Koltugunda butun gun oturan ve sanki bir daha hiç konuşmayacakmış izlenimi veren yaşlı insanların bir olay karsısında agzından bir çırpıda çıkan , durumu en iyi şekilde özetleyen karşısında öylece kalakaldıgın özlü sözlerdir
insan aç olacağına tok olsun.
toprak yoldan gideceğine, asfalt yoldan git.
şeklindeki vecizelere bir arkadaşımın babaannesi sayesinde şahit oldum; eh, heralde süper babaanne insan tabii ki tok olsun, gidebiliyorsa asfalt yoldan gitsin dedim içimden. **
babaanne ile beraber halter müsabakaları * izlenmektedir;
norveç'li bir halterci halterini göğsüne kadar kaldırmıştır ve bir anda nasıl olduysa halteri başından arka tarafa doğru düşürmüştür. babaanne den duyulan vecize:
(bkz: süğümsüz) : zamansız yemek yedim mi kullanır
(bkz: kedici mehmet) : diş fırcalarken agzımı cok calkaladım mı kullanır
(bkz: kuru gagile) : zayıf bir tavuktan bahsederken
(bkz: katana) : şişman bi kadından bahsederken
babaannesi sözlüğe yazılmayacak kadar terbiyesiz şeyler söyleyen insanların gıptayla baktıgı baslık oldu artık bu. en azından benim için. inanamazsın şu an ağlıyorum. keşke benimki de bu kadar tatlı bi ehtiyar olsaydı.
ühühühühü.
ps: ne eksiliyon lan yaprak? terbiyesiz olan benim babaannem!
babaannenin, kedileri, köpekleri, tavukları vardır.
civcivleri yumurta sarısıyla evde besler: tavuk ve horozlar ürer, kümese sığmazlar ama asla kesilemez.
kurban için beslenen koyun, kesileceği anda babaanne bayılır. komalara girer, koyuncuk bağışlanır.
baba kasaptan et alıp, komşulara dağıtır.
mutfaktaki et ve balıklar gizli gizli ''duman'' ve''rintintin'' adlı kediciklere gider.
iki av köpeği setter: kont ve kontes'în eve girmesi yasaktır ama...babannenin odasından çıkmazlar!
babam ''gene mi odandalar anne'' dediğinde: