şayet erkek evlat sahibi olursa; erkek çocuklarında büyümesi ile ne yana yetişeceğini şaşıran zavallıcık kadıncağızın fikir sağlığınıda kaybederek en son doktor kontrolüne girip hafiften sıyırdığında son bulacak durumdur.
kadınların hayatlarındaki tek amaç. son adımı yani evliliği gerçekleştirdikten sonra artık yapacak bir şeyleri yoktur. ölümlerini beklerler. bu tarz kadınlar ataerkil toplum içersinde ataerkil düşünceyi benimsemiş kendi kimliğini unutmuş, beyinlerini kullanmalarına izin verilmemiş ve bir müddet sonra bu kısıtlamayı nimet olarak algılamış, beyinleri uyuşmuş kadınlardır. böyle kadınların soyları ne zaman tükenecek tarafımdan merak edilmektedir.
her ne kadar "kadının kendi seçimi" olarak lanse edilse de, bu dünya düzeni olarak görülmektedir. sadece türkiye de vuku bulan bir hadise değildir bu. kadınlar evlenmeden önce babanın, evlendikten sonra kocanın soyadını taşırlar. inanışın temelinde erkeğin fiziksel gücünün, kadına oranla fazla olması yatmaktadır. bu düşünceden en uzak görünen kadın bile, yeri geldiğinde sınırlanmayı, bir erkeğin yanında olmayı, güvende olmayı vs. arzu ederek kontrol ihtiyacını belli eder. insan evrimi ne kadar uzun sürede meydana gelmişse, erkek kontrolünde olmayı reddetmek de o denli uzun sürecek bir evrim gerektirmektedir. hoş, dünya nüfusunun, kadın bakımından daha baskın olduğunu düşünürsek, gelecek nesillerden bazıları bu olaya ihtiyaç duymayacak ve erkekli günleri anımsayacak gibi görünmekte.
hayatınızdaki kadını bırakıp*
hayatınızın kadını ile birlikte olmak* durumunun bakış açısına göre farklı şekillenmiş hali.
bir erkeğe hayatı boyunca bir kadın bakar gibi bişeyin, farklı olarak bir kadın her zaman bir erkeğe sorumludur şekli.
ne denirse densin, bakış açısına göre değişen kavram.