babayı bir daha göremeyecek olmak büyük acıdır. özlersin gelmez, bir defa sarılabilmek için feda etmeyeceğin hiçbir şey yoktur ama yine de gelmez, gelemez. yapabildiğin tek şey güçlü olmaya çalışmak ve kavuşacağın günün özlemi ile dua etmektir.
"savaşın ortasında komutansız kalmaktır, babasız kalmak."
can eksikliğidir. nefessiz bırakır çoğu zaman. o babasız kızların her daim bir omuzları aşağıda durur ve yakından bakarsanız düşmeye her an hazır bir damla yaş görürsünüz gözlerinde.
çok zor da olsa zamanla alışır insan her acıya. ama her akşam kapı çalınca babam gelicek düşüncesi, kavga edince ağlamayı kesip nasihatlerini dinlemek isteği, mezun olunca o evladıyla gurur duyan bakışları, evlenince asla ağlamaz denilen babanın göz yaşlarını gizlemesi, baba ben çaresizim deyince, saçını okşaması, hasta olsa bile arkanda koca bir duvarın, babanın varlığı asla unutulmaz..
özellikle bayanlarda asla iyileşmeyen yaralar açar. babasız büyümüş bayanlar başarısız evlilikler yaparlar. bir nevi babalarına duydukları nefretin acısı kocadan çıkar. ne kadar uğraşırlarsa uğraşsınlar o kocalar babasız büyümüş eşlerini mutlu edemezler.