baba kazığı

entry3 galeri0
    1.
  1. babanın internet faturalarını ben kullanmıyorum zaten deyip ödememesi, inceden koyar.
    0 ...
  2. 2.
  3. babanın en ihtiyaç duyduğun anda yanında olmayışıdır.
    sen sadece desteğini beklersin, manen yanında olsun; sırtını yasla ki güven duygun pekişsin istersin. ama o seni sadece telefonla arar ve işlerin ters gittiğini, bunun gibi birçok bahaneyi uydurarak seni hayattan, insanlardan soğutur. sonra hayatının en boş zamanlarından birine başlarsın. kimseye karşı duygu kalmaz içinde, sadece yaşarsın. aslında çok sevmene rağmen, arayıp sormazsın. her aklına gelişinde içine oturan en büyük yumruktur babanın yokluğu, ama kimseye bahsetmezsin. annenin yanında umursamaz görünür, çocukluğuna verdim dersin. halbuki sen ondan daha çocuksundur ve bazen sadece babana sarılmaya ihtiyacın vardır. ömründe sayılı olan sarılmalarınıza birini daha eklemek istersin ama bilmediğin bi duygu tutar seni. gurur değildir, çaresizlik belki. kim bilir. ama arayamazsın, yıl olur; unutursun babanın sesini
    işte bundan daha büyük bi kazık atmak yoktur hayatta. çocuğuna kendini unutturmak, içindeki o yokluk duygusunu dipsiz kuyulara dönüştürerek atılan kazık, hiçbir şekilde geri döndürülemez. çıkarsan da izi kalır. başka şeylerle dolduramazsın açtığın o boşluğu.
    0 ...
  4. 3.
  5. ergen zamanlarım...
    böyle daldan dala zıplıyorum. babamın işi dolayısıyla da güney kentlerinden birinde oturuyoruz. turist, deniz, bar, kumsal...

    bir ayda değiştirdiğim iş sayısı üçü dördü buluyor. o otelin barından çık, şurdaki diskoda çalış, oradan çık su sporlarında çalış, acaip keyifli...

    neyse, gel zaman git zaman babamın tayini çıkıyor. sahil ilçesinden, şereflikoçhisar' a! el mahkum, toplanıp gidicez. gel zaman git zaman, koçhisar da ne iş bulabiliyorum, ne de eğlenebiliyorum. can sıkıntısından kendimi kesicem o olacak amk!

    babama açıldım, ben geri dönüyorum. çalışıcam kendi paramı kazanıcam. sen bana bir yol parası ver yeter. ikiletmedi babam, çıkardı verdi yol parasını. hatta yanında da iş bulana kadar idare edeceğim harçlığımda var. şaşırdım...

    sonra tabi karakoyunun oyunu çıktı ortaya. şu kağıda bir imza at, memurluk falan ayarlarsak torpil falan yapabilirsek( o yıllarda torpil nasıl dönüyor anlatamam) memur yaparız seni dedi. tamam dedim, antalya' ya gitmenin sevinciyle bastım imzayı.

    antalya' da jetski senin, katamaran benim, parasaling olga' nın, muz sabrina' nın takılıyorum amk! en güzel günlerimi yaşarken, 3 yıl tecilim bulunan askerliğim çıktı geldi. hayatın bütün güzelliklerini, 18 ay askerlik yapmak üzere oracıkta bırakıverdim. babamın, bana boş kağıda attırdığı imza ile.

    buna benzer kazıklardır...
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük