hatun kişidir. eğer onun yanında büyüdüyseniz, çocukluğunuz onun yanında geçtiyse, babaanne'nin sizin için ne ifade ettiğini anlatabilecek kelimeleri bulmak zordur... hele ki tam anlamıyla bir çılgınsa, ve hayatınızdaki tüm eğlenceli olayların bir şekilde altından çıkıyorsa o başka bir şeydir... onu bir gün kaybedicek olma düşüncesi bile hayattan soğutur bir anda...
yavrum diyerek sıkı sıkı sarılan, öpücüklere boğan, bu yaşımda bile * kucağına alıp seven, 80 yaşından sonra bizimle rahat irtibata geçebilmek için cep telefonu kullanmayı öğrenen, çocukluğum, sığınağım.
küçükken eve bir dilenci geldiğinde ve rahatsız edip de babaannem şüphelendiyse, öyle olmadığı halde '' benim oğlum poliss!'' diyerek dilenciyi korkutmaya çalışan kişi..
adını taşıdığım , gördüğüm en güçlü kadın ; 10 kasım 2010 da kaybettik seni. 1938 in 10 kasımında gelinlikle girdiğin evden battaniyeyle çıkattılar seni. ne yüzünün soğukluğu ne sessiz duruşun hiç biri değilde o battaniyeye sarmaları çok koydu babane, seni gelinler gibi uğurladık boynunda saçlarında hep güller vardı. nur içinde yat gül pembe. seni seviyorum.
senden sonra hiç bir şey eskisi gibi olmadı babaannem. Her şey tek günde oldu ve tek günde her şeyimi birden kaybettim. Istanbulu bırakıp giderken sırf ıstanbulu bırakıp gitmemişim! O kadar çok özledim ki her gece odanda ve yatağında uyumaya çalışmak ne kadar da zor geliyor gün geçtikçe. Tek çaresizliğim, en büyük acımsın. Seni seviyorum.
babacığımın annesi. benim babanneciğim.. çocuk gibi hatırladıgım, çocuk gibi hatırlayacağım.gözyaşlarımı boğazıma kadar getiren can. minik bir kuştu o bize emanetti. ölümüne zerre ağlamadığım dedemin; kolunu kanadını kırdığı darmadağın ettiği kadındı. herşeye gülerdi. sadece gülerdi. fenaydı da ama herşey gitti şimdi..
çocuklugumda oyun arkadaşım. evimizin neşesi. hayatım acımasızlıgıyla savaşmış ve başarmış iki tane 'büyük adam' yetiştirmiş, babaannem benim.
son gecesini benimle geçirmiş, çektiği acılara rağmen her hemşireden üzerime bir battaniye isteyen, yarı kapalı şuuruyla beni düşünen... ben giderken neden gitmesin, halamla ikimizin aynı anda başında kalmamızı isteyen, amleiyattan çıkınca eve gidip çay içelim birlikte diyen....
kulağımda bir şarkı şimdi...
that I lost everything to you
You say you want to start something new
And it's breaking my heart you're leaving
Baby ım grieving
But if you wanna leave take good care
Hope you have a lot of nice things to wear
I'll always remember you like a child girl
Cause I never want to see you sad girl
babaanneleri tenzih ederim ama bir de bu tip kızlar vardır. yaşları henüz 20lerdedir ama 100 kiloya yakın olup sürekli hayatlarındaki "normal" erkek arkadaşlarının özel hayatlarına burunlarını sokarak ve kız arkadaşlarını beğenmeyerek hayatlarını idame ettirirler, e be kızım milleti bu kadar rahatsız edeceğine manyak manyak, git sen de bi sevgili edin de mi ama? yok. ontolojk delilleri bu olmuş resmen.
80 yaşına girdin artık, gözlerin hala ilk günkü gibi çakmak çakmak mavi bakıyor, ilk torunum diye ençok beni sevdin ben de en çok seni. kimseye laf ettirmedim anneme bile, ama biliyorum ki artık çok zamanımız kalmadı seni de anneannem gibi yatırıcam o toprağa, atıcam üstüne toprakları hıçkıra hıçkıra ağlayarak. insan buna nasıl hazırlanır nasıl hazır olur bilmiyorum.her ölüm zamansız her ölüm erken 80 değil 180 olsaydın keşke. seviyorum seni.
edit: nasip belki de ben giderim.
sekiz ay sonra gelen edit: gittin. hem de tam istediğin gibi, kimseye muhtaç olmadan, kimseye zarar vermeden. hiç yatmadan hiç çekmeden. nur içinde yat, artık yollarda daha dikkatliyim benim için dua edenlerden birini daha kaybettim. inşallah huzur içindesindir, seni çok seviyorum. mavi gözlerin mi? onlar zaten hep aklımda hep bana bakıyor sevgiyle, şefkatle, hasretle....
cok sayida gerizekali kadin tarafindan dunyanin en buyuk payesi sanilan sifat. Elbette hepsi oyle olmasa da Ogullari oldugu icin, hele bir de o ogul bir kadinla evlenip cocuk sahibi oldugu icin kendilerini hanimaga filan zannedenleri cok gorulmustur. Gelinlerini bir kulucka makinasi giib gorup Sadece kendilerini anne zannederler, torunlari kendilerine anne desin, annelerine ismiyle hitap etsin isterler; canlari istediginde ogullarini gelinlerinden bosatabileceklerini bilmek ve bunu geline gostermek isterler. Ogullari gelinlerini degil kendilerini sevsin, sozlerinden cikmasin isterler. bu cadalozlar yuzunden cok yuva yikilmis, guya o o cok sevilen torunlarinin aileleri parcalanmistir. Torun sevgisi filan yalan dolandir bu modeller icin, tek dertleri ogullari uzerindeki iktidarlaridir, torun da o iktidarin anli sanli nesnesidir.
ölse de kurtulsam diyemediğim, -çünkü beddualar geri dönermiş- dünyada nefret ettiğim şahıslardan biri. keşke anneannem yerine o ölseydi, anneme yaptığı o kadar şerefsizlikten sonra. sadece kendi menfaati için hasta babamı telefonda zırlayarak memlekete çağırabilen bir kadın. öyle ki, babam gidiş yolunda kaza yaptı geçen sene ve şans eseri pert olan arabadan sağsalim çıktı. insan oğlundan nefret eder mi? eğer bu babanne denilen yüzünü bile görmek istemediğim kadınsa, evet. ve bu bayramda gene çağırıyor, gene zırlayarak. babam da her ne kadar bilse de kendisini sevmediğini, anne diye gidecek. ve ben dayanamadığımdan peşine düşeceğim.
ölse üzülmeyeceğim kişi. küçükken çocuk aklımla öpmek isterdim de yanına yaklaştırmaz öptüm mü yanağını silerdi falan.. şimdi telefonlarda konuşmak istiyor konuşmuyorum. biricik kızını* ve torunlarını* götüne soksun diyesim geliyor ama sike sike bizim eve gelecek ve bu kış bizde kalacak. bir insan oğlunu niçin sevmez ama eninde sonunda oğlunun evine oturup kendine hizmet bekler? insan gelinine niçin sevgi beslemez ama onun kendisine bakmasını bekler?
babamı geçtim zaten, kendi oğlu ne kadar kötülük yaparsa yapsın! ama sırf anneme yaptığın ayrımcılık için, onu üzdüğün için gözümde zerre değerin yok babanne, bilesin.
ikinci anne, sesini duyduğunuz anda moral akar oralardan buralara, annem çalıştığı için küçükken anne bildiğimdir, kızım yüzün yine kaşık kadar kalmış sözünün mimarı, yılbaşında gel de bi göriyim kuzum dedi, moral bozuk, bet beniz soluk, zayıflık, iştahsızlık, nasıl geliyim kuzum benim, anneme yalan söylerim ama sana söyleyemiyorum işte, gelince anlıycaksın halimi şıp diye, sonra dedemi örgütleyip zorla yedirmeye çalışıyosunuz birlikte, çok üzüldüm ya, gelemem dedim ya sana, çok üzüldüm, aptal çiçeklerle geçiştiriyorum hep..
eksileyen aklı bozuk, eğer o aklı bozuksa, diyorum ki, sktir git, defol, bi düş, ilaç al, daha tepki vermiycem sana, buna da alış..