baba ile diyaloglar

-baba
-efendim oğlum
-yok bi şey baba, uludağ sözlükte baba ile diyaloglar diye bi başlık vardı bende hazır seni bulmuşken diyaloğa gireyim dedim
-nerde lan benim kızılcık sopam
-aha şimdi sıçtım

efsun dershaneyi asmakta iki de bir kaçmaktadır. en sonunda ev aranır ve aileye bilgi verilir.

-kızım sen derslere gitmiyormuşsun.
-bu aralar öyle oldu.
-sen bizim oraya ayda kaç para taksit verdiğimizi biliyor musun?
- hayır.

hesap makinesini alır hesaplar. ve gözüme doğru tutar.
-işte bu kadar!
-hımm.

erkek kardeş ve baba:
- baba çok yük oldum size bu sene. dershane , okul .çalıştığım zaman herşeyi ödiycem . ben bakıcam hepinize.
- o ne demek olum .biz kimin için çalışıyoruz, kimin için varız. varım yoğum ablanla senin. *

edit: seri eksi veren .babalarla ilgili acı anıların var galiba. mantığını çözemedim de. *

-bizim başımıza gelen pişmiş balığın başına gelmez
+tavuk baba tavuk..

-bu fatih altıparmak güzel söylüyor türküleri
+kısaparmak baba!*

(#2041523)

-alo baba
-efendim oğlum
-annemi versene telefona

(bkz: anne ile diyaloglar)
(bkz: başlıktan başlığa geçiş yöntemleri)

-ya baba şu oğluna bir şey de.saçımı çekiyoooooo.
-ya baba şu kızına bir şey de.saçımı bozduuuuu vs.

bunun anneli versiyonu da vardır.

baba tatil döneminde iken :

-baba ben dışarı çıkıyorum basketbol oynayacağım.
+bak oğlum, basketbol iyidir hoşdur ama dikkat etmen gerekir, ısınma hareketlerini yapmadan oynama, hem bileklerinide fazla zorlama biliyorsun çok zorlarsan bir tarafın incitebilirsin. Hem savunmadayken ellerini kaldır, topuda dikkatli sektir. smaç vurma, turnike at, pazartesiye sınavın var.(75 dakka)

-baba ben dershane'ye gidiyorum, anneme haber verirsin.
+bak oğlum, dershane iyidir hoşdur ama dikkat etmen gerekir. herkese bulaşmamalısın, sadece derslerine bak, biliyorsun geleceğini değiştircek bir sene içindesin, eğer bugünden sıkı tutmazsan başarılı olamazsın... (50 dakka)

-baba ben bakkala gidiyorum cips alacağım.
+bak oğlum, tadı güzeldir hoşdur ama dikkat etmen gerekir, biliyorsun son zamanlarda yapılışlarını gösterdiler. insanın midesi kalkıyor. hem ayrıca kendin için değil oraya gittin mi başkalarınıda öğütlemelisin, çocuklara aldırtmamalısın... (35 dakka)

baba iş döneminde iken :

-baba ben dışarı çıkıyorum basketbol oynayacağım.
+tamam.

-baba ben dershane'ye gidiyorum, anneme haber verirsin.
+sen haber ver.

-baba ben bakkala gidiyorum cips alacağım.
+ulan parayı nelere harcıyorsun

ergenlik cagındasındır baban kendine görev edinmiş halde sana bişeyler anlatmaktadır sıra gusul abdestini ögretmeye gelir.sen dustayken annen gelir haber verir:oglum toparlan baban sana bişeyler anlatacak.
baban içeri girer.
-bak oglum son zamanlarda dusa girip uzun uzun kalıyorsun bunu farkındayım ama bundan sonra yapman gereken bazı seyler var ben sana bunu anlatmak için geldim.
-baba ben biliyorum bazı seyler senin anlatmana gerek yok.
-olsun oglum dur sen ben anlatayım belki bilmediğin bişeyler vardır.ilk önce kovayı doldur sen bi.
-vvvooooşşşş *
-doldumu?
-doldu baba.
-niyet et
- (bkz: niyet ettim niyet eyledim gusul abdesi almaya) ettim.
simdi 3 kere agzına 3 kere burnuna... böyle gider
abdest alma işi biter.
-baba ben biliyodum bunların hepsini.
-ulan deyus ne ugrastıryon o zaman 1 saattir.
-ya baba ben sana dedim biliyom diye.
-iyi iyi bundan sonra abdest almayı unutma bak.

19 yaşındasınızdır eşek kadar olmuşunuzdur.

baba:oğlum uyuyomusun iyi bari ben gece gelip üstünü örterim senin
ben-tamam baba

- para versene
+ al
- para versene
+ al
- para versene
+ al

bir arkadaşla birlikte okulu asıp, alışveriş merkezinde avare avare turlamaktayken telefonum çalar. arayan babamdır.

baba: haziran, okulun önündeyim aşağıda bekliyorum seni hadi çabuk ol.
ben: *baba niye geldin ki ya, noldu ki?
baba: kızım işim gücüm var hadi bekletme de in aşağıya.
ben: ya baba, ben okulda değilim. noldu, hem niye gittin okula?
baba: nerdesin?
ben: *migrostayım.
baba: tamam geliyorum ben.

15 dk. sonra babam gelir. arkadaşımın yanında, ne okulu astığımızdan ne de beni niçin aradığından bahseder. kızı evine bıraktıktan sonra:

baba: arkadaşının yanında rencide etmeyeyim dedim ama bu sorumsuzluğunun sonu nereye varacak onu da bilmiyorum.
ben: ya baba ders boştu. biz de...
baba: ben ondan bahsetmiyorum. anahtarını yine evde unutmuşsun. ben onca işimin gücümün arasında senin peşinden koşmak zorunda mıyım? kocaman kız oldun. kendi sorumluluğunu almaya başlaman lazım artık. bu arada şu okul meselesinden de annene bahsetmeye gerek yok.*
ben: *oh be!

- baba arabanın anahtarını versene arabayı yıkayacam.

+ anahtarlar temiz sen arabayı yıka..

b:nada, herkesin taklidini yapıyorsun benimkinide yapsana.
n:tamam babişim, kalk sen şimdi ordan.
baba kaldırılır, uzandığı koltuğa uzanılır ve 5 dakika hiç konuşmaksızın tv izlenir.
b:e hadi yapsana,ne düşünüyosun?
n:son 5 dakikadır yapıyorum ya baba.*
ev ahalisi:puhahah

demonaz: ya baba öyle diyorsun da bence o öyle olmalı yoksa hedehödöö...
baba: olmaz öyle sey.
demonaz: bence öyle ne dersen de yani.
baba: benden daha mı iyi bileceksin nihayetimde zikimden çıkmış adamsın.
demonaz: eyvallah baba !!!&%!!

baba iş için izmir'e gitmiştir ondan beyaz converse istenilir * ve üstüne basa basa orijinal olsun denilir.
-baba aldın mı?
-evet kızım aldım
-bak baba tabanında converse yazısı olacak içinde de yazacak ayrı...
-tamam ya ne anlatıyorsun sen portakalda vitaminken ben converse giyiyordum senden mi öğreneceğim orijinal converse'in nasıl olacağını.

sonuç:gelen converse orijinal değil

- kızım ne zaman evleniyosun?
- höö
-yani evlen demiyorum ama bişi konuşmadınızmı onla *
- yoo askerliği var hem daha
-hıımm
-yok ben hem sen evlenirsen yanlız kalırım evlen demek istemiyorum da ölesine sorayım dedim
bundan 1 saat önce yaşanılmış, gerçek hayat hikayesidir.

+olum fuck you ne demek lan?
-hık mık
+yok lan ciddi soruyorum..
-(bunu sen istedin) s*kiyim seni demek baba
+hönkkk lan bu gün kadının birinin kaskında yazıyordu da yani aslında biliyorum da başka bir anlamı daha var mı diye soracaktım.
-haa valla bildiğim kadarıyla yok..

-kızım bu dizi ne zaman bitiyo ya! bir doğuramadı gitti bu kadın yeter ya!
+baba dur ya izliyoruz sen briç oynamaya devam et
-yeter ya bıktım nasır tuttu oturduğum yerler
+çay koyim içersin ehii

*(oğul bahçedeki kum dağını görür ve babasına sorar)

-baba bu kumlar ne olacak böyle?
+yayacaaaan!*
-baba yağmur yağacak gibi yağarsa tüm bahçe çamur olur.
+bi şey olmaz yay sen kumu!*
-(la havle... )

yağmur tabi ki yağar. tüm bahçe çamur olmuş, bahçedeki betona yazık olmuştur.

+oğlum çamur olmuş buralar ne oldu buraya böyle?
-ben demiştim baba yağmur yağdı çamur oldu. ne yapacaz şimdi?
+kazıyacaan!

gündüz yasanmıstır..

evin telefonu calar, anne açar, "euphrates gel baban arıyo"

euphrates : alo, noldu baba ?
baba : ya şu iddaa kuponları ile fanatik'in ekini alıp gelsene
euphrates : lokalde misin ?
baba : evet.. gel birlikte iddaa oynarız, sonra eve döneriz..
euphrates : tamam biraz sonra gelirim, 5dk. sonra fln..
baba : tamam gec kalma, oynayalım birlikte sonra da eve dönelim yemeğe geliriz, zaten maç da başlar..

iki defa üstüne basa basa birlikte iddaa oynamaktan söz edilir..

babam ilk 3 kuponda benim söylediklerimi dikkate almaz ve kendi bildiğini yazar..

euphrates : şu portekiz - sırbistan macına cok dengesiz vermisler oranları
baba : portekiz banko lan o macta
euphrates : iddialı geliyo sırbistan, mağlup olmazlar, kesin puan alırlar.. kötü takım değiller..
baba : yok be alır portekiz, ne sırbistanı..
euphrates : sil o macı bosuna durmasın, ya da 02 çifte şans oyna ona..
baba : yok be kalsın.. garanti..
euphrates : ... *
baba : ukrayna - italya macı da tehlikeli..
euphrates : yok öyle bi tehlike, italya alıcak kesin.. bugun sıra atlar bunlar 2. olurlar grupta..
baba : iyi takım ama ukrayna *
euphrates : italya iyi ama.. yaz bence..
baba : ya dursana sen biraz, cok karısma *
euphrates : banko italya..
baba : al hadi sırf sen ısrar ettin diye yazıyorum, yoksa berabere oynardım kesin..
euphrates : ...
baba : ama bak burda cok dogru konusmuslar, alt olur diyolar ikisi de kontrollu oynar macta..
euphrates : tamam olabilir, 1 - 1 gitse birisi son dk 2 - 1 kazansa hani nasıl kontrollü mac alt biticek o zaman ?
baba : tamam al hadi italyayı yazdım..
euphrates : iyi bari bi macımız oldu bizim de arada..

baba görüldüğü gibi ısrar etmistir birlikte oynamak konusunda, ancak hic de dokundurmamıstır..

aksam sonuclar alınır :

ukrayna 1 - 2 italya *
portekiz 1 - 1 sırbistan *

sen karısma dedigine mi yanayım.. göz göre göre tahminlerimin yandığına mı..

sabah odamda bilgisayar basında elinde kuponla kendi kendine gerginlik yasayan babamın sesiyle uyanmam muhtemeldir..

edit : ulan ibne buraya da mı dadandın artık ? bunun neyine eksi oy verdin ? baba benim babam, kupon benim kuponum, nesine kötü bastın ibne ?
ramazanda iddaa ya mı haram dedin kötüledin ? merak etme ben ramazanda içki de içiyorum iddaamı da oynuyorum, hadi gel eksi manyağı yap beni..

baba: s.ktir git gelme bi daha eve.
the kene:..
baba: öle zart zurt para da isteme. bayramda falanda gelme sakın.
the kene:..

(bkz: diyalog)

hayattan kesit

baba güzel bir kahvaltı hazırlamıştır. yv şaşkınlıktadır. deneyimleri kötü bir şeyler olacağını içinden haykırmaktadır. evden bir an önce çıkmak ister ama...

baba: oğlum gel güzel bir kahvaltı hazırladım. birlikte yiyelim.
yv içinden "hasiktir yakalandık, kaçamadım"
yv: olur baba, ellerine sağlık ne güzel gözüküyor masa.
baba: ee oğlum işler nasıl?
yv: az kaldı baba proje bitmek üzere, ab den en aşağı 500.000 avro parayı alacağız.
baba: vermezler oğlum okadar parayı size hem verseler hocalarınız yedirmez o parayı size.
yv: bırak baba hiç değilse şansımızı deneyelim. bak bir yıldır gece gündüz çalışıyoruz, londradan sırf bu iş için döndüm.
baba: ne vardı dönecek, kalsaydın orada, alsaydın ingiliz bir kız yerleşseydin.
yv: baba ideallerim var bana ne elin memleketinden.
baba: bak oğul beğendik kasiyer alıyormuş, gel başvur şuraya.
yv: baba! ne kasiyerliği yaa. kamu yönt. mezunuyum. ab üstüne mastır yaptım, su gibi ingilizcem var, az biraz ispanyolca. sen beni kasiyerliğemi layık görüyorsun.
baba: salak oğlum gir işte bir işin olsun, ne koşuyorsun hayaller peşine.
yv: bill gates e de michangelo ya da babaları böyle demişti baba.
baba: bilmişlik taslama.
yv: ne bilmişliği baba, olmuşları söylüyorum.
baba: siktir git dediğimi yapmıyorsan, bu evde artık işin yok.
yv: baba...
baba: hadiii
yv: onlarında babası böyle demişti. yalnızlığa alış baba...

NOT: proje avrupa parlamentosu tarafından kabul edildi (30.000 başvurudan sadece 100 tanesi kabul edildi). 550.000 avro hibeye layık görüldü lakin bana bir babaya mal oldu.

alınacak ders: tavuk yumurtalarının arasına kaz yumurtası karıştığında bunu herkes anlamaz, taki o kaz yumurtadan çıkıp ucup gidinceye kadar. içimizdeki kaza cesaret verelim. türkiyeye bu kazlar lazım.
(bkz: haydi türkiyem ucalım)

yaklaşık bir saat once evimizde gerçekleşen diyalog.

baba: emre! rıdvan! biriniz çabucak gelsin.

*rıdvan babamın yanına gider*

rıdvan: efendim baba noldu?

baba: oglum bi emre yi cagır gelsin

evet yaklaşık 1 saat geçti;

rıdvan - hala düşünüyor

emre - entry yazmakla meşgul

baba - rıdvan ın zihinsel gelişimine darbe vurdugunun farkında olmadan sigarasını içip galatasaray maçının özetini izliyor...

baba:
oğlum bidah işerken gözlerini açta işeee
salca:
niye?
baba:
heryeri çiş yapmışsın gece.
salca:
lavaboya mı işemişim?
baba:
çaamşır makinesinin içine
salca:
sahur hali naparsın.
baba:
annen çok sinirli. bu akşam başka bir yerde kal biz yatıştıralım
salca:
muahhaahha tamam.

telefon çalar, arayan biricik babamdır..

ben: koçum naber? napıyosun?
baba: iyidir koçum, sen napıyosun? istanbul'a geldim 4.Levent'te şuradayım atla gel bir göreyim seni. *
ben: tamam baba şimdi okuldan çıkıyodum zaten, yanına geliyorum hemen.
baba: tamam oğlum bekliyorum ben.

ders biter, Dolapdere'den 4.Levent'e akşam iş çıkışı trafiğinde gidilir, sonunda babanın yanına ulaşılır.

baba: hoşgeldin koçum, gel içeri gel, bak bilmemne amcan da burada. *
ben: merhabalar, çok memnun oldum.. *
baba: ee napıyosun oğlum, birşey içer misin?
ben: yok teşekkür ederim baba, gerek yok.
baba: peki tamam oğlum, ben 10 dakika sonra Ankara'ya gidiyorum, hadi sen de eve git artık geç kalma.
ben:* Ankara'ya mı? * eh tamam, gidiyorum o zaman ben.
baba: tamam oğlum hadi görüşürüz, iyi bak kendine, dikkatli ol tamam mı?
ben: olurum baba..