hakkında ne kadar dil döksem anlatmaktan aciz kalacağım hatun...
elimizde çekirdekler oturmuş süpermen'in son versiyonunu izliyoruz. film boyunca tek kelime etmeden pür dikkat izleyen hatun filmin sonunda duygu ve düşüncelerini şu şekilde özetliyor;
hayatimdaki en degerli varligim. evet bi babanne hayattaki en onemli sey olabilir mi? benim en degerli varligim bana tek huzur veren insan babannem. onsuz her anlamda bir hicim.
hele ki 10 yaşınıza kadar mavi gözlü, pamuk babaneniz en yakın arkadaşınız olmuş ve 10 yaşınızda onunla yeniden oynayamayacağınız kadar buralardan göçmüşse onu her hatırladığınızda o mavi gözlerindeki gülümsemeyi ve elinizi sıkıca tutan pamuk ellerini yeniden özlersiniz.
hep özlemle andığınız ve anacağınız melek babaannenizdir o sizin..
televizyondaki maçı izlerken "ben bu futbolculara çok üzülüyorum, yere düştüler mi anaları babaları napıyolardır acaba, içleri cız ediyordur. milyon verseler yine futbolcu olmanıza izin vermem" demesi üzerine yarım yarım yardırandır. hala aklı eski altı sıfırlı parada olan babaanneye futbolcuların ne kadar para aldığı anlatılır fakat algılayamaz zavall, üzerine yumuşak yanaklarından öpülür.
çoğu kişinin ailesinde olduğu gibi anne tarafının olduğundan daha uzak ve annenin genelde anlaşamadığı aile büyüğüdür.
bunlara rağmen bir kaç gün önce beyin kanaması geçirdiğini öğrendiğimde ellerim buz gibi, aklım anlattığı hikayelerde kalakaldım.
sanıyordum ki o her şeyi bilen akıllı kadın hep öyle kalacak.
sanıyordum ki kaybetmek artık benden uzak.
kazanmak için çaba sarfedilmeyen tek şey ailenin sevgisi. anlattığı bir hikaye geldi aklıma..
''bir adam varmış evi tozdanmış, bir de kadın onun evi tuzdan. yağmur yağınca tozdan adamın evi erimiş. en yakınında evi tuzdan olan kadın varmış,
gitmiş kapısını çalmış. demiş ki ''kadın , kadın! beni evine al çok ıslandım acı bana! '' kadın baştan evine almamış. adamın ikinci denemesinde ''hadi bari gel'' demiş.
adamın olduğu oda çok soğukmuş. bir üşümüş ki.. kadına demiş '' kadın kadın! odana al bari burası çok soğuk ısınmazsam öleceğim'' kadın baştan kabul etmemiş ama ikinci denemesinde adamın almış odaya.
adam en son '' kadın kadın!! yatağına alsana beni burda yapayalnız kaldım'' demiş. kadın baştan kovacak olmuş ama adamın ikinci denemesinde yine ''hadi bari gel'' demiş. kırk gün kırk gece düğünleri olmuş ve ne hikmetse babaannemlerin köyünde.
her duruma uygun bir komşusu, tanıdığı olan babaannemin anlattığı bu hikayeyi çok severdik.
sebebi hikayenin güzelliği değil, onun anlatışıydı.
ağzının içine bakardık o tepkileri yapacak diye her seferinde.
sandım ki o telefonla, kaybettik.
şimdiyse kaybetmemize çok az kaldığını biliyorum.
gecelerce başında bekleyerek onun nefes almasını umduğumu ve bir insanın kaç yaşında olursa olsun kaybedilmesinin ağır olduğunu biliyorum.
bir kişi birçok şey demek bazen.
onun hikayelerindeki gibi mutlu bir sonu olmasını dilemek dışında tek yapabildiğim elini tutmak..
geçecek diye yalan söylememek ve sevgimi belli etmek.
o su istediğinde ilk koşan olmak, herhangi biri olmadığını ve yalnız olmadığını hatırlatmak...
değeri en çok bilinmesi gereken kişidir. öldükten sonra arkasından ağlamaya gerek yok, sadece biraz daha ilgi gösterin. yaşarken.
her sabah sizi işiniz için uyandıran, altmışlı yaşlarına gelmesine rağmen siz dahil iki kız kardeşinize bakan, yetmediği gibi kocasına, oğluna ve üç torununa her gün yemek yapan, bulaşığını yıkayan, kıyafetlerini ütüleyendir. çocukken mahalle maçının ardından koşarak ''babannee' , ''ekmek arası domates peyniiir' diye bağırarak yanına gidilen dünyanın en değerli kadınıdır.
Adı benim 2. adım mükemmel insan. Küçükken annem çalıştığı için beni o büyütmüş, ondan sanırım böyle sevgi. Aile içi kavgalar sebebiyle pek göremem yüzünü ama fotoğraflarına bakar ağlarım, telefonda konuşuruz sesini duyarım ağlarım, arada yanına giderim elimi sımsıkı tutuşu, bana sarılışı... Çok, çok, çok korkuyorum ona bir şey olmasından sözlük. Geceleri ağlıyorum onu kaybetme korkusundan, aklıma geliyor ölüm. Bana zorla yemek yediren tek insan. Kocaman kalpli, çakır gözlü, pamuk tenli meleğim benim.. Hep yanımda kal.
(bkz: güzel insan)
az önce tarih gözüme çarptı,bugün günlerden 12 şubat.tam 4 sene önce bugün aramızdan ayrıldın güzel insan.yaptığın yemekleri,verdiğin paraları,dilediğin duaları,hep yanımda olmanı hiç haketmedim ben.hep saygısız,terbiyesiz bir çocuktum.ama dedim ya çocuktum,nasıl davranacağını bilmeyen bir çocuk.senle son konuşmamızı hala unutamıyorum."iyiyim ben"diyordun.keşke iyi olsaydın babaanne,keşke iyi olsaydın.sen aramızdan ayrılmadan önce ne güzel hayaller kuruyordum seninle ilgili.öldüğünü babamın yüz ifadesinden anlamıştım.ağlamıştım hıçkırırcasına,durmadan ağlamıştım.tabutunu gördüğümde dahada kötü olmuştum.sen ne kadar iyi bir insandın babaanne.ben sana hiç layık olamadım.
ikinci anne, sesini duyduğunuz anda moral akar oralardan buralara, annem çalıştığı için küçükken anne bildiğimdir, kızım yüzün yine kaşık kadar kalmış sözünün mimarı, yılbaşında gel de bi göriyim kuzum dedi, moral bozuk, bet beniz soluk, zayıflık, iştahsızlık, nasıl geliyim kuzum benim, anneme yalan söylerim ama sana söyleyemiyorum işte, gelince anlıycaksın halimi şıp diye, sonra dedemi örgütleyip zorla yedirmeye çalışıyosunuz birlikte, çok üzüldüm ya, gelemem dedim ya sana, çok üzüldüm, aptal çiçeklerle geçiştiriyorum hep..
eksileyen aklı bozuk, eğer o aklı bozuksa, diyorum ki, sktir git, defol, bi düş, ilaç al, daha tepki vermiycem sana, buna da alış..
ölse üzülmeyeceğim kişi. küçükken çocuk aklımla öpmek isterdim de yanına yaklaştırmaz öptüm mü yanağını silerdi falan.. şimdi telefonlarda konuşmak istiyor konuşmuyorum. biricik kızını* ve torunlarını* götüne soksun diyesim geliyor ama sike sike bizim eve gelecek ve bu kış bizde kalacak. bir insan oğlunu niçin sevmez ama eninde sonunda oğlunun evine oturup kendine hizmet bekler? insan gelinine niçin sevgi beslemez ama onun kendisine bakmasını bekler?
babamı geçtim zaten, kendi oğlu ne kadar kötülük yaparsa yapsın! ama sırf anneme yaptığın ayrımcılık için, onu üzdüğün için gözümde zerre değerin yok babanne, bilesin.
ölse de kurtulsam diyemediğim, -çünkü beddualar geri dönermiş- dünyada nefret ettiğim şahıslardan biri. keşke anneannem yerine o ölseydi, anneme yaptığı o kadar şerefsizlikten sonra. sadece kendi menfaati için hasta babamı telefonda zırlayarak memlekete çağırabilen bir kadın. öyle ki, babam gidiş yolunda kaza yaptı geçen sene ve şans eseri pert olan arabadan sağsalim çıktı. insan oğlundan nefret eder mi? eğer bu babanne denilen yüzünü bile görmek istemediğim kadınsa, evet. ve bu bayramda gene çağırıyor, gene zırlayarak. babam da her ne kadar bilse de kendisini sevmediğini, anne diye gidecek. ve ben dayanamadığımdan peşine düşeceğim.
cok sayida gerizekali kadin tarafindan dunyanin en buyuk payesi sanilan sifat. Elbette hepsi oyle olmasa da Ogullari oldugu icin, hele bir de o ogul bir kadinla evlenip cocuk sahibi oldugu icin kendilerini hanimaga filan zannedenleri cok gorulmustur. Gelinlerini bir kulucka makinasi giib gorup Sadece kendilerini anne zannederler, torunlari kendilerine anne desin, annelerine ismiyle hitap etsin isterler; canlari istediginde ogullarini gelinlerinden bosatabileceklerini bilmek ve bunu geline gostermek isterler. Ogullari gelinlerini degil kendilerini sevsin, sozlerinden cikmasin isterler. bu cadalozlar yuzunden cok yuva yikilmis, guya o o cok sevilen torunlarinin aileleri parcalanmistir. Torun sevgisi filan yalan dolandir bu modeller icin, tek dertleri ogullari uzerindeki iktidarlaridir, torun da o iktidarin anli sanli nesnesidir.
80 yaşına girdin artık, gözlerin hala ilk günkü gibi çakmak çakmak mavi bakıyor, ilk torunum diye ençok beni sevdin ben de en çok seni. kimseye laf ettirmedim anneme bile, ama biliyorum ki artık çok zamanımız kalmadı seni de anneannem gibi yatırıcam o toprağa, atıcam üstüne toprakları hıçkıra hıçkıra ağlayarak. insan buna nasıl hazırlanır nasıl hazır olur bilmiyorum.her ölüm zamansız her ölüm erken 80 değil 180 olsaydın keşke. seviyorum seni.
edit: nasip belki de ben giderim.
sekiz ay sonra gelen edit: gittin. hem de tam istediğin gibi, kimseye muhtaç olmadan, kimseye zarar vermeden. hiç yatmadan hiç çekmeden. nur içinde yat, artık yollarda daha dikkatliyim benim için dua edenlerden birini daha kaybettim. inşallah huzur içindesindir, seni çok seviyorum. mavi gözlerin mi? onlar zaten hep aklımda hep bana bakıyor sevgiyle, şefkatle, hasretle....