olmuyor ne yapsam da aramızda bir ilişki olmuyor. her nereye gitsem de onu özlemiyorum.
"napıyorsun" diye aramaz hiç.
yapılacak bir iş varsa veya verdiği işin ne aşamada olduğunu öğrenmek için arar.
bazen bakıyorum, bana o kadar uzak ki.
yanımda ama çok uzak böyle.
ben çocukken bana yaptıkları da var tabii. o konuya girmiyorum.
Kısaca hiç başlamayan muhtemelen de başlamayacak olan ilişkidir.
hep etrafımdan görüp imrendim bu baba - oğul ilişkilerine. benimki uçurtma bile yapamaz. ama mesela mahalleden ufuk ile Uğur'un babası her şeyi yapardı. Toyota gibi adamdı amk. şimdi de torunlarına Playstation almış. Toyota gibi dede oldu amk.
bir anne oğul ilişkisi olmasa da farklıdır. ilk erkeklik gururunu onda görürsün hatta bazen o kadar sevmesine rağmen erkek olduğu için taviz vermez. yaşlandıkça duygusallaşır. ergenken kaçıp uzaklaşmak istediğiniz adam üniversite yıllarında yanımda olsa da bağırsa diyecek kıvama gelir; fazlasıyla özlersiniz...
Dağ ve tavşan ilişkisi ne ise odur.
Baba, her zaman yüksek, yukarda, başı dik ve her şeyi oğlundan iyi bilir.
Oğul, tavşan gibidir. Dağa açılamaz. Dağdan kolay kolay iltifat ve övgü duymaz.
Dağ, tavşana açılmak ister ama başını eğemez. Tavşan da, dağa başını kaldırıp bakamaz.
Bir varmış bir yokmuş hikayesi, tavşanın dağa, dağın da tavşana küsmesiyle biter.
Küsmeden ,dağın da haberi vardır, tavşanın da.