beşiktaş , fenerbahçe maçına gittik. stada değil tabi maç yayınlayan bi kahveye ..
beşiktaşlılar bi yanda fenerbahçeliler diğer tarafta oturuyor.. biz tabi dededen fenerliyiz. neyse maç başladı.. formalar hemen hemen aynı amk.. hangisi benim takımım çözemiyorum..
maçın ortalarında beşiktaş gol attı...
yan taraf full ayakta gooool diye bağrıyor. bizim taraftan tek ben ayaktayım goool diye bağrıyorum..
babam tuttu kolumdan dur lan napıyon bizim takım gol atmadı deyip kolumdan tutup oturttu..
onun babasıyla maça gitmesi demek aynı kıtada nefes almamız demektir.onbeş dakikalık bir yolla kavuşabilmemiz demektir. onun babasıyla maça gitmesi demek benim geçtiğim yollardan geçmesi, benim daha önce baktığım yerlere bakıp,kimbilir bazen benim düşündüklerimi düşünmesidir.
ama babasıyla çok sık maça gitmez o. bundan olsa gerektir ki benim düşündüğüm şeyleri pek sık düşünmez. şimdi düşündüm de bu durum belki farklı yollardan geçtiğimiz, farklı şeylere baktığımız içindir.
iLKOKUL çağlarında kalan aktivitedir.*
Maça gitmeden önce pasajda 2 bira içmek,pasajdan çıktıktan sonra maç sırasında yemek için atom ve türevleri nevale almak en zevkli kısmıdır.
tam istediğiniz şekilde bağıramamak, yatkınsanız küfür edememek, ve de maddi olarak da bağımlıysanız babanızın düşüncelerini paylaşmak durumunda kalacağınız olay. zevkli bişi değil yani çoğunlukla.