta umrunun olmadığı durum.
    4 ...
  27. 3.
  28. bugün gözde güzide bir arkadaşımın başına gelen olay. ağlıyordu telefonda, ölüm ölmezmiş diyecektim diyemedim, inanmaz ki.
    4 ...
  29. 2.
  30. sevilen herhangi bir kisinin yitirilmesi baslibasina fecidir ki bu da onlarin en can yakanlarindan bir tanesidir.
    babanizi ilk kez aglarken gorursunuz
    3 ...
  31. 1.
  32. dedenin dul kalması, çökmesi. babanın ağladığını ilk kez görmek ve tarifi zor bir durum. bir neslin artık yok olmaya başlaması, büyümek.
    11 ...
© 2025 uludağ sözlük