baba kiz arasinda yillar gectikce degisen diyalog

entry4 galeri0
    1.
  1. aslı :baba ve kiz arasinda yillar gectikce degisen diyalogtur. lakin karakter yetmedi. böyle yazmak durumunda kaldım affola.
    tanım: insan seksen yaşında doğup, on sekiz yaşında ölseydi; eminim çok daha mutlu olurdu. evet en güzel tanım bu olsa gerek.

    0 yaşında

    baba :

    ne kadar da güzel. şimdi bu küçücük şey benim kızım mı?

    gözleri de bana ne kadar çok benziyor...

    kızı :

    bu gözlerini benden hiç ayırmayan adam babam olsa gerek...

    5 yaşında

    baba :

    prensesim benim, güzel kızım...

    söyle bakalım baban sana ne alsın?

    kızı :

    en çok babamı seviyorum...

    babam, niye annemle uyuyor?

    hep benimle uyusun, başkasını sevmesin...

    10 yaşında

    baba :

    gittikçe yaramaz oluyor, kime çekti bu kız?

    kızı :

    ben babama aşığım...

    büyüyünce babam gibi erkekle evlenecegim...

    babam bu ay harçlığımı arttırır mı?

    15 yaşında

    baba :

    ne kadar da çabuk büyüdü...

    eve de gittikçe geç kalmaya başladı, bu gidişle başına kötü bir şey

    gelecek... sanırım daha sert konuşmalıyım...

    kızı :

    babam yüzünden arkadaşlarımla istediğim kadar vakit geçiremiyorum...

    bana baskı uygulamasından nefret ediyorum...

    ne zaman özgür olacağım?

    20 yaşında

    baba :

    artık sözümü dinlemiyor, benden giderek uzaklaşıyor...

    kendi parasını da kazanmaya başladı ya, bana ihtiyacı kalmadı tabii.

    uzun zamandır tatlı bir-iki laf geçmedi aramızda zaten...

    evi de sürekli erkekler arıyor. galiba kızım elden gidiyor...

    kızı :

    her dediğime alınıyor, beni bir türlü anlamıyor...

    hele geçen gün giydiğim mini eteğe karışmasına ne demeli?

    evden ayrılıp, kendi hayatımı kurmalıyım...

    çocuk muamelesi görmekten bıktım artık!...

    25 yaşında

    baba :

    bir gün bunun olacağını biliyordum...

    işte evleniyor...

    zaten aramız eskisi gibi değildi...

    şimdi bir de kocası var...

    prensesim beni terkediyor...

    kızı :

    böyle bir günde bile o mutsuz ifadeyi takınmasının ne lüzumu var ki?

    biliyorum, onu bir türlü içine sindiremedi. bu yüzden yapıyor...

    kendi hayalindeki damat değil ya!...

    sanki birlikte yaşayacak olan o...

    30 yaşında

    baba :

    çok az görüşüyoruz. daha sık bir araya gelsek ne iyi olur...

    hem torunlarımı da özlüyorum...

    kendi arkadaş çevrelerinden fırsat bulup da bize gelemiyorlar ki...

    kızı :

    babamları da çok ihmal ediyorum galiba...

    yine telefonda çok üzgün geldi sesi...

    haftasonu onlara süpriz yapmak en iyisi...

    40 yaşında

    baba :

    kızım, benim entellektüel düzeyimi yeterli bulmuyor...

    ona göre çağın gerisinde düşünüyormuşum...

    oysa küçükken derslerine hep ben yardım ederdim...

    anlayamadığı bütün problemleri bana sorardı...

    şimdi beni beğenmiyor...

    bir daha onunla asla politik tartışmalara girmeyecegim...

    kızı :

    babam giderek daha da çocuk gibi davranıyor...

    sürekli bir şeylerden yakınıyor...

    gerçi son zamanlarda sağlığı da iyi değil ama...

    ya ona bir şey olursa?

    zaten hiçbir zaman dilediği gibi bir evlat da olamadım...

    45 yaşında

    baba :

    kızımın mutlu bir yuvası olması ne güzel...

    gözüm arkada gitmeyecegim. her şeyi kendi başardı...

    onunla gurur duyuyorum...

    kızı :

    babam için çok endişeleniyorum. onu kaybetmeye hazır değilim...

    ilaçlarını da hep ihmal ediyor zaten...

    allah'ım onu benden alma!

    50 yaşında

    baba :

    dünyada mutlu kal kızım!...

    kızı :

    seni çok özleyeceğim ve arayacağım babacığım...

    şimdi ben kime danışacağım, kim yardım edecek bana?

    ne olur gittiğin yerde çok mutlu ol...

    ve hep yanımda olduğunu hissettir,

    ne bileyim ben, arada sırada işaretler yolla mesela...

    ah babacığım! sensiz nasıl yaşayacağım?

    55 yaşında

    kadın :

    sen gideli, seni daha iyi anlıyorum babacığım...

    keşke seni hiç üzmeseydim demeyeceğim,

    çünkü "keşke"lerin hiçbir şeyi değiştiremeyeceğini biliyorum...

    yine de beni duyuyorsan, lütfen seni

    üzdüğüm her gün için çok ama çok pişman olduğumu bil olur mu...?
    16 ...
  2. 2.
  3. her dediğine alındığı için babasına gizli bir sitem duyan kıza "mal" dediğim diyalog.
    0 ...
  4. 3.
  5. yaş 15 esther ve babası(46)aynı evde yaşanmaktadır.
    + seni görmek istemiyorum, seninle konuşmak istemiyorum.
    - terbiyesizlik yapma.
    + terbiye sevdiğin kişiye gösterilir. seni sevmiyorum çünkü sen de beni sevmiyorsun.
    - odana git.
    (yarım saat sonra kapı tık tık çalınır ve barışılır)

    yaş 20 esther ve babası(51).. esther artık başka şehirdedir.
    + kızım nasılsın? okul nasıl gidiyor?
    - iyi baba(gözyaşları akmaya başlar)
    + burnunu çekiyorsun hasta mı oldun?
    - (ağlamaya devam) evet baba grip oldum biraz.
    + paran var mı ya da başka bir ihtiyacın?
    - yok baba.. sadece.. seni çok özledim....(film kopar, hıçkırıklar başlar)
    + dıt dıt dıt...
    (hiçbir zaman söylemesen de, söyleyemesen de biliyorum babacım, sen de beni çok özledin ve gözlerin doldu.. duygusallığını göstermeyi zayıflık sayıyorsun ama beni çok seviyorsun bunu da biliyorum.. kara kızın da seni çok seviyor..)
    2 ...
  6. 4.
  7. küçükken sevgi dolu sıcacık ve kıskançlıklar yüklü diyaloglardır bunlar. büyüdükçe sıkıntıya dönüşür. ergenlik kapıyı çalınca kavgalar girer aralara. sonra küsmelere başlanır. küsmeler gitgide daha uzun sürmeye başlar ve yaş ilerleyip çocuk da bir yetişkin olduğunda her şey tekrar yoluna girmeye başlar. baba yine evladını korumaya çalışan, evladın da bundan hayli mutlu olduğu alakadarlıklar geri döner.

    ama işte hayat bu kadar şanslı değil herkese. bazılarımız hiç diyalog kuramaz babasıyla. bazılarımız da ömür boyu utandıkları babalarının artık düzelmesi umuduyla geçirir yıllarını. bu olmadıkça da ağlar. neden bana babalığını yapmadı diye yıllarını eksikliğiyle geçirir. bazılarımızsa baştan nefret eder, hiçbir zaman bir diyalog olamayacaktır aralarında. işte eminim ki o kişiler bu başlığı okurken okudukça ve akıllarına her geldiğinde gözleri dolar, kendilerine itiraf edemeseler de içleri ağlar gözyaşları yanaklarını okşamasa da..
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük