normal bir şekilde üniversiteyi kazanamayıp , babasının verdiği para ile özel üniversitede okuyan kişidir.
büyük çoğunluğunun kendini geliştirmek gibi bir çabası yoktur.
sadece para harcamak yeterlidir.
başlık açmaya esinlendiren olay; babaların " bizim çocuk da özel üniversiteyi kazandı. fiyatı şu kadar bu kadar " demesi..( işte kazanamamış çocuk göndermişsin parayla üniversiteye)
çocuğunda üniversitede birşey öğrenmekten çok son model arabayla okula gelip kız tavlamaya çalışmasıdır...
özel üniversitelerden mezun insanlar daha iyi eğitim olanaklarına sahiptir. devlette bir sınıfta 235235523 kişi ders işlerken özel okullar 25 kişilik sınıflardan oluşur. ayrıca kullanılan ekipmanlar, kaynaklar, labaratuarlar, kütüphaneler devlet okullarına göre oldukça donanımlıdır. bu sebeplede özel okuldan mezun olan insanlar devlet okullarında okuyan insanlardan daha iyi durumda mezun olabiliyor. ha uzaktan kıskananlarda bok atabilir serbesttir.
aynı zamanda babasının parasıyla zengin olduğunu sanan tiptir.
ve babasının parasıyla okuduğunu sandığı(!) için ömrü boyunca birleşik yazılması gereken -de ile ayrı yazılması gereken -de'yi hep karıştırır.
(bkz: baba parasıyla özel üniversite de okumak) *
lise hayatı boyunca baba parası ile sınıf geçmiş , üniversite kazanamamış ancak yine baba parası ile özel üniversiteye gitmiş , orda da kız tavlamak için dolaşan kişilerin eylemidir.
tabii ki iyi eğitim almak için gidenleri ayrı tutmak gerekir.
kötü birşey değildir nasip neyse o olmuştur; ne bu okul da okuyan ne de okumayan birbirinden farklı değildir. her ikiside vatan evladıdır, sahip çıkmak lazım.
ama bu; devlet üniversitesinde, açıköğretim fakültesinde ya da hiç okuyamamış insanları hakir görme hakkı vermez insana.
para olup özel üniversitede okuyabildikten sonra paranın kimin olduğunun hiçbir önemi yoktur ister annesinin olsun ister babasının... bu durumda herhangi bir yamukluk yoktur asıl yamukluk sistemdedir, bu yüzden özel okul öğrencisini yadırgamak yerinde bir davranış değildir bana göre, çünkü türkiyedeki öğrencilerin belki tamamına yakını özel bir eğitimkurumuna kayıt yaptırmıştır *.
insanı asıl düşündüren eğitimde fırsat eşitliğinden bahsedilen bir ülkede 300 küsür puanlı bir öğrencinin giremediği bir bölüme 200 küsür puanlı bir öğrencinin girebilmesidir. bir puanda on binlerce kişinin sıralamasının değiştiği verisine dayanarak, bir öğrenci para ile kaç kişiyi geride bırakıyor yök başkanın hesap etsin. hani ösym de torpil olmazdı?
baba parasıyla haketmediği yere gelmektir. zengin zübbeler çalışmaz adam gibi öss ye sonra babalarına çevrelerine rezil olmamak için veriri milyarları yollar çocuğunu özel üniversiteye .
işin ilginç yönü ise üniversiteyi kazanamayanların özel yani vakıf üniversitelerine gittiğini söylemektir.
ben parayla okuyorum mesela, türkiye'de ilk 2000'e girdim. boğaziçi ve odtü olmayınca onlarla eş değer olan bilkent'e geldim. tabii ki herkesin imkanı yok, herkes sadece kaliteli diye özel üniversiteye gelemiyor. ancak bu eğitimi haketmediğimi söylemek asla başka insanlara düşmez.
tanım: liseli çocuk o kadar para biriktiremeyeceğine göre normal olandır.
paradan ziyade kaliteli özel üniversitede okumak için iyi de puan yapmak gerekir. iyi puan almışken ve paramda varken xnormal olarak özele giderim. Bilinen bir gerçek var ki DEvlet üniversitelerinde eğitim kalitesizdir. (bi çoğunda öledir genelleme yok) Özel üniversitede ise imkanlar daha fazladır. (bkz: dağılın şimdi)
er kişinin sırf baba parasıyla okunacak diye okuma isteğinden vazgeçmesini mi istiyor bu düşünce? ozaman anne-babası çalışan bir çocuk da sırf zorunluluktan olmasına rağmen kreşe gönderilmesin, başarılı olduğu için burslu olarak bir kolejde okumasın, ya da öss'de başarılı olamamasına rağmen okumak isteyip zengin olmamasına rağmen çocuğunu okutmak, bir meslek sahibi olmasından başka amacı olmayan bir ailenin, kendi yediklerinden kısarak çocuğunu okutmasından daha normal ne olabilir acaba? bu ülkenin yalnızca yüzde 2lik bir bölümü gerçekten zengin sıfatını hakediyor arkadaşım; kaldı ki o yüzde 2lik kısımdaki aileler çocuklarını türkiyede okutmuyorlar! üzgünüm herkes senin akıl sıçtığın gibi para sıçmıyor ve emin ol her özel üniversitede okuyan insan altında porchesiyle hatunlara hava atmakla uğraşmıyor!
dahi anlamındaki 'de' ayrı yazılır diii miii
baba parasıyla devlet üniversitesinde okumuş biri olarak, neler hissetiğini bilemediğim kişi. ancak bir tanıdığımızın çocuğu "kaç yıldır dersaneye gidiyorum olmuyor, beni özel üniversiteye yollayın, aynı şey" demişti. kız bitirdi okulu, işe falan girdi. aslında dersaneyle kıyaslayınca mantıklı.
üniversiteye yeni başlayacak bireyin 17-18 yaşında olduğu gerçeği ile yola çıkarsak tabii olarak okul arasını kendisi değil babas ödeyecektir. HA bu demek değildir ki baba parası yiyen bir züppe olacak,alemlere akacak,yok efendim öyle bir dünya vardır öyleleri ama bu arkadaşın puanı devlete yetmemiştir,baba da demiştir oğlum/kızım özele gidersin. Bu açıdan bakınca pek de acayip olmayan durumumsu.
not: gönül isterdi devlet-özel ayrımı olmasın herkes üniversiteli olsun ama... (bkz: sözlük bana iş bul lan allahsız) (bkz: )
hak eşitliği anlamında doğru mudur? değildir elbet! ama bir dünya gerçeğidir de aynı zamanda.
aslına bakılırsa; "okusun! paralı bir cahil olmak yerine bilinçli bir zengin olsun!" demek durumundayız şu an için. buna mukabil, aşağıdaki gibi öylesi örneklerle de karşılaşıyoruz ki "olmaz olsun!" diyesi geliyor insanın.
kktc özel üniversitelerinden bir tanesi, prof. mümtaz soysal'a uluslararası ilişkiler bölümü için öğretim üyeliği teklif etmiş. özel üniversitelere, kavramsal anlamda çok da sıcak bakmayan hoca ilkin isteksiz görünmüş fakat ısrarlara dayanamayıp "bir deneyelim bakalım" demiş.
ilk olarak, uluslararası ilişkiler bölümü 3. sınıfında girdiği dersinde öğrencilere yalnızca ülke sınırlarının görüldüğü bir avrupa haritası dağıtarak, kendilerinden 1 dakika içerisinde almanya'nın yerini işaretlemelerini ve kalemlerini bırakmalarını istemiş.
birkaç doğru yanıt dışında fransa'yı işaretleyenler mi ararsınız, ispanya'yı işaretleyenler mi ararsınız, romanya'yı işaretleyenler mi ararsınız, yani ne ararsanız var. öyle ki; polonya'yı işaretleyenler yunulmuş-yıkanmışlar!
düşünün ki bu öğrenciler 'uluslararası ilişkiler' okuyorlar ve 3. sınıf öğrencileri. şimdi siz varın; bunlara sovyetlerin 'sıcak denizlere inme politikasını' anlatmaya çalışın;
normal bir durumdur. yaşadığı şehirde üniversite okumak istemiştir. parası vardır veriyordur kime ne? sistemde bir adaletsizlik varsa sorumlusu özel üniversiteye gidenler değil. ayrıca imkanları daha iyi buda bir gerçek.
