Hiç unutmam yazın sanayide çalışmıştım. Akşam eve geldiğimde duş almak için üstümdekileri çıkarırken kendimi koklamıştım ve "aha babam gibi kokuyorum lan" demiştim.
benim babam temizlik kokar. yeni ütülü gömlek gibi kokar. kendine has kokusu biraz pastırmaya benzer ve ben o koku için canımı veririm. ona saklanirim o kokuya sığınırım. bilirim ki o koku beni hep kurtarır.
sigarayi birakana kadar bildigim kokusunu simdi alamiyorum. babam hatiralarimdaki kucuk kizini seven elleri sigara kokan baba degil artik. evet sigarayi birakmasi iyi bir sey onun icin ama ne bileyim alistigim kokusu yok artik. siradan herkes/ her sey gibi...
küçük yaşlarda sevmek için, korktuğunda, ağladığında teselli etmek için sarıldığında duyduğun güven kokusudur.
ilerleyen yaşlarda artık fikirlerin ters düşmesiyle uzaktan uzağa birbirinize bakıp konuşurken aldığın ayaz kokusudur.
bazen sana sırtını döndüğünde, görmezden geldiğinde kırgınlık kokusudur.
ne yaparsan yap, sana en kızgın, kırgın halde bile, senin haberin bile olmadan, senin arkanı toplarken, senin için uğraşırken duyduğun sevgi kokusudur.
biraz güven, biraz çınar; biraz korku biraz sevgi karışımı bir koku. güven kokar mı duyguların kokusu olur mu demeyin. hani başınızı kucağına koyduğunuzda hiç gitmeyeceğini sizi hep seveceğini ne olursa olsun koruyacağını bilmek ve o gardla uykuya dalma keyfi var ya. işte hep baba kokusunun sarhoşluğundan onlar.
baba sokak kokar. bazen takım elbisesinin içine gizlediği fıstıklı çikolata kokar. bazen rakı kokar, en sevdiğimde odur. yorgunluk kokar, koca bir çınar kokar, güven kokar. güven kokar mı? babada kokar işte. baba kokar.. bazen ihanet kokar, bazen günahlarını size sarılarak çıkarmaya çalışan insan kokar. gözyaşı kokar. özlem kokuyor şimdilerde.
giderken savurup attığı pijamasını koklayarak ağlamıştım ben. bazen çok ağladığımda ciğerlerimi sonuna kadar havayla doldururum onun kokusunu belki alırım belki beni sakinleştirir diye. yok gelmiyor o koku. sakinleştirmiyorda sizi hiç bir şey. öylece ağlıyorsunuz. yine kendinizi kendiniz avutuyorsunuz. o anda babanın saçınızı okşaması gerekirken siz kendi saçınızı yoluyorsunuz. en sonunda uyuya kalıyorsunuz.. işte böyle. hayat bazen böyle.
sevdiğini söylemek için bir gün gelip de yapmadığın için çok pişman olmaman gereken adamın kokusudur. bir daha hiçbir erkeğin beni bu kadar sevemeyeceğine inandığım babamın kokusudur.baba kokusu ta kapının dışından gelirdi bilirdim babam geldiğini. o aşk demek ti, çok sevmekti suskun ama koca yürekli özlediğim baba kokusuydu...
babanın arkasına saklandığında her şeyden soyutlanıp korunacağını hissetmek gibi, alınca ''ne kadar çok içime çeksem o kadar kar, bu beni himaye eder biraz.'' denilen kokudur; gariptir.