insanın boğazının düğümlenmesine bir okula başvurulmuş ama kabuldü vizeydi saçmalıkları ile uğraşılırken tam iş buldum derken iş olmamış ve hayata küsmüş durumdayım.ulan anne çalışıyor baba çalışıyor ben çalışmıyorum.daha doğrusu çalışamıyorum.ne yapsam sözlük derdime bir çare???
geri dönmenin asla istenmediği ve kabullenilemeyeceği bir durumdur. iğrençti o günler, baba bana para versen falan...
bir de o zamanlarda baba bazen durup dururken para vermeye çalışırdı, mütevazilik yapmaya çalışırdım ama gözüm de parada olurdu.
zor be sözlük zor...
yemesi en zevkli olan paradır. ama artık belli bir yaştan sonra insan yemeye utanıyor, kendi parasını kazanmak istiyor. o yüzden daha ufakken ve babanızın da durumu iyise yiyin durun.
içimde ukdedir lan.
hayır ölmeyecek kadar yedim, yemedim değil ama şöyle saça savura yemek isterdim.
yakınken o hep patrondu. gençti, diktatördü. şimdi seksenleri devirdi de, maşallahı var gene. 100 leri de devirir inşallah, diktası biraz zayıflasa da ben sözkonusu olduğumda hemen o eski güçlü görüntüsüne döner. unutur yaşını falan. bu yüzden de ara ara gözükürüm gözüne canlansin, güçlensin diye.
daha fazla gözükmek mi ? yok o da beni zayıflatıyor. maddi yönden.
öyle ya, pilotta para bitmez. çalış ulan köle pilot çalıııııış. kendin yap. kendi kendine yeet.
sonra xxxxx tl yolla. biz bir aileyiz. onlar senin kardeşin, abin, ablan.
hahahaa şikayetim yok lan.
herkesin bir eşeklikle görevlendiği bu dünya da benim görevim de bu.
öksüzler filminde sezerciğin eşeğini satın almak isteyen çocuğun dibine kadar hissettiği duygudur. "oh ya benim babam çok zengin, babamın çuvalla parası var. alacağım fıstığı bineceğim üstüne vurucam kırbacı vurucam kırbacı" gibi bir şeydir baba parası yemek.
babanın bok gibi parası varsa, çatır çatır, eze eze, sike sike yenmelidir. gayet normal. bunun eleştirilecek, gurur yapılacak bir tarafı yok.
not: babamın bok gibi parası yok. kol gibi borcu var.
