-baba ben nasıl oldum?
+sıcak bir yaz akşamıydı, annen aynı türk filmlerindeki gibi striptiz yaparcasına temizlik yapıyordu, kendime hakim olamadım, uçkurumu çöz...
-baba sen akraba evliliğiyle mi doğdun?
+evet evladım nasıl anladın?
- buba ben nasıl oldum?
- şimdi yavrucuğum, nasıl açıklasam. ananla ben birlikte ortak bir proje yaptık, bir takım çalışması, bir uyum süreci, bir organizasyon, birlikte çalışma ruhu, bir alış-veriş olayı, yani...
- heaaa anladım, sen anamı sittin yani.
- ulan, gel lan buraya, terbiyesiz.
+ baba, ben nasıl oldum?
- evladım, şimdi biz annenle bir gün yatakta yattık. yatarken, yatağın altına bir küp şeker koyduk. sabah uyandığımızda bir de baktık ki sen.
+ hadi yaaa...
- evet.
bir kaç gün sonra...
çocuk yatağın altına toz şekerleri serper. sabah uyanır o heyecanla. bir de bakar ki her yeri karınca sarmış ve çocuk gögsüne vurarak aynen şöyle der:
küçük çocukların akıllarının başlarına yavaş yavaş gelmesiyle babalarını sıkıştırdığı sorudur. baba bu soru karşısında ya kem küm edecektir yada destekli bir şey sallayacaktır. hiç bir baba doğruyu söylemez bu soru karşısında.
örneğin;
+baba ben nasıl oldum?
-yavrum seni pelikanlar getirdi
+leylek değil miydi o?
+o da olur.