-Oglum napiyorsun.
+Iyi valla baba sen nasilsin.
-iyiyim ben de yurt parasini yatirdin mi!
+hee yarin ya unuttum.
-Bak onu yatir mutlaka unutursun sen biliyorum ben seni.
+Yatiririm ya merak etme.
-bak yatir ha ben seni yarin arayacagim.
+?????
Sınırlıdır. Ama sınırlı diyaloglarda bazı bazı kendimi eğlendirmeye çalışırım.
Bana mutfağın ışığını açık bırakma, kapıyı kapat vs. bir şeyler söylüyor. Ben de ingilizce, bir şey söyleyeceksen lütfen randevu al, dedim. Türkçe söylemediğim iyi olmuş.
yenicocuk 6. sınıftadır ve karnesine ilk kez 1 gelmiştir.
Akşama babasıyla diyalog
b: hangi ders 1?
y: matematik
b: niye 1?
y: ...
b: konuşsana oğlum
y: ...
b: niye susuyosun oğlum konuşsana??!
y: ...
o gün yediği şamardan sonra bir daha hiç 1 gelmemiştir karnesine yeniçocuğun.
s* - baba senin yeşil pasaport hakkın varmış sanırsam ki?
b* - evet var.
s - 25 yaşına kadar ben de yararlanabiliyormuşum ben de çıkartsam mı ki?
b - çıkart.*
s - hem 25 yaşına kadar pasaport harcı da yok, belkimsi bir yerlere giderim hı?
b - git.*
bugün babama bana bakınca hayal kırıklığına uğruyor musun diye sordum neden oğlum dedi dedim ki baba ben senin kadar zeki değilim hatta beceriksiz bir adamım bana dedi ki oğlum benim gibi bir adam zaten olamazsın hatta senin sülalen de olamaz ama ben seninle hep gurur duydum pırlanta gibi bir kalbin var bana ve çevreme karşı en ufak bir saygısızlığın olmadı şu yaşına kadar senden hep saygıyla bahsettiler yanımda efendilik ve ahlak en önemli şeydir hayatta bunu hiçbir zaman unutma... belki de hayatım boyunca en çok duygulandığım andı babamın karşısında ağladım sesim titredi Cevap veremedim Kalktım yanaklarını öptüm. bu anı hayatımın son anına kadar unutamam... dostlarım babanız iyi bir insansa kıymetini bilin benim ki benim için efsane bir adam !
3 yıl öncesiydi sanırım. babamla alışveriş merkezine gitmiştik. migrosa gidecekken yolumuzun üstünde watsons vardı. geçmeden uğrayayım dedim, hazır bazı markalar ındirimdeyken.
-baba param kalmamış ya, versen de bir kalem alsam.
-ne kadar lazım?
-eh 10 lira versen yeter
-kızım 10 liraya ne kalemi bu? gel tahsin amcanın dükkanından alacağım ben sana. adamın da işleri kesat zaten.
ama baba kırtasiyede göz kalemi olmaz demedim, diyemedim...
-paran var mı?
-yok baba
-daha göndereli kaç gün oldu? ne alıyon bu kadar bakacam kartına? okulu bitirin de çalışın siz bize para verin artık. Siz çalışacaksınız biz gezicez artık.
-tamam baba
Beni bilmem kaçıncı dövüşünden sonra polisi aramam üzerine (bir şey yapmayacaklarını bildiğim halde aradım) polislerle konuşmuş o günden sonra benimle pek konuşmamıştır.
iki gece önce kemerde inferno önündeyim arayan babam
nerdesin oğlum?
-kemerdeyimbaba
ne yapıyorsun
-geziyorum
benimle gezmezsin zaten hiç
-annemi boşamıcana söz ver seni de getireyim buralara
Senin suyun ısındı
çat tel kapalı ilk buluşmada iyi şeyler olmucak sanırım.
babam trabzon yolcusuydu ve otobüste vakit gecsin diye gazete okuyacakti. taka adli gazeteyi almisti. bende otobusun gelmesini beklerken biraz gazete okumustum. okuduktan sonra babamin yanina alacagi posetin icine koymustum gazeteyi. babamlari yolcu ettikten sonra eve geldim ve whatsappta babamdan bir mesaj: gazeteyi okudun sonra da onu çöpe attin sinir küpü ettin beni sen nasil bir yaratiksin, dedi bana * her ne kadar çöpe atmadim dediysemde gazeteyi bulamadigi icin öyle yaptigimi düşünüyor hala :D :D
Baba ile çocuğu arasında geçen diyaloglardır. Rahmetliyle aramda geçen bir diyaloğu size aktarmak isterim.
+Sen bana ne yapıyorsan çocukların da sana 10 katını yapacak.
-Baba acaba benim sana yaptıklarımın 10 katını sen büyükbabama nasıl yaptın?
+Kem,küm... Geç bakalım dalganı.
Şaka bir yana babanız varsa gölgesi bile yeter. Ah ulan yaşarken kıymetini bilemedik.
+ baba arabanın anahtarını verir misin?
- oğlum bulamıyorum ki nereye koydumdum yav..
+ tüh depoyu fulliycektim neyss artık
- anaaa cebimdeymiş lan al hadi git eşek sıpası.
bir şeye ihtiyaçları varsa konuşur kendisi. inci gel şunu yap inci gel bunu yap. Bende az nazlanıp yine yaparım.
Hoş, başka zaman da konuşmak istemediğinden değil, konuşmadıgım için o da konuşmuyor haklı olarak.
Zaten espri anlayışımız ayrı, muhabbet konularımız ayrı... Ne konuşacaksın ki? cümlelerinde mantık bulmak zordur. Ve ben gereksiz konuşan insanlardan hoşlanmam.
Aslında Kötü biri de değil ama çocuk gibi be... Hastalandıktan sonra ilaçları yüzünden daha da gitti aklı.
Olanlar yüzünden de maalesef herkes onu sorumlu tutuyor. Aralar daha da bozuluyor. Aradaki soğukluk daha da şiddetleniyor.
Hiç yakın hissedemedim ben zaten babama. Böyle elin adamıymış gibi hissediyorum, yakınlık kuramıyorum.
Gerçi ben hiç kimseyle yakınlık kuramıyorum...