sene 1453 * küçük bir ilçede 19 mayıs'ı kutlama provaları için herkes stadyumda toplama kampına alınmış, üzerlerine kırmızı bir don bir adet de beyaz fanila verilmiş, abudik gubidik hareketlerle hunharca işkence görüyor. düşünüyorum, "lan burdan kurtulmalıyım ben". düdük çalıyor herkes sağ kolunu kaldırıyor. Düdük çalıyor, herkes kolunu indiriyor. ben de beni işe yaramaz bir birey görmeleri için hareketleri en son yapıp, algımın ne kadar geç olduğunu düdük çalan hocaya göstermeye çalışıyorum. hoca bakıyor el kol hareketi yapıyor ama ses çıkarmıyor. elinde megafon öğrencilere hareketleri nasıl yapacağını belirtiyor.
en sonunda yorgunluk çöküyor tabi üzerime. "lan kovmuyosun, bari mola ver" deyip basketboldaki mola işaretini yapıyorum hocaya. hoca öğrencilere elinde megafonla talimat verirken mola işaretimi görüyor: *
-burhaaaaan xxxx *! ulan hayvan herif! eşşoğlueşek! * içinizde en tembeliniz, en haylazınız, en işe yaramazınız mola işareti veriyor. defol git! siktir! gözüm görmesin!
*
eve gidildiğinde baba salonda baş koltuğa oturmuş ve bacak bacak üstüne atmıştır. hedef bütün ilçe sakinlerinin kendisi hakkında megafonla konusulanların duyduğunu bilmemektedir. ** :
-gel burhanım gel...
abd-gana maçı biter bitmez, baba-oğul ilişkisi içerisinde önemli bir yere sahip, maç kritiği yapmak üzere masumca babanın yanına gidilir. fakat baba maçı son 10 dakikada siktir edip, film izlemektedir. yenecek ayardan habersiz içeri dalınır:
- baba güzel maçtı valla ya izledin mi?
+ (filme dalmıştır ve umursamaz bir tavırla) izledim. sen nası izledin len odanda televizyon yok senin.
- ya internetten izledim işte. güzel maç oldu ama di mi? *
+ her boku da bul internetten... hadi git bak bakalım içeri bende internette miyim..
- !'^+%&/(()
babam tayin sebebiyle edirne'ye taşındı. zaman buldukça ziyaretine gidiyorum. her gidişimde edirne'de farklı yerleri geziyoruz. çünkü edirne gezilip-görülecek bir çok tarihi mekanı içinde bulunduran bir ilimiz. çok meraklı olduğum için de nereye gitsek, nereden geçsek babama "burası neresi" diye sorarım. son ziyaretimde meriç nehri ve üzerindeki köprüleri görmek istedim. yola koyulduk..
gidiş yolu üzerinde stadyuma benzeyen bir bina gördüm. altında lokanta, berber ve hatırlamadığım bir kaç dükkan vardı. ne olduğunu çözemedim babama sordum.
-baba burası neee?
+(ses yok)
-babaaa burası neeeee?
+(bu sefer duymazdan geliyor)
-baabaa! burası ne diyorum, duymuyor musun?
+(avaz avaz bağırarak) kerhane amına koyim, karhaneee
-hmmm. tamam *
Olay dün gece cereyan etmiştir. Bir hafta önce evlenen arkadaşların düğün videoları seyredilmektedir. Evlenen çiftin anne ve babaları da ordadır. Bu arada damadın babası ile damat arasında şöyle bir diyalog gerçekleşir:
Baba: Oğlum bak ne güzel! Bütün arkadaşlarınız gelmiş düğüne. ihmal etmeyin bu çocukları evlendiniz diye. Ziyaretlerine gidin. (Görüntülerde çifte telli oynayan yarmayı göstererek) Bak mesela bu arkadaşınıza gidin yarın, birlikte bir ziyaret edin.
Oğul: Baba, bu arkadaşınız dediğin adam tornacı.
Baba: Ne!!!! Pornocu mu?
Bir dakikalik bir sessizlikten sonra, hiç kimse kendini tutamamıştır.
- Peder ben ayrı eve çıkıyorum.
- Ooo çok sevindim valla, ben de bugünü bekliyordum. Senden kurtulduğum gün, hayatla barıştığım gündür. Beladan başka bir şey getirmedin bana.
tabancayla oynayan 7.sınıf öğrencisi olan kardeşime verdiği öğüt.Beni benden aldı.Bir kere daha gurur duydum babamla.
Tabancayla oynama.Kalemle oyna.. Tabanca can alır.Kalem can verir..
babam: gördüm feysbukta durumuna rom falan yazmışsın!
ben: evet ya rom aldık da yılbaşı için.
babam: ne romu lan adam gibi içki içsene.
ben: nası adam gibi ya?
babam: ulan ona vereceğin paraya gider 15 tane bira alırsın çakal.
ben: ne yaptın be baba! ne birası.
babam: ulan zaten karga adam olsa burnu boktan kurtulmaz. ararsın sen para diye. o zaman sorarım ben sana.
ben: ayıp ediyosun baba.
babam: hadi hadi kapat. rakı ısındı kapat!
kardeşimle babamın diyaloğudur.
b_oğlum nerdesin saat kaç oldu zibidi herif!
k_geliyorum baba ya yoldayım az kaldı.
b_hadi len ordan eşşek sıpası,odunla karşılamaya geliyorum bekle orda.
k_dııt dııt.
an itibari ile tv karşısında annemle karşılıklı uyuklayan babama akşam ilacını götürünce aramızda geçen dialog
+ ben - babam
+alican naber? (dürterek)
-(gözlerini aralar) ha iyi senden yeni mi geldin?
+ne yeni gelmesi ya yine yatmışsın direk yemekten sonra meh* ilacın.
-daha yemek yemedim ki
+oha baba ya iç şunu snorlax gibisin amk.
Baba elinde sazı ile sanat müziği icra etmektedir , sonra annemle bana dönerek istek parçası olan var mı diye sorar, bende ; "avuçlarımda hâlâ sıcaklığın var" parçasını isterim ve babanın cevabı dumur edici tiptendir. biz onu tuvaletten çıktıktan sonra söylerdik. benim jeton paraşütlü olduğu için 5 dakika sonra indi .
(-) babam (+) ben
- niko gel bakyim.
+ efendim. noldu.
- biz karar verdik annenle oğlum.
+ kaça verdiniz?
- he?
+ ne kararı diyorum
- gidiyoruz. olum. ev bitince satıp sakaryaya taşınacağız. hem okulunda orada. gidip gelmek zorunda kalmazsın.
+ iyi de ben zaten gidip gelmiyorum. kaldı ki bu sene bitiyor.
- orada mandıracılık yapacağız.
+ e iyi yapın.
- sende geleceksin.
+ ben bunca sene mal gibi boşuna okumadım. sakarya'yı seviyorum ama istanbul'a aşığım ben istanbul'dan ayrılmam. gidin ev tutarım yada abimlerde kalırım. biri alır mutlaka. bakın farkettiyseniz aynur'dan hiç bahsetmedim. neden? onu bırakıp sizle geleceğimi düşünmeyin sakın.
- hele ev bitsinde.
+ ev bitsin siz çekin gidin ben istanbul'da kalıyorum. bu kadar.
sora çektim çıktım. ilk defa babamla kavga etmeden restleştik ve ben kazandım. onlar giderse gitsin. ne işim var yarimsiz gurbet elde. hiç valla.
+ alo ,baba nasılsın?
- iyiyim olum sınavlar nasildi?
+ kaldim gibi
- yaz okulu ?
+ allahın emri o baba
- canin saolsun oğlum
ya birak baba ya canim filan sağ olmasin küfür et bisey yap ama o canin sag olsunu deme ya.
+ baba araba lazım ya. arkadaşlarla gezicez. arabayı o kullanacak ehliyeti var.
- oglum her araba aynı değil. kullanamaz bunu.
+ baba bu araba 5 tekerlekli mi?
bmf* : lan şu gökayla * okan * ne kalender çocuklar bak metrobüsle dönmüşler evlerine maçtan.
baba:hangi maçtan
bmf: staddan işte baba maç vardı ya... fener'in
baba:hangi stad
bmf: maçın oynandığı stad işte... kadıköy'den
baba:evleri nerdeymiş ki onların?
bmf: ya ne biliyim nerdeymiş ne saçma sapan sorular soruyosun
baba:olum ne alakası var metrobüsle evlerinin !
bmf: ya ne bağrıyon ! sanane ne alakası varsa !
baba detaylı bilgi ver o zaman bana!
bmf: he oldu!!!
