" anaam gülmüş meğer bu. yıllardır öylesine desen sanıyordum ben bunu. olaylara geniş açıdan bakmakmış meğer önemli olan. vay be. " şeklinde kendi kendine ders çıkartmaktır.
büyük ihtimalle bir beş yıl sonra "len babam bana bu konuda birşeyler demişti , keşke halı deseniyle uğraşmayıp dinleseymişim şu adamı" diye sonradan pişmanlığa sebep olacak olay.
bir de bunun fırça atarken ki versiyonu vardır. * halıyı yapan zat-ı muhrem, nerede kaç tane düğüm atmış, hepsini ezberlersin. gün geçtikçe de, halıdaki desenlerden değişik şekiller oluşturmaya başlarsın. *
- lan kazana kazana bünyan halıcılık ve kilimcilik bölümü'nü mü kazandın?
+ (desenler de güzelmiş, aklımda tutayım ben bunları, belki sınavda çıkar...)
türk halı sanatının eşsiz motiflerinde hayallere dalmaktır.
baba ne derse vız gelir. picasso tablosundaki derinliği bir halıda bir kilimde bulmaktır.
atılan yanlış bir ilmikte hayıflanmaktır ama sanata ve sanatçıya saygıyı azaltmamaktır.
halının desenleri arasına serpiştirilmiş lekelerin sinirlerinizi babanızın nasihatlerinden daha fazla bozmasıdır. nasihat faslı biter bitmez orası silinmeli , bir eşyayla kapatılmalı, diğer nasihatlarde oyalanmak için yeni lekelere yer açılmalıdır.