hafta içi her gün tekrarları yayınlanan dizi. her cumartesi de yayınlıyorlar, ayrıca geceleri de tekrarları oluyor. kısaca haftanın 7 günü trt de bu dizi var, ha memnun muyum? of course *
emrecan karakteri baya tatlı, yüzü gözü sincabı andırıyor *
yer yer saçmalayan dizi. o ceylandan bozma bambi eve yerleştiği yetmezmiş gibi, emrecanın odasını da kaptı *
haluk karakteri olmasa iki bölüm anca sürerdi, uraz ın oyunculuğunun ekmeğini yiyor dizi.
haluk gibi fırlama ve şeker bir karakteri ağlatmış dizidir. kadroya dahil olan leventi hiç sevmedim, eceye de gıcığım. sayesinde aşk üçgenine maruz kaldık yine.
dizide en ifrit olduğum tip ceylandır. cırtlak sesli itici şey, izlerken kafasını kopartasım geliyor.
son kelimesi "candır" şeklinde biten kelimeleri oldum olası hiç hazzetmemişimdir! bundan dolayı olacak ki, klasik abudik gubidik bir ergen dizisi sanmış olmalıyım ki, hiç bakmadım bugüne kadar! tâ ki trt logosunu farkedene kadar. "bir dakika yahu trt bu! öyle saçma sapan yapım olmaz burda" dedim! haluk bey'in şu "pis yedili" dizisindeki antipatik, sevimsiz rolünün ön yargısıyla, biraz keyifsiz de olsa 5-10 dk. değerlendirme maksatlı bakayım dedim. ne yalan söyleyeyim beğendim! geçer not vermek zorunda kaldım. ailece izlenebilecek hoş bir komedi dizisi. yalnız belirtmeliyim, ece hanım'ın jest ve mimikleri, henüz yaşı ve tecrübesi yeni olmasına rağmen başrol oyuncusunu bu kadar başarılı şekilde asiste etmesi hayranlık uyandırdı bende. genel anlamda tv'lerdeki dizi imajı trt sayesinde ayakta kalıyor denilebilir.
Denk geldikçe izlediğim, Kore uyarlaması bir dizi.
Yanliz uraz kaygilorgunun performansi hic de fena dzgil, gayet de iyi bir oyuncuymus diye düşünmekten kendimi alamıyorum. Erdem Beyazıt rolundeyken de takdirimi kazanmıştı ama bu farklı, insanları güldürmek çok daha zor bir işken altından kalkabiliyor.
Haluk bey Iyisin. Baya iyisin!
Tebrikler..
sapansaçma bir dizidir. (evet saçmasapan kelimesi yerine sapansaçma dedim.) dizinin bir kaç tekrarına denk geldim. evin kızı halasına evde bir besleme gibi yaşadığını ve evden defolup gitmesini söylüyor. yani gidecek bir yeri dahi olmayan ve üstelik her şeyden önce evin bütün işlerini yapan (çamaşır, bulaşık, temizlik, ütü vs....) halaya bu lafları diyebilmek için o haladan tam anlamıyla nefret etmen gerekir. sıkı durun! şimdiki yeni bölümlerde ise aralarından su sızmıyor. lan daha geçen besleme diye tabir-i caizse "siktir git!" dediğin kadınla ne bu samimiyet ne bu sevgi. işte burda dizide bir yapmacıklık söz konusu. durduk yere saçma şeylerden dizide kavgalar tartışmalar çıkıyor. yani masadaki ketçap niye ters duruyor? sorusundan bile kavga çıkabiliyor. (bu sadece durumu anlamınız için bir örnekti.) senaristler tartışma çıkarmak için mantıklı bahaneler bulamıyor anlaşılan.
evin büyük oğlu ise tam anlamıyla kişilik mağduru. kariyerim de kariyerim! diyen bir kişiliğe sahip. tamam anladık kariyerin. bu çocuk aşırı zengin aileye sahip bir kız buldu ilk bölümlerde. bu kızın ailesi hatta annesi (babası masum) oğlanın ailesine hor bakıyor. onların fakir olduklarını söylüyor. kızını da oğlandan vazgeçiremeyince oğlana (düğünde ailecek giyinirsiniz) adı altında büyük bir miktar para veriyor. bu parayı aile öğrenince biraz şaşırıyorlar tabii kabul etmiyorlar parayı. oğlan ben ne yapıyorsam ailem için yapıyorum. bu para sizin geleceğiniz için lazım işsiz güçsüz kardeşimin geleceği ablamın geleceği için lazım diyor. bu durumda seyirci (ehh işte... babasına ne kadar tavır alsa da ailesini düşünüyor gene çocuk.) diyor. sıkı durun! yeni bölümlerde ise altına son model otomobil çekilmiş en lüks restoranlara davet edilen lüksün lüksü huzuruna sunulmuş bu oğlana kızın annesi aileni unut! siz artık bundan sonra yabancı devlette yaşayacaksınız! ailenle pek irtibat kurmayacaksın. diyen bu kadına, oğlan o an ağzının payını vermesi gerekirken bu oğlan ailesini unuttu unutacak! biraz daha gaz verilse babasını tanımayabilir.