torunu hiperaktif olan bir babaannenin cümlesi gülmekten ağlamama neden olmuştur : - kızım bu çocuk kafasını duvarlara çok çarptı, yataklardan düşürdü körolasıca ilgisiz annesi ondan çatladı çocukcazın kafatası...
babaannemize hürmetimizden görmemezlikten geldiğimiz çıkmazlardır.
yıl 1995, yer istanbul kurtuluş. anne ve babaanne, oh bebek'i ziyaret için izmir'den kalkıp gelmiştir. evi temizlemiş, her şeyi yıkamış, yemek ve sair yapmışlardır. evde bir temizlik, bir huzur sorma gitsin.
ertesi akşam evde otururken ermeni kökenli komşumuz suzan abla oğlu aleksiyan ile bizimkilere hoş geldiniz ziyaretine gelmişlerdir. sağolsunlar, çok iyi insanlardı.
büyükler aralarında ordan burdan konuşup hal hatır sorarken biz de aleksiyan ile sözde ermeni soykırımı üzerine konuşmaya ve hafiften tartışmaya başladık, ki osmanlı kadını babaannem evsahibesi psikolojisi içinde atladı hemen:
- noluyor evladım?
+ babaanne bu arkadaş sözde ermeni soykırımı'nı bana kabul ettirmeye çalışıyor.
- e kabul et oğlum. ayıp değil mi, hem bak o misafir, nolur kabul etsen.
+ babaanne ne diyosun, bırak izah edeyim...
- sus, koca adam oldun misafire nasıl davranılacağını hala öğrenemedin.
böyle de mübarektir bizim babaannelerimiz, ki hepsinin ellerinden de öperim, herdem.
cozumu asla mumkun olmayan ve cozmeye ugra$ilmamasi gereken konulardir bunlar. babaanneler ozellikle bazi konularda tarti$maya girmeyi bile sacma bulur, onlar icin bildikleri kesinlikle dogrudur. bir ce$it paradoks olu$ur kendince.
-ee sene kac oldu $imdi?
+2007 babaaane*
-olur mu beee!?
+höea ?!#!%&
+2006 evladim
-ya 2006 geride kaldi artik 2007 oldu
+hayir 2005 geride kaldi artik 2006 oldu
-babaanne yapma allah a$kina
+ne yapma salak? yalan mi soylicem?
ölüm vuru$u budur i$te. bogrunuze oyle boyle bir tekme yememi$sinizdir. o an kadina "evet ulan yalan soyluyorsun!" derseniz omru billah hakkini helal etmez, demezseniz kafanizi allak bullak etmeye devam eder. "he" der gecersiniz ve kadin 2006 yilinda ya$amaya devam eder.