sahiplenilmek güdüsü ağır basar. daha duygusaldırlar ve hep tedirgin ve güvensizdirler. zannedildiği gibi büyük yaştakilere ilgi şart değildir hatta sıcak bakmayabilirler bile.
ya çok fazla duygusaldır ya da tam tersi hisle alakaları yoktur.misal ya tam bağlanır ya hiç.ortası yoktur varsa da istisna olacak kadar azdır.durumlarının en önemli sebebi güven sorunu yaşamalarıdır.
kendinden yaşça büyük erkeklerle olmaya çalşıp, baba sevgisini kapamaya çalışırlar. hatta aralarında yaş farkı çok olan evli çiftlere bakın, yüzde ellisi salt bu sebeple evlenmiştir.
babam beni hiç sevmedi yada sevdiği zamanlarda daha cümle kuramıyor karanlıktan çok korkuyordum. aslında ben karanlıktan hala korkarım neyse konumuz bu değil.
ben baba sevgisinin zaman içinde olgunlaşacak yada kazanılacak birşey olduğu düşünürdüm hep ve bu yüzden büyümek isterdim genç kız olunca işler değişecek ve beni sevecekti, genç kız olmak sadece bu saçma umutları götürdü benden.
sanılanın aksine cebi dolu sırtı pek bir adam aramadım hiç kimseyi babam yerine koymak istemedim şimdiye kadar.
mesela benimle sakince konuşabilen bir adam olsun istedim, bağırmasın onun gibi, huzur bulayım konuşurken.
babam gibi beni dışarı çıkarsın, çok güzel bir yere götürsün ve suratsızca yemek yiyip hızlıca kalkmasın istedim, ben makarna yaparken beni izleyecek vakti olsun.
tek göz odalarında, geçim derdinden yorulmuş ama yinede çocuklarına sevgi besleyen dizine yatırıp uyutabilen babalara özendim, kocaman evimde yediğim dayaktan sızdığım gecelerin sabahında...
hiçbir fikirleri olmadan gidip yaşlı adamlara metres olurlar, bağlanamazlar diyenlere sözüm; çoğunuzdan fazla biliyorum doğru kişiyi sevebilmenin kıymetini, elimi tutan eli bileğimi kavrayan bilezikten daha değerli buluyorum. sadece biraz daha güçlü ve yenilmeye de önceden hazırlıklıyım hepsi bu.
sevgiyi ve ilgiyi esirgemenin ne demek olduğunu herkesten daha iyi idrak edeceği, bunun, karşıdaki insanda ne gibi bir tahribata yol açtığını görerek, yaşayarak öğrendiği için; sevgi anlayışı da, ilgi anlayışı da, merhamet duygusu da son derece gelişmiş olacaktır. babası olacak adama da söyleyin bu beraberliğin önünde durmaya yeltenmesin; çok pis dalarım.
kızları sınflandıranların ortaya çıkardığı bir türün sevgi anlayışıdır. şu durumda denilebilir ki o kızların sevgisi daha gerçektir. yaş takıntıları yoktur. illa büyük olacak diye diretmezler. ama severlerse yürekten bağlanırlar ve kolay kolay adamı bırakmazlar.
güvensizlerdir bir erkeği ne kadar severlerse sevsinler hiç bir zaman tam anlamıyla gösteremezler sevgilerini çünkü hayatlarındaki ilk erkekten en büyük en güçlü en harika kişiden yani babalarından görememişlerdir sevgi. her zaman tedirgin yaklaşırlar erkeklere aşık olmaktan korkarlar çoğu zaman agrasifliklerinin sebebi de budur.
çok sorunlu olurlar. teselliye genç yaşlardan itibaren başka erkelerde ararlar.yani ben böylesine çok rastladım. içlerinde ilgisiz yada olmayan babadan intikam almak gibi bir dürtü vardır. çok vuruşkan çok motor olurlar.
çok fazla duygusal değilse, hayatın boktanlığını görüp kendi ayakları üzerinde durmaya çalışan insandır. babadan göremediği sevgiyi, güveni vs. başkalarında aramaya çalışır. ama babanın yaptığı etkiler, bıraktığı izler varolduğundan, birine gerçekten güvenip sevmesi çokta kolay değildir.
babanın saramadığı kalbi, sevgiliye açan kızların sevgili anlayışıdır. kızın, inanmadığı, güvenmediği bir babaysa, sevgililerine güvenmeyi istediği ama asla başaramadığı bir ilişki olacaktır. çocukken yaşanılan herşey, insanda iz bırakır ve bunun aksi ıspatlanmadıkça da değişmez. aileye güven de bir sorundur insanlar için, çocukken belli bir güven, sevgi, inanç sorunu yaşanmışsa büyüyünce de insanlara karşı şüphe ve güvensizlik olması normaldir. kısaca; babada olmayan tüm iyi özellikleri barındıran sevgililer, kızlar için çekicidir.
Ya sevgiye muhtaç büyür veya sevgiyi, sevdiğini sandığı insanlarda arar. Bu konuda çeşitli durumlar söz konusu olabilir. ilk durumda kız sebepli veya sebepsiz evden kaçar kötü yola düşer. (bkz: beyler agalar istanbul nerede) ikinci durumda ise belki de babası yoktur ve bu yüzden bu sevgiyi tadamamıştır. Her iki durumda da anlayışı kendi yönlendireceği için bize pek laf düşmez kanımca.
kız çok küçükken babanın ortalarda olmaması ya da olsa bile sevgi anlayışının kızı gıdıklamak, arada kafasını sevmek, gidip bir şeyler alıp getirmesi sözde hediye diye ama asla ve asla oturup da iki çift laf etmemesi, beraber çıkıp zaman geçirmemeleri, ihtiyaç duyulduğunda evde olmaması gibi sebeplerden ötürü kızın bir türlü diğer kızların neden babalarına bu derece aşık olduklarını anlayamamasına sebebiyet verir ve baba, arada ortaya çıktığında, kız babaya bir yabancıymış gibi bakar. tabi bir de annenin baba yüzünden yaşadığı o hüzünlü haller kızın içini daha da parçalayacağı için ne doğru düzgün bir erkek arkadaşı olur ne de insanlara tam anlamıyla bir güven duygusu hisseder. baba sevgisi erkekler anlayamasa bile zaman zaman çok önemlidir.